ELEŞTİRMEK – ELEŞTİRİLMEK
Sevgili dostlar, İnsanların, yaratılışı ve buna bağlı olarak psikolojik yapısı nedeniyle yaşadıkları süre içerisinde, hangi konuda olursa olsun yaptıkları işlerde mükemmeli yakalamaya çalıştıklarını görmekteyiz.
Tarih öncesi çağlardan bu yana, gerek ülkelerin yönetimleri, gerek savaşlarda uygulanan taktiklerden tutun da günümüze kadar gelen mimari ve sanat eserlerinde hep bu yönde çalışmalar olmakla beraber, özellikle Ortaçağ’dan Yeniçağ’a geçişte ( 1453 senesinde Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’ fethederek Doğu Roma İmparatorluğu’nun varlığına son vermesi. ) insanlığın kat ettiği merhale giderek en üst boyutlara ulaşıp günümüze kadar gelmiş ve günümüzden yüzyıllar sonrasına da aynı gelişme ve güzelliklerle devam edecektir.
Çünkü beğenilmek silinemeyen, önlenemeyen, gem vurulamayan, kendi yaşantısını her anında yönlendirecek kadar fetheden en güçlü duygu olarak insanın benliğinde yer alır.
İnsan, hiçbir şeyle ölçülemeyecek ve yerine geri konulamayacak değerdeki zamanını bu yönde kullanmış ve harcamışsa bu güzellikleri, çalışmaları her yönüyle irdelemek ve ortaya çıkan çalışmayı takdir etmekle birlikte, aynı zamanda da eleştirmek durumundayız. Çünkü iyinin iyisini meydana çıkarmak ancak bu şekilde mümkün olabilir.
Eleştirmek, çoğu zaman farkında olmasak da hayatımızın her anını kapsayan bir eylemdir ve konuya hakimiyetimiz doğrultusunda kolay olmakla birlikte, yıkıcı olmamalıdır.
Gösterilen gayretler doğrultusunda eleştiriye karşı olgunlukların gündeme gelmesi bundandır.
Değerli okurlar, güzel bir şey meydana getirmek, sunmak ve takdir görmek ne denli olumlu etkiler bırakıyorsa, meydana getirilenin eksik ve olumsuz yönlerinin ortaya konması da aynı olumlu etkileri duyumsatmalıdır. Daha iyiyi bulmanın yolu eleştirilere açık olmakla mümkündür.
Genel kültür, bakış açısı, ve düşünce bir araya geldiğinde, daha iyi bilen başkalarının bulunması da her zaman olasıdır.
Dünyadaki en iyi yapıtların, en ünlü sanat eserlerinin her seferinde yeniden eleştiriye uğraması da bu yüzdendir.
Nasıl mı ?.
Eleştirmek kendimize tanıdığımız bir hak ise, eleştirilmek te karşımızdaki insanlara tanıdığımız bir hak olmakta, saygı ve bu kriterler çerçevesinde ortaya konduğunda bir anlam kazanmaktadır.
Esen kalın.