EKONOMİ SAVAŞI
DEVLETLERİN SÜREKLİ DÜŞMANLIĞI OLMAZ,
SADECE ÇIKARLARI OLUR.
Çin'in çip üretimini yapan çok sayıda teknoloji şirketi, A.B.D. tarafından yaptırım listesine alındı. Açıklamalardan bu şirketlerin Çin'de insan hakları ihlallerinin önünü açtıkları ve bu şirketlerin yöresel teknoloji imkânlarını kullanarak izleme, gözetleme yapılması ve genetik bilgi toplanmasını sağladığı kaydedildi.
A.B.D., "Çin'in sınırları içinde ve dışındaki zorba davranışı A.B.D.'nin ulusal güvenlik çıkarlarına zarar vererek ve ortaklarımızın egemenliğinin altını oyuyor, insan haklarını, etik ve dini azınlık guruplarının onurlarını ihlâl ediyor." ifadelerini kullandı.
Yaptırım listesine alınan çip şirketi SMIC yaptığı açıklamada Çin hükümeti ile cep bağlantısının olmadığını iddia etti.
A.B.D.'den gelen yaptırım adımı, SMIC'in gelişmiş teknoloji satmak için A.B.D. şirketlerinden lisans alması gerektiği anlamına geliyor.
Kurumlar ve devletler için de bu geçerlidir. Nitekim, dostluğuna güvenmediğimizin düşmanlığı bize vız gelir.
Ticaret Bakanlığından üst düzey bir yetkili yaptırım adımlarının BİDEN'in geçiş süreci sebebi ile koordine edilmediğini söyledi.
Çin'in 2. Dünya Savaşından bu yana A.B.D.'ye yönelik en büyük tehdit olduğu savunuluyor.
A.B.D. yönetiminin, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın alınması nedeni ile Türkiye'ye CAATSA (A.B.D.'nin hasımlarıyla yaptırım yolu ile mücadele etme yasası) kapsamında yaptırım kararı almasının hedefi, Türkiye değil Rusya'dır. A.B.D., Rusya'nın önemli boyutta gelir, erişim ve nüfuz elde etmesini önlemeyi amaçlamaktadır.
İki ülke arasında uzun yıllardır savunma sektöründe işbirliğine dayanan beraberliğin bozulması, her iki ülke için de önemli bir kayıptır.
A.B.D.'nin bu kararı istemeyerek de olsa Türkiye'nin askeri kabiliyetlerini muhabereye yatkınlık düzeyine zarar verebileceğinden, Türkiye A.B.D. ile olan müttefiklik beraberliğini değerlendirmelidir.
A.B.D.'nin İran, Çin ve Türkiye'ye karşı tavrından A.B.D.'nin güçlü değil, kendisine muhtaç müttefik istediği anlaşılmaktadır.
A.B.D.'nin Türkiye'nin savunma sanayinin üretim ve ihracatını olumsuz yönde etkilemeye odaklı bu kararının, Türkiye'nin egemenlik haklarına aleni bir saldırı olduğu açıktır.
Akdeniz'de haklarını arayan, Suriye'ye, Libya'ya Kafkaslar'a müdahale eden bir Türkiye'yi asla istenmediğinden bu karar alınmıştır.
Türkiye A.B.D.'nin yeni başkanı BİDEN ile görüşüp, kendi kararını verip, yoluna devam etmelidir.
A.B.D.'nin ortaklarına ve müttefiklerine karşı öteden beri izlediği politika bellidir. Artık bundan kötüsü düşünülemez. Bu dostluğa güvenilemez.
Dostluğuna güvenmediğiniz insanın düşmanlığından korkma.
YILIN FIKRASI
Hapishaneye yeni giren mahkûma kütüphanede okumak için istediği kitabın olmadığını söyleyen görevli "Kitabın yazarı mahkûmdur, kitabı yok ama kendisi buradadır." demiş.
Sağlıcakla kalın.