Osman Güvenir

Osman Güvenir

ENGELLİLER DE MECLİSE GİRMELİ

Kimse “Filan şahıs engellidir. Kendine yeterli olmayan kişinin meclise girmesi ile
memlekete ne faydası olabilir” düşüncesini kafasında barındırmasın. Çünkü engelli
kardeşlerimiz de hayatın ve yaşantının gerçekleridirler.
Bakıyoruz bütün dünyanın engellilere ve engellere bakış açısına. Gerçekten dünyanın
ön plana çıkardığı engelli insanların hayata tutunmaları ve normal insanın yaşam
fonksiyonları gibi bütün görevleri yerine getirme noktasına gelebilmeleri için canla başla
çalışmalarına. Bu maksatla açık oturumlar düzenliyorlar. Ondan başka toplumsal uyanış
adına uzun kitle yürüyüşleri düzenleyip anlamlı pankartlar açıyorlar.
O bir uyanış mı?
Veya biz o uyanışın neresindeyiz?
Hatta kendi kendimize sorabildiğimiz bir soru var mı?
“Biz toplum olarak, veya bireyler olarak, engelli kardeşlerimizi normal hayatın
akışında onlara gerekli desteği verebiliyor muyuz?”
Şayet düşünce bazında engelli kardeşlerimizin de herşeye layık olduklarını ve layık
olurken de, fikirsel anlamda herkes gibi bir mecliste veya bir parlamentoda halkın seçtiği bir
kişi olması veya olmaları gerektiği düşüncesi benliğimizde egemen olur mu?
Her ne kadar bendensel engelli kardeşlerimiz bazı sıkıntılar yaşıyor olsalar da,
beyinleri ve fikirleri, meclise giren bütün milletvekillerinden hiç bir farkları olmadığını
söyleyebilirim.
Yani bir mecliste yasa tartışmaları, komitelerde bütün yasal ve oluşum önerileri,
engelli milletvekillerince de tartışılıp önemli veriler ortaya konabilir.
Hani bir söz vardır.
“Engelliye engel olma” diye bir söz...
Gerçekte engelli adaylara oy vermemek, o aday kardeşlerimizi engellemektir. O
bağlamda bu seçimlerde aday olan engelli kardeşlerimizin meclise girme haklarının
herkesten fazla olduğunu söyleyebilirim.
Hemen hemen her seçimde değişik meslek alanlarında hizmet etmesi öngörülen
milletvekillerinin, kapasite ve verim alanında, yeterli olup olmadığı tartışılıyor zaman zaman.
Meclis, “Yat Arap, kalk Arap” anlayışıyla yürümemelidir.
Bir partinin adayı, gerçekte parti ahlak ve parti ilkeleri açısından, bir yasayı kabul eder
veya etmez, partisinin yasa önerilerine el kaldırarak onay vermesi doğaldır. Doğaldır da,
bunun da yasal ahlak açısından veya meclise giren bir bireyin vicdani yapısı açısından insan
bayağı düşünür durur.
Bence bir engellinin meclise girme hevesi veya isteği, bir maaşa sahip olmak için
değildir. Gerçekte adaylıkları, hem toplum dertlerini dile getirmek, hem de engelli
insanların sorunlarını daha bir ön plana çıkarmaktır.
Vakit vakit Engelliler Dernek veya Federasyonu tarafından dille getirilen istihdam
sorunu gerçek ve daramatik bir sorundur. Yıllarca pek çok engelli kardeşlerimizin hayata
tutunması ve tutunurken de bir devlet güvencesi olması konusu dillendirildi ama yeterince
bu dillendirme pek kabul görmedi. Keşke bu yazımı yazarken ülkemizde kaç tane engelli
kardeşimiz olduğunu, kaçının işsiz, kaçının istihdam edilmiş olduğunu araştırabilseydim.
Lakin önemli olan bu yazımla onların hislerine ve acılarına tercüman olmaktır. Sadece his ve
acılarına değil, ideallerine tercüman olmaktır amacım.

2

Genellikle engelli insanlar üretken olurlar. Şiir, öykü, roman ve araştırma eserleri
meydana getirirler.
Bu eserleri meydana getirirken de, içine duygu ve hayat gerçeklerini katarlar. Yani
“Ben engelliyim ama sen de benim varlığımı hisset, benim ideallerimi benimse ve bana
güçlü bir destek ver” diyorlar.
Kısacası önümüzdeki seçimlerde aday olan engelli kardeşlerimizi bir kere daha bu
medeni cesaretlerinden ve ideallerini meclise taşıma heyecanlarından ötürü, yürekten
kutlar, başarılarının daim olmasını dilerim.

<