DOLARIN KEYFİ YERİNDE, AMA..
İkinci Dünya savaşının sarsıntıları, günümüzde hala dipten hissediliyor. Bunun gizli dalgaları, başta Amerika olmak üzere Avrupa Birliği ülkelerini kuşatmış durumda. Lider kadrolarında, tutarsız yönetimlerde, “akıl ve idrak” kabloları, birbirine karışmış gibi görünüyor. Mantıksal işlemlerin özüne bakınız, bir gün önce “ak” dediklerine bir gün sonra “kara” gözüyle bakıyorlar.
Tilkinin akıl defterine göre hareket eden bu liderler, barış ve demokrasi aldatmacası içinde, karganın ağzındaki peyniri düşürüp, tilkiye sunma politikaları izliyorlar.
Amerika’ya ve Avrupa Birliği ülkelerinin önündeki liderlerine, keşfedici gözlerle bakalım. Ekonomimizi her an krizlerle boğuşmak zorunda bırakarak IMF’nin kucağına itilmesine zemin hazırlıyorlar. Ekonomide kırılganlık yaratılarak, sıcak paranın kaçması için devamlı tahrik planları uygulanıyor. Ekonominin yanında, Türkiye’ye biçilmiş bir siyasi tuzak hazırlanması bile, ideolojik baskılara karşı hemen önlem alınmıştır. Millet artık her şeyi biliyor ve öğreniyor. Avrupa Birliğinin niyeti ve hedefi açıkça görülüyor. Ülke ekonomisi doğru yolda işletildiği için parası da rüzgarda savrulmaz. Ekonomistler paramızın güçlü kalacağına dair olumlu raporlar veriyorlar.
Avrupa Birliğini dağılmaktan kurtarmak isteyenlerden burnumuza farklı kokular gelmektedir. Almanya, egemen bir ülke olmak istemektedir. Politikasını bu zamanda yoğunlaştırmaktadır. Amerika’nın ve diğer güçlerin Ortadoğu’daki çıkarlarına ortak olma hamlelerini, Türkiye ile denemek istemişse de, bundan başarılı olmamıştır. Amerika fiyasko verse de, terörist örgütlerle endişe verici bir macerayı tırmandırmaktadır. Devamlı Türkiye’yi yalan ve yanıltıcı beyanlarla avutmakta, sahadaki planını uygulamayı önceliği saymaktadır.
Ortadoğu krizinde sapla saman karışmıştır. Yani Amerika rüzgar olup, bölge ülkelerinin samanlığına, saman taşımak istiyor. Fakat, parçalanan ve bölünen ülkeler, Amerika’nın rüzgar rolüne soyunarak kendilerine ait samanlıkları da boşaltacağına tuzak gözüyle bakıyorlar. Yani tilkilerin akıl almaz tuzaklarıyla dolu bir Ortadoğu var karşımızda..
Türk lirasının dolara karşı aynı değerde tutulmaması, yabancı güçlerin bir oyunudur. Paramızın değerinin ne vakit düşürüleceğini tayin eden karanlık güçler, para giriş ve çıkışlarında, kendi ayarladıkları kurlarını garantiye almaktadırlar. Nitekim bunu hesaplayan “dolarcı kafalar”, Türkiye’de risk ortamı yaratmak için çeşitli pozisyonlar deniyorlar. Ortadoğu’daki “oyunbaz yüzü” ve iktidarı seçim sürecine çekme odaklı dolar manevraları, vize kararları, hep Amerikan adreslidir. Bu Amerika’nın bir eli de tarımımızdadır. Üretim alanlarımızı sinsice köreltmeye çalıştığı milletimizce bilinmektedir. Gizli servisleri eliyle, ülkemizin iflası konusunda üretim ve iç tüketim dengelerini altüst edici krizleri, ekonomimize taşımaktadır. Piyasalarımızın bu yöne kayışı onların işidir.
Ekonomi yumağının dolar ucunu çektikçe ticari dengelerin bozulacağını hesaplayanlar aldanıyorlar. Başından beri Hazinemiz, yanlış para politikalarının içine çekilememiştir. Hazinenin akıl defterinde, Türk parasına dikiş tutturacak önlemler elbette mevcuttur. Dış kaynaklı para dalgalanmalarında karşı önlemlerimizin neler olduğunu hep gördük. Şunu da hatırlatmalıyım: “Türkiye’nin Milli Savunma harcamaları, bütçeye büyük yükler getirmektedir. Hep kendi imkanlarımızla, kendi yağımızda kavrulan bir ülkeyiz. Sabırlı olalım. Aldatıcı, kışkırtıcı ve millet birliğini bozacak etkilere kapılmadan endişelere değil, güvene odaklanalım.”
Doları uçuranlar, yarın bu türbülansın içinde kendileri kalacaklardır.
YER ÇEKİMİ
Fıkra bu ya!. Arkadaşı anlatıyordu:
“Yer çekimi kanunu olmasa şimdi hepimiz havalarda uçardık..”
Arkadaşı hemen sordu:
“ Peki, bu kanun ne zaman kabul edildi?”
EFLATUN DER Kİ: “ Adaletsizliği işleyen, çekenden daha sefildir..”