FARUK KORÇA

FARUK KORÇA

FARKLI TARAF

EKOSİSTEMİN KORUNMASINDA NÜKLEER ENERJİNİN ROLÜ

Doğa ve çevre değerleri, gittikçe artan bir önem kazanırken, Dünya’nın en büyük sorunlarının başında gelen küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda T.V. ve basın-yayın organlarında düzenlenen programlarda ve yayınlanan yazılarda yapılan açıklamalar, kamuoyunda geniş yankı uyandırdığında, YeniGün Gazetesi Başyazarı olarak konunun ihtisasıma girmemesine, hatalı bilgilendirme bulunmamak için bu konunun uzmanı Nükleer Mühendis ve Nükleer Alanda Kadınlar Platformu NÜKAD Başkanı Birleşmiş Milletler nezdinde daimi temsilciliğinde (B.M. Viyana D.T.) uzman müşavirliği görevlerinde bulunmuş, büyükelçi, daimi temsilcisinin bilimsel ve teknik danışmanlığını yapmış Ülkemizin değerli bilim insanlarından Sayın B. Gül GÖKTEPE ile yaptığımız röportajlarda, GÖKTEPE nükleer enerji’nin iklim değişikliğine karşı mücadeledeki cazibesine dikkat çekerek, “Nükleer güç halen büyük oranda elektrik için atmosferi kirletmeden üretilmesini sağlayan en gelişmiş, en verimli, enerji kaynağıdır.” dedi.

NÜKAD. Başkanı Sayın B. Gül GÖKTEPE, yaptığı açıklamada tüm Dünya’nın COVID-19 tehdidi altında iken doğa ve çevre değerlerinin gittikçe artan bir önem kazandığını belirten GÖKTEPE, NÜKAD. Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada “Çevre tahribatı katlanarak artmaktadır, bu konuda endişelerimiz devam etmektedir.” diyerek, “Temiz enerji teknolojilerine yatırımların yeterli olmadığını, günümüzde küresel ölçekte Dünya’nın korkulu rüyası olan iklim değişikliği krizi, ciddi etkileri görünür bir şekilde hızlanarak büyüdüğünü, bilim insanları, ekonomistler ve çevrecilerin tüm çabalarına ve uyarılarına rağmen sera gazlarının emisyonlarının azaltılması için alınan önlemler düşük karbonlu temiz enerji teknolojilerine geçiş için yatırımların yeterli olmadığını” ifade etti.

“İklim değişikliğine bağlı olarak, gıda israfı, biyolojik çeşitlilik kaybı, ormansızlaştırma ve plastik atık kirliliği günümüzde en ciddi çevre sorunları olarak acil çözümler bekliyor.” uyarısında bulundu.

“Nükleer güç, en gelişmiş, en verimli enerji kaynağıdır.” 

“Nükleerin cazibesinin birçok olumlu yönüne dayandığını büyük miktarda elektriği sera gazı üretmeden sağlayan, en gelişmiş, en verimli enerji kaynağı” olduğunu vurgulayan GÖKTEPE, “Dünyanın iklim değişikliği gibi büyük bir sorununun farkındalığı ile uzun vadeli küresel ortalamanın sıcaklıktaki artışını sanayi öncesi seviyesi olan +2°C’nın çok altında tutma hedefinin stresi altındayız.”

“İklim değişikliğine karşı, nükleerden daha cazip başka hangi enerji kaynağı olabilir? diye sormak istiyorum”

İfadelerini kullandı. “Türkiye’nin Akkuyu Nükleer Güç Santrali N.G.S. projesi ile nükleer güç enerji konusundaki tarihi adımı attığını kaydeden NÜKAD. Başkanı, Akkuyu N.G.S.’nin 4800 Megavat’lık tam kapasitesi ile hizmet vermeye başladığında yıllık ortalama 35 milyar kilovatsaat elektriğin düşük karbon emisyonu ile üretileceğine dikkat çekti. Akkuyu N.G.S. ünitelerinin inşa süratinde Dünya’nın pandeminin de etkisi ile girdiği yarı değişim döneminde Ülkemizde toplumun her kesiminde güvenlik kültürünün gelişmesinde olmazsa olmazdır” diyen GÖKTEPE, çevre koruma alanında “Ulusal Çevre Güvenliği oluşturulmasını hedeflenmesi” gerekliliğini kaydetti.

Son yıllarda kadınların iş gücü piyasasındaki ağırlığı artarken 2021 yılı itibari ile kadın istihdamı 10 milyona yaklaştı. Hemen her sektörde kadınların yönetim katında daha da ağırlıkları hissedilmeye başladı. Kadının yeri ve önemi her geçen gün artmaya başladı. Nüfusun hemen hemen yarısını oluşturan kadınların Ülkede sürdürülebilir bir büyüme yakalamada Dünya’daki rekabet gücünü ve toplumun refah düzeyini arttırmada öneminin fazla olduğu görülmektedir.

EĞİTİM ARTTIKÇA KATILIM ARTAR

Kadınların iş gücüne katılım oranını belirleyen en temel kriter ise eğitimdir. Eğitim durumuna göre katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe, iş gücüne katılım daha da artıyor.

Okur-yazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı %15 civarında iken, bu oran yüksek öğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranına bakıldığında %75’lere çıkmaktadır.

Doğa bilindiği gibi anadır. Hali ile her sektörde kadın olmak bu anaçlığı ortaya çıkarıyor. Anneler ve eşler atık değerlendirme konusunda adeta profesyoneller. 

Erkek ve kadınların birlikte güçlü olabilmeleri birliktelikten ilham alırsak mümkün olabileceği bilinmelidir. Aileler, şirketler ve Ülkemiz ancak bu zihniyet ile başarılı olabilir ve kalkınabilir.

Kadınların organizasyonlarda eşit ve etkin katılımını sağlamak güçlendirmek ve daha iyi bir gelecek için iş dünyasında fırsat eşitliği sağlayabilmelidir. İnsani gelişim ve değer yaratan bir büyüme için bu geleceğe inanmalıyız.

Organizasyondaki liderlerin fırsat eşitliğini destekleyecek süreçleri ve uygulamaları hayata geçirmek ve teşvik etmek gerekmektedir.

Kadın çalışanlarımız sosyal sorumluluk faaliyetlerinde de ön plana çıkarılmalıdır.

Bu kararlılık ve hassasiyet ile güçlü ve sürdürülebilir bir gelecek için kadın istihdamını arttırmak ilgili bakanlıklarca desteklenmelidir.

ÖZDEMİR BAYRAKTAR

Sanayi sektörümüzün duayenlerinden vizyonerliği ve üretkenliği ile pek çok öncü fabrikanın kurucusu ve yöneticisi olan, insansız hava araçları çalışmaları ile Ülkemizin Dünya’nın önde gelen tasarım ve üreticilerinden biri haline gelmesinde emeği bulunan, Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI TİHA’ya karakterini veren özgün tasarımların da sahibi olan ve iş dünyasında sayılan ve sevilen, havacılığa olan merakı dolayısıyla hususi pilot sertifikası bulunan, Yüksek Makine Mühendisi

Özdemir BAYRAKTAR’a

Allah’tan rahmet, BAYRAKTAR ve ERDOĞAN ailelerine ile sevenlerine başsağlığı dileriz.

Mekânı Cennet olsun.

Sağlıcakla kalın.

<