CEMAL KARABAŞ

CEMAL KARABAŞ

EĞER BİR GÜN...

Hasbelkader eğer  bir gün    meşhur olursam , hayatımı   araştıracak olan edebiyat tarihçileri boşuna  yorulmasın; ben bu yazılarımı her gün Beşiktaş’tan Üsküdar’a giden  beş vapurunda cep telefonumla yazarım.

Beş vapuru günün hatta bir ömrün  özeti gibidir.

Vapurda önünde sonunda kalıplarını  ebediyen dinlendirecek olan yorgun , sistemin , yorgun , fani kullarını görürüm. Bunlar her gün sabahtan akşama biraz daha yaşlanırlar...

Bunlar , birazdan koşar adım  vapuru terk edip, hızla  otobüs , dolmuş duraklarında kuyruklara girerler...

Biraz ilerde  macuncu  esnafı, bal , boya, şeker , meyve , süt karışımından oluşturduğu  “şifa kaynağı ”  kuvvet macununu karıştırır ...

Simitçi esnafına göre simitler şahane, çıtır çıtırdır.

Stres çarkları fırıl fırıl döner...

Çiçekçi esnafı esmer karılar, evlerine gidenlere bir demet huzur teklif ederler...Huzurun maliyeti  bir demet çiçeğin fiyatıdır...

Her vapurdan inişimde  her nedense ikide bir düşen pantolonumun kemerini bir diş daha sıkılaştırırım.

Vefasız dostlar gibi verimsiz  bir günde yaşayan  bir  hayal olmaktan pişmanımdır, yorgunum, hayal kırıklığına uğramışımdır.

Topu topu onbeş yirmi dakikalık bu yolculuk sırasında  pantolonları dizden yırtık kızlar, yaşları kemâlini bulmuş  beyler beyefendiler , iş kadınları ev kadınları en son ve bir kez daha birbirlerinin üst başlarını gözden geçirirler.

Vapurun penceresinden sulara düşmüş bir kucak kor ateş denizi ısıtır. Suyun buğusunda sislere gömülmüş, gemiler, küçük motorlar geçer...

 Ayasofya, Süleymaniye, Sultanahmet'in siluetleri  sislerin içinden  yükselir..

Kavalalı Mehmet Ali, çorabına  sıkıştırdığı Marlboro paketinden gizlice bir sigara ve üstüne de bir demokrasi  nutku  çeker. Hayret ! Vatandaş  neden alkışlamamıştır?

Alkış alması için bu karnını kaşıyan adama odun, kömür, makarna mı vermeliydi  yoksa ?

Ez cümle ; hasbelkader hayatımı araştırma gafletine düşecek olan muhterem edebiyat tarihçileri, akşam beş vapurunda elinde cep telefonuyla pek de matah olmayan bir şeyler karalayan   Beşiktaş – Üsküdar yolcusu   kolestrol yüklü yorgun  bir adamın hayaliyle karşılaşacaklardır...

<