ELEŞTİRİLERDEN KORKMAYALIM
Yenik komutanın, neferlerini sorgulama hakkı olamaz. Çünkü kendisi hesap vermek durumundadır. Yanlışın olduğu yerde eleştiri olmalıdır. Yanlış eleştirilmiyorsa orada bir problem vardır. İnsan unsurunun olduğu yerde elbette yanlışlar olacak. Yanlışların bulunduğu yerde de eleştiriler olacaktır, olmalıdır. Hâlâ biz "Lider tartışılmaz " mantığıyla hareket edersek, bu hareketi yüzde on'lara - oniki'lere mahkum ederiz.
Şunu mutlaka bilmemiz gerek , MHP ve Ülkücü Camia eleştirilmekten ve eleştiriden korkmamalıdır. Sayın Bahçeli " Lider tartışılmaz" olgusunu bir konuşmasın da ortadan kaldırarak büyük cesaret ile bilge lider olduğunu ispatlamıştır.
" Hırs gelir göz kararır , hırs gider öz kararır "
TÜTÜN... SAĞLIĞA ZARARLI MADDE...
1970 ortalarına kadar Türk tütünü dünyada tanınan bir madde idi, Dünyada üretilen ve piyasa da yer işgal edebilmiş bütün sigaraların paketleri üzerinde , "Türk tütünü ile harmanlanmıştır " ibaresi, menfaatleri için kullanırlardı.
Küresel şirketler , arkalarına devletlerini de alarak , 1970 yılların ortalarından itibaren Türkiye'nin tütündeki mukayeseli üstünlüğünün elinden alınması için çok çaba sarf ettiler.
Türk tütününün satışını engelleyerek depolarda çürümesi için, Türkiye'deki siyasilere
çeşitli düzenlemeler yaptırdılar. Türk sigarası kullanımını azaltmak için Amerikan tütününü
kaçak yollarla sokup, halkı bunlara alıştırdılar. Türk tütününü bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de unutturdular....
Sigara içen milliyetçi arkadaşlarımız bile yabancı markalı sigaralar içiyorlar…Bunu neden dile getiriyorum ? Milyarlarca dolarımızı çöpe atıyoruz , sonra yabancıya mallarımızı satıyor veya işlettiriyoruz..
En acı olay da mal sahibi iken kiracı olmak veya işçi çalıştırdığın kişinin yanına işçi girmek...
KÜRESELLEŞME, DEMOKRATİKLEŞME,
MANKURTLAŞAN, AYDINLAR........
Yeni bir moda, her geri Ülkede globalleşme ve küreselleşmeyi "olmassa olmaz " şart olarak aydınların beynine yerleştirdi. Bunların arkasında özelleştirme var! Devletin yıllarca biriktirdiğini özelleştireceksin ! Kim alacak ? Ülke içinde pek az kişi, gerisi yabancılar.. Acaba batı ülkeler böyle bir özelleştirme yaparlar mı ?
Kaça satarsan sat, kime satarsan sat, olmaz !
Türkiye'de milliyetçi düşmanı komünistler şimdi Ulusalcı oldular. Kapitalistler de şimdi globalist ve küreselci oldular.. Siyasi İslâmcılar da bu guruba dahil oldular.
Marks, sermayenin temerküz edeceğini, dünyayı birkaç kapitalistin ele geçireceğini ve bunların işçisi daha doğrusu kölesi haline gelen dünya nüfusu ayaklanarak bunları yok edeceğini , dünyanın komünizm cenneti olacağını iddia etmiştir.
Kapitalizm , bugünkü tatbikatı ile , azgın ayılar gibi veya kudurmuş köpekler gibi her yeri kasıp kavuruyor. Kapitalizm ve komünizm maşaları tarihte daima aynı olmuştur ; Milliyetçilik düşmanları !
Milliyetçiler Birleşiniz !
Devlet bizimdir. Millet biziz. Vatan bizimdir. Dilimiz Türkçedir. Ne kapitalist sınıfın , ne komünistlerin yeni Sınıfının kölesi olmak istemiyoruz. İnsan olan Vatanının emrindedir.
Hür olmayan millet , boynuna tasma geçirilmiş bir hayvan derekesine iner.
Türk milliyetçileri ve aydınları ! Mankurt olmadan ,
bir an evvel, vahşi kapitalizm ve insanlık dışı komünizme karşı birleşiniz....
LÜTFEN ÜLKÜMÜ ÖLDÜRMEYİN !...
47 Yıllık emeğime acıyın.76-77-78- 79- 80 yılların ölüm kokan hatıralarına saygılı olun. Lise ve üniversite koridorlarında kahpe kurşunlarla kendini Türk milletinin hür ve bağımsız yaşamasına adayan koç yiğitlerin kutsal hatırasına hürmet edin !...
Hayır!. Benim ülküm bu kadar ucuz değil ! Bu kadar kolay harcanabilecek bir ideal değildi uğruna nice şehitler vermiştik biz onun. Nice gaziler vermiştik. Nice yiğitlerimizi taş medreselerde, demir parmaklıkların arasında hoyratça yitirmiştik. Ama Ülkümüzün gerçekleşmesi için ümidimizi hiç mi hiç yitirmemiştik. Öyle güvenmiştik ki birbirimize, paylaşılabilecek her şeyimizi paylaşarak yetişmiştik.
Biz birbirimizin emanetiydik bu dünyada. Aramızda maddi çıkar ilişki hiç mi hiç yaşamamıştık.. Yoksul ve imkansızdık ama o kalbimizdeki Ülke ve Türklük sevdası bizi benzeri olmayan bir mutluluğa sevk ediyordu. Ne oldu bu yiğitler... "Git " dedikleri yere gittik, kimimiz dönmedi gittiğimiz yerden, Kimimiz sakat döndü... Kimimiz al bayrağa sarılı tabutla ,kimimiz okumayı bırakarak istikbalimizi Kaybettik.. O da yetmez gibi , dükkanımızdaki üç beş eşya olan nafakalarımız caddelerde ateşe veriliyor,
Hayvanlarımız telef ediliyordu.. İşte biz böyle günlerin ülkücü'leriydik....
Bu çağrı günüdür...İnanmış yüreklerin meydan yerine koşacağı gündür bugün !....