Düşündürücü sözler...
Eski Cumhurbaşkanımız, Türk siyasi hayatının önemli kilometre taşlarından biri, 7 defa giden 8 defa gelen rahmetli Süleyman Demirel’in bir sözünü okuyucularımdan biri bana hatırlattı...
Çok derin anlamlar taşıyan söz şöyle:
* Silah satan, barış ister mi?
* İlaç satan, sağlık ister mi?
* Din satan, ilim ister mi?
* Hırsız olan, hukuk ister mi?
Ne kadar doğru bir söz dizini...
Bunu tartışamayız bile, çünkü realite!
***
Tarih bilgisine tüm dünyanın şapka çıkardığı yaşayan bir hocamız var, Prof. Dr. İlber Ortaylı...
Derin tecrübesi ve bilgisine güvendiğimiz hocamızın bir sözü çok dikkat çekici...
Yine bir okuyucumun bana gönderdiği hocamızın cümlesi ne kadar anlamlı?
İşte Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın düşündürücü cümlesi:
“Her nefis ölümü tadacaktır,
ayetini bankalara ve makam koltuklarına yazmalı!
Tabutlara, mezarlıklara değil!”
Yanıt verebilir misiniz?
Doğru mu, doğru...
O halde kefenin cebini düşünmek neden?
Canlı haklarına saygı duymamak neden?
Çıkar uğruna karanlık geleceği yücelmek neden?
Doğrulardan ayrılmak neden?
Aç yatanlar varken, kuş tüyü yataklarda uyumaya çalışmak neden?
Var mı yanıt?
Olabilir mi?
***
Yine bir okuyucum bana kısa bir mesajla, soru sormuş...
Bence herkesin yanıtını araması gereken bir soru...
Değerli okuyucumun işte sorusu:
“Siyasal dincilerin çocukları neden dinin kutsal topraklarında değil de, emperyalizmin kutsal topraklarında doğuyor?”
Doğru mu, doğru...
“Doğuyor” kelimesini dünyaya gelmek olarak algılamayın...
Oralarda yetişiyor, oralarda gelişiyor, olarak değerlendirin...
Sonra da gelip, o emperyalist kafayla ülkesini yönetmeye kalkıyor...
Örnek mi, Suudi Arabistan...
Emperyalist ülkelerle iş birliği yapıp, kendi din kardeşlerini eziyor...
Bu örnekleri elbette çoğaltabiliriz...
Birebir gördüğüm bir örneği anlatacağım sizlere!..
Yıllar önce Maldivler’e gitmiş 6 gün tatil yapmıştım.
Maldivler, şeriatla idare edilen Müslüman bir ülke...
Turistlerin bile ülkeye alkol ve domuz eti getirmesi yasak...
Ancak, tatil adalarında istediğin kadar var, yeter ki parasını ver!
Başkenti Male... 1500 metre eninde 2000 metre uzunluğunda bir ada...
Çok yoğun bir başkent.
Bir tane 5 yıldızlı oteli var.
Tatil köyleri ve havaalanı başka başka adalarda...
Bu mimi minnacık ada başkente yaşayan Maldivler Devlet Başkanı’nın oraya göre muhteşem bir sarayı, son model jeepleri, yatları var...
Yatları anladık da, çok sayıda jeepleriyle nereye gidecek?
Ben taksiyle başkent Male’nin bütün caddelerini sokaklarını bir saatten kısa bir sürede gezmiştim...
Ayrıca, başkentteki 5 yıldızlı otel, halka açık değil, ama tüm siyasilere ve turistlere açık!
Ve bu otelde ne isterseniz var...
Alkolün her çeşidi ve İslamiyet’in yasakladığı yiyecekler...
Bazılarımızın özlediği bu şeriat düzeni, sadece halk için var...
Ancak, bu otelde ülkeyi yönetenlere “yasak” yok!
Şeriatla yönetilen ülkelerin tamamın farklı olduğunu düşünmeyin!
Üş aşağı, beş yukarı aynı...
Kadı'nın kendisini atayan Devlet Başkanı hakkında karar alması mümkün mü?
“Şeriatın kestiği parmak acımaz!”
Tamam da, herkese eşit ve adil mi kesiliyor parmaklar?..
Düşünün, irdeleyin yeter!..
