D.ALİ GÜLTEKİN

D.ALİ GÜLTEKİN

EĞİTİM ŞART, AMA NASIL BİR EĞİTİM?

Bir milletin yükselmesi için en önemli şeylerden birisi eğitimdir. Eğer nesillere iyi bir eğitim verebilirseniz milletin geleceğini garanti altına almış olursunuz fakat kaliteli bir eğitim sisteminiz yoksa milletin ve ülkenin geleceğini çalmışsınız demektir. O zaman gelecek ciddi şekilde tehlikeye girer.

Gazi Mustafa Kemal’in söylediği gibi; Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder.

Kaliteli bir eğitim, kaliteli öğretmenle olur. 

Öncelikli işimiz kaliteli öğretmen yetiştirmek olmalı. Yani tesadüfen öğretmen yetiştiren her hangi bir fakülteyi kazanıp öğretmen olmuş öğretmen değil, gerçekten öğretmen olmaya yetenekli olanları seçip öğretmen yapmalıyız.

Üniversite sınav saçmalığı bir an önce kaldırılmalı, yeteneklere göre liseler oluşturulmalı ve liseyi bitiren öğrenciler öğretmenleri tarafından belirlenen yetenekleri doğrultusunda, her fakültenin yapacağı yetenek sınavıyla bir yükseköğretim kurumuna yerleştirilmelidir. 

Eğitim bağımsız olmalı. Ruhunda bağımsızlık olmayan bir eğitim, milleti köle yapar.

Eğitim sistemini belirlerken bir milletin tarihi, kültürü, inancı, örf ve adetleri mutlaka dikkate alınmalıdır.  Eğer alınmazsa diktiğiniz elbise o bedene uymaz ve hiçbir verim alamazsınız.

Oradan buradan kopyalanan ve yapıştırılan bir eğitim sistemi, hiçbir şekilde bizi başarıya götürmez. Hele hele siz, eğitim sisteminin dizaynını başka ülkelerin eline bırakırsanız, milli bir eğitimden söz edemezsiniz.

Zannediyorum ne kastettiğimi anlaşılmıştır. 

Elbette bütün dünyanın eğitim sistemleri ve eğitim ve öğretimde başarılı ülkelerin eğitim sistemlerinden faydalanabiliriz. Ama bunu yaparken, geçmişte bir sürü ilim adamı yetiştirmiş bize özgü eğitim  sistemini yani İbn-i Sinaları, Birunileri, Farabileri daha nice nice ilim adamını yok sayamayız. 

Biz” İlim Çin’de de olsa alınız” diyen bir Peygamberin yolundan gidenleriz. Ama ilim alırken kim olduğumuzu unutanlardan olmamalıyız.

Kendimize özgü, yetenek ve başarı odaklı milli bir eğitim sistemi kurmadan geleceği görmemiz mümkün değildir.

Nasıl bir eğitim olmalı?

Öncelikle ezberci bir eğitimden tümüyle vazgeçilmeli. Okuyan, okuduğunu anlayan ve gördüğü eğitimle yeteneğine göre bir üniversiteye yerleşebilen, Üniversite hazırlık kursları, yeni adıyla etüt merkezleri veya temel liseler gibi saçmalıklara gerek duymayan başarılı nesiller yetiştirmeliyiz.

Devlet okulu ve özel okul gibi kavramları ortadan kaldırıp tek elden devlet eliyle eğitimin adil ve eşit ve başarılı şekilde yapıldığı eğitim kurumları oluşturmalıyız.

İlkokuldan başlayarak öğrenciler yeteneklerine göre eğitilmeli, sanat eğitimi artırılmalıdır.

Herkes üniversiteye gitmek zorunda değildir. Gençlerin ortaokuldan sonra hızlı bir şekilde meslek sahibi olabileceği eğitim kurumları oluşturulmalıdır.

Aileler bu konuda bilinçlendirilmeli lise mezunu veya üniversite mezunu işsizliğin önüne geçilmelidir.

 “Eğitim olmadan, bu dünyada hiçbir şey başaramayacaksınız” der,  Malcolm X

Gelin bu eğitim sistemini kalıcı bir şekilde yeniden bir gözden geçirelim…

 

 “Ey iman edenler! İnsanlar arasında adâlet edin ve emaneti, işi ehline (uzmanına, lâyık olana) verin.”

Kur’an-ı Kerim, Nisâ Sûresi, 5

<