M. RIDVAN SADIKOĞLU

M. RIDVAN SADIKOĞLU

İNSAN İNSANA EMANETTİR

EĞİTİME OLAN İNANÇ "AZALIYOR" (1)

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim kurumlarının verilerini kapsayan 2018-2019 yıl sonu örgün eğitim istatistiklerini yayımladı. Verilere göre, devlet okulu sayısı 2017-2018 eğitim öğretim yılına oranla 2018-2019 döneminde 166 artarken öğrenci sayısındaki artış 141 bin 879 oldu. Okul sayısındaki yüzde 0,30’luk artışa karşın öğrenci sayısındaki artış oranı yüzde 1’e yaklaştı. Öğrenci sayısındaki artış ile eşit olmayan okul sayısı, kalabalık sınıflar sorunun katlanarak büyümesine yol açtı. Türkiye’de okul başına düşen öğrenci sayısı, OECD ortalaması olan 279’u üçe katlayarak 855’e ulaşmış durumda.

Özel okullar devlet okullarını katladı

MEB’in verilerine göre, 2017-2018 eğitim öğretim yılında 11 bin 694 olan özel okul sayısı 2018-2019 eğitim öğretim yılında 12 bin 809’a yükseldi. Özel okul sayısındaki artış bin 115, öğrenci sayısındaki artış ise 88 bin 865 ile ifade edildi. MEB’in 2018-2019 istatistikleri, özel öğretim kurumlarının ortaöğretimdeki etkisini de ortaya koydu. Türkiye genelindeki toplam 3 bin 65 Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler devlet lisesine karşın özel liselerin sayısı 3 bin 176’ya çıktı. Lise eğitimine devlet okulunda devam eden öğrenci sayısı 1 milyon 668 bin, özel okulda devam eden öğrenci sayısı ise 474 bin 465 olarak kayıtlara geçti. Devlet liselerinde okul başına düşen öğrenci sayısı 544 iken bu sayı özel okullarda 149 olarak gerçekleşti.

İhl’ler öğrenci kaybediyor

Açıklanan verilere göre İmam hatip liseleri 2017-2018 eğitim öğretim yılına göre 16 bin 804 öğrenci kaybetti. Öğrenci sayısındaki düşüşe karşın 2019’da 19 yeni imam hatip lisesi açıldı. 

Meslek liselerindeki öğrenci kaybı ise daha belirgin. Meslek liseleri, 2017-2018 eğitim öğretim yılına göre 2018-2019’da 174 bin 199 daha az öğrenciyle eğitim yaptı. Özel meslek liselerinde öğrenim gören öğrenci sayısında da bin 885 öğrenci düşüşü yaşandı.

Ortaokulda okullaşma düştü

MEB’in örgün eğitim istatistikleri kapsamında net okullaşma oranları da paylaşıldı. Bu verilere göre ortaokuldaki net okullaşma oranı 2012-2013 eğitim öğretim döneminden bu yana en düşük seviyesinde ve 2018-2019 eğitim öğretim yılında net okullaşma oranı yüzde 93,28 olarak kaydedildi. Ortaokuldaki net okullaşma oranının 2017-2018 dönemimde yüzde 94,47 olduğu belirtildi. Yükseköğretimdeki okullaşma oranı da 2017-2018 dönemine göre azalarak yüzde 46,37’ye geriledi.

Türkiye eğitim kalitesinde UNICEF listesinde sonuncu

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu UNICEF’in İtalya'da bulunan Innocenti Araştırma Ofisi'nin açıkladığı "Geleceği kurma: Çocuklar ve Zengin Ülkelerde Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri" adlı raporuna göre, refah durumu orta ve yüksek ülkelerde yaşayan her beş çocuktan biri göreceli yoksulluk içinde yaşıyor. Rapora göre bu çocuklar içinde bulunduğu toplumun refah düzeyinin belli bir oranının altında yaşam sürüyor. Raporda ayrıca her 8 çocuktan birinin de gıda güvensizliği ile karşı karşıya olduğu bildirildi.

BM araştırmasında aralarında Türkiye'nin yer aldığı ortalama refah düzeyi orta ve yüksek seviyedeki 41 ülkedeki çocukların durumu mercek altına alındı. UNICEF tarafından çocukların yaşam koşullarına yönelik birçok kategoride hazırlanan ülkelerin performans raporuna göre Türkiye genel sıralamada 41 ülke arasında 36’ncı sırada yer aldı. Toplam dokuz kategoride yapılan araştırmada çocukların koşullarının en iyi olduğu ülke Norveç olarak belirlenirken, Norveç’i Almanya takip etti. Almanya'yı ise sırasıyla Danimarka ve İsveç izledi. Orta ve yüksek refah düzeyine sahip 41 ülke arasında çocuklarının koşulları bakımından en kötü notu ise Şili aldı. Bulgaristan performans listesinde 40'ıncı sırada Romanya’da 39'uncu sırada geldi. 

Raporda sonuçların ülkelere göre de ciddi oranda değişiklik gösterdiği vurgulandı. Örneğin Danimarka, İzlanda ve Norveç’te her 10 çocuktan biri göreceli yoksulluk içerisinde yaşarken, İsrail ve Romanya’da her üç çocuktan biri bu durumla karşı karşıya. 41 ülkenin ortalamasında her 8 çocuktan biri gıda güvensizliği ile karşı karşıya iken ABD’de her 5 çocuk, Meksika ve Türkiye’de ise her üç çocuk bu durumla karşı karşıya.

Raporun eğitim düzeyi kategorisinde de büyük eksiklikler dikkat çekiyor. En başarılı eğitim sistemine sahip olduğu kabul edilen Finlandiya ve Japonya’da bile 15 yaşındaki gençlerin beşte birinin okuma ve hesaplama konusunda asgari becerilere sahip olmadığı vurgulanıyor.

Türkiye "Zero hunger" (Sıfır Açlık)” kategorisinde 41 ülke arasında 40'ıncı sırada gelirken "Quality Education" (Eğitim kalitesi) kategorisinde ise en son sırada yer aldı. Dokuz ayrı kategoride yapılan performans değerlendirmesinde Türkiye "Responsible consumption and production" (Sorumlu Tüketim ve Üretim) kategorisinde 41 ülke arasında üçüncü sırada yer alırken, Decent work an economic growth (Uygun İş ve Ekonomik Büyüme) kategorisinde de 22'inci sırada yer buldu.

***

Gayem sizi tabi ki bu yazımla rakamlara boğmak değil ama eğitim denen boşluk kabul etmeyen süreçte maddi olanaklar günbegün artmasına ve bütçede aslan payı eğitime ayrılmasına rağmen verilerimizin günden güne düşüyor olması bu konuda acil önlemler almamızı fısıldıyor 2012 yılından beri. Zira veriler tam 7 yıldır eğitimle ilgili verilerimizin hızla düşüş gösterdiğini gösteriyor ama biz halen açılan okul sayıları, atanan öğretmen sayıları, yapılan binaların gösterişi ile övünüyoruz.

(Devamı yarın)

 

 

 

 

 

 

<