EN SEVDİĞİNİZ KİM?
Merhaba,
Size “en sevdiğiniz insan kim?” diye sorarak başlamak istiyorum. Hemen karar vermeyin, şöyle biraz düşünün. Belki bazılarımız kararını hemen vermiş olabilir. Anneniz, babanız, kardeşiniz, arkadaşınız veya sevgiliniz…
Kısa bir hikayeyle giriş yapmak isterim. Bir bilgeye sormuşlar:
“Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
“Terzimi severim,” diye cevap vermiş.
Soruyu soranlar şaşırmışlar:
“Aman üstat, dünyada sevecek o kadar çok kimse varken terzi de kim oluyor? O da nereden çıktı? Neden terzi?”
Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
“Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da beni hep aynı gözle görürler.”
Bilge, kendisini kendisi gibi gören birini daha çok sevmekte. Çünkü bizler her gün değişiyoruz. Her gün yeni bir güne uyanıyor ve aynı şeyleri yapıyor gibi görünsek te farklı yaşıyoruz. Yani sürekli değişiyor ve gelişiyoruz. Tabi ki bu farklı bir yönde de olabilir. Fakat karşımızdaki insanları hep aynı görüyoruz. Onlara taktığımız etiketi hiç çıkartmıyoruz. Onların düşüncelerini okuyor, duygularını biliyor ya da onlardan daha iyi tanıyoruz onları. Peki ben değişirken çevrem değişmiyor mu? Herkes değişiyor, her şey değişiyor. Günler bile uzuyor-kısalıyor, mevsimler değişiyor, iklim değişiyor, ürünlerin fiyatları değişiyor, damak tadımız değişiyor. Ama esas değişimin bizde olduğunu fark etmemiz, çevremizin de bizimle değiştiğini kabul etmemizi sağlar. Çoğu kez karşımızdaki insanları dinlemeden, düşünmeden, tanımadan sadece bir anlık düşünce ile yargılar, hüküm veririz. Çünkü böylesi daha kolaydır. Zoru seçmeyiz.
Başta sorduğum soruya şimdi ne cevap vereceksiniz bilmiyorum ama, en sevdiğiniz kendiniz olun. Kendini seven çevresini ve çevresinde yaşayan tüm canlıları sever. Çünkü kendini seven değişimde olduğunu bilir ve çevresindekilerin de onunla değiştiğini bilerek aynı kıyafeti sunmaz, her zaman ölçüsünü alır.
Sevgilerimle…
