DOKTORLUK HASSASTIR
...
Sevgili okurlar,
İnsan psikolojisi ve sağlığı, temelde insanın var oluşuyla ve gerek bedensel gerekse psikolojik moral yönünden sağlıklı yaşamasıyla ayakta duruyor.
Geçenlerde okulumda birlikte çalıştığımız öğretmen arkadaşım (N.Y.), sürekli karın ağrısı şikayetinden dolayı doktora gitti. Doktoru önce arkadaşımın şikayetinden dolayı safra kesesi rahatsızlığı olabileceği şüphesiyle ağız yoluyla endoskopi yapıp teşhisi koyduktan sonra (N.Y)'yi şikayeti geçmeyince bir de kolonoskopi tavsiyesiyle başka bir tıbbi işleme yönlendirdi. Bu kez bu işlem başka bir hastanede gerçekleştirildi ve bununla da yetinilmeyip pankreasla ilgili sorun olabileceği şüphesiyle parça alınıp biyopsiye gönderildi v.s....
Bakınız başta safra kesesi şeklinde konulan teşhis belki başka bir rahatsızlık vardır düşüncesiyle hastayı ve hasta yakınını moral yönünden rahatlatmak ve onları karamsarlığa, umutsuzluğa sürüklememek için nerelerde tekrar tekrar ne şekilde hassasiyete götürüyor ve dolayısıyla hasta ve hasta yakınlarında ciddi bir rahatsızlık olsa dahi umut yaşatıyor, ayrıca yüksek moral duygusuyla birlikte psikolojik rahatlık sağlıyor görüyoruz...
Peki gerek var mı böyle birşeye?
Tabiiki var.
Çünkü, değerli doktorlarımız bilim ve ilim yolunda aldıkları 6 yıllık Tıp Fakültesi Eğitimi çatısı altında güzel ve kaliteli eğitimlerle insanlarımıza yaşam enerjisi oluyorlar ve insanlarımızın sağlığını korumak ve yaşatmak adına bir yaşam kaynağı olarak insanlığa hizmet ediyorlar.
Bu yüzden hayatlarını doktorlarımıza emanet eden hastalarımıza güven temin edebilmek, onlara psikolojik moral kaynağı olmak, umutları yaşatmak ve kendi itibarlarını ve saygınlıklarını korumak için Tıp Doktorluğu gibi kutsal bir meslekte ve ünvanda görev yapan bütün bilim insanlarımızın yüksek moral duygusu oluşturarak net ve sağlıklı teşhisler koymaları, kararlar almaları, ayrıca gereken tedaviyi uygulamaları kariyerlerini ve itibarlarını yüceltmeye devam edecektir.
Bütün doktorlarımıza ve hastalarımıza sevgilerimle...
Mutlu kalın...
