EMEKLİLER MANGASI
Erzurumspor için kazan ya da evine dön maçıydı. Lige veda etmemek için üç puan almak zorundaydılar. Fenerbahçe tehlikeli bölgeden tamamen uzaklaştığı için rahat bir karşılaşmaya çıkıyordu. Pretij mücadelesi yapacaklar, bu zor mücadeleyi kazanırlarsa gelecek hafta Antalyaspor’a karşı Saracoğlu’nda belkide altıncılık için oynayacaklardı.
Can havliyle saldırmaya başladı Erzurumspor. Başka çareleri olmayınca bir an önce golü atıp rahatlamak istiyorlardı. Taylan’ın şutunun az farkla dışarı çıkışı, Eduk’un füzesinin Harun’un ellerinde erimesi Erzurum seyrcisini fazlasıyla heyecanlandırmıştı ilk yarıda. Fenerbahçe’yse tam 32 dakika bekledi İbrahim Sehic’in kalesine ulaşmak için. Başroldeydi Soldado ama Sehic’i geçemedi. Devre biterken diğer 2 pozisyonda da İspanyol santrafor vardı ancak istediği sayıyı bir türlü bulamamıştı. Son tehlikeli şutunun Sehic yerine Zajc’ın kafasına çarpmasıysa tamamen Bosnalı kalecinin şansıydı.
İkinci yarıda da aynen devam etti oyunun gidişatı. Fenerbahçe eh işte oynarken, Erzurumspor atak üstüne atak yapıyordu bıkmadan usanmadan. İnanması güç golleri kaçırdı ev sahibi. Belki de futbolcuların bir kısmı evlerine döndüklerinde, o pozisyon anlarını hatırlayarak geceyi uykusuz geçireceklerdi.
51’de Dirar golü yapamadı. Moses’ın al da at tarzındaki pasını değenlendirebilseydi keşke Fas’lı oyuncu. Üç dakika sonra Jailson’un derinleme pasında Soldado ile Sehic mücadeleye girdiğinde İspanyol oyuncu yerde kalmıştı. Fenerbahçe’li oyuncular penaltı diye itiraz etselerde oralı olmamıştı maçın hakemi Suat Arslanboğa. Aşağı yukarı bir dakika sonrasında Taylan-Lokman iklisiyle atağa kalkma çabasında olan Erzurumspor’u bir düdükle durdurmuştu hakem. Her ne hikmetse VAR odasındaki onca kameraya rağmen VAR’ın penaltıya müdahil oluşu zaman almıştı. Tam üç dakikada sonuçlanmıştı penaltı kararının verilip verilmeyeceği. Malaesef VAR ve AVAR uyumuşlar! Ve dolayısıyla karşılaşmanın hakemini de geç uyandırmışlardı!
HANGİSİ LİGDE KALACAK?
Fenerbahçe penaltı golüyle öne geçsede maçın görüntüsü değişmedi. Fenerbahçe genel hatlarıyla savunmaya, Erzurumspor da golleri kovalamaya devam etti . Emrah Başsan’ın firikiği direkte patladı. Sonrasında sırayla Hakan’ın uzaklardan şutunu Harun kurtadı ki atik davranmasa gol olabilirdi. Ceza alanı içinde Lokman’ın vuruşu ve Leo’nın altıpasdan kafa vuruşu da akla hayale gelmeyecek bir şekilde auta gitti. Böylesine net pozisyonların değerlendirilememesi Erzurumspor’un ligde kalışını da mucizelere bıraktı haliyle. Bu arada Erzurumspor böylesine mutlak pozisyonları harcarken, Ayew İsla’nın ortasında iki adımdan meşin yuvarlağı içeriye ittirememişti. Bırakın iki adım atmayı; ayağını oynatmaya, kafasını kaldırmaya bile mecali yoktu Andre’nin. Bu oyuncu kiralama hadisesi çok enteresan. Tamam nakit paranız yok futbolcuyu belli şartlarda kiralayıp 1-2 seneliğine takımınıza alıyorsunuz fakat bu şekilde gelen oyuncularda da aidiyet duygusu olmuyor ne yazıkki. Ayew, Slimani, Benzia, Moses kiralık gelip takıma sıfır veya az katkı yapan oyuncular oldular bu sezon.
Haftaya ligimiz biterken Akhisarspor’dan sonra düşecek diğer 2 ekip; Bursaspor, Göztepe ve Erzurumspor’dan ikisi olacaklar. Şimdilik kağıt üstünde ligde kalacak ekip Göztepe gibi duruyor ama hiç bir maç oynanmadan kazanılmıyor. Ancak kısıtlı oyunculara sahip bu ekiplerden Bursaspor ve Erzurumspor’da; bir önceki teknik adamları Samet Aybaba ve Mehmet Özdilek’e haksızlık yapıldığını düşünenlerdenim. Eldeki imkanlarla her iki hocada ellerinden gelenin en iyisini yaptılar kanımca. Bence herşeye rağmen devam edebilirlerdi. Göztepe’nin hikayesi daha farklı. Önce Bayram Bektaş sonrasında Kemal Özdeş ve en sonunda geçen sene takımı belli bir yere getirip ayrılmak zorunda kalan Tamer Tuna. Tamer hoca 26 Şubat, Hamza hoca 7 Mart, Mesut hoca da 8 Nisan’da göreve geldiler. Dolayısıyla Hamza Hamzaoğlu ve Mesut Bakkal çok dar zamanda görev kabul ettiler Tamer Tuna’ya göre. Hak eden ligde kalsın diyelim. Bakalım hangi hoca ligde kalmayı başararak kendi yönetimin aldığı kararı doğrulatacak? Üçünün de şansı bol olsun.