Osman Güvenir

Osman Güvenir

ENGELLİNİN ENGELLERİ

  Zamana zaman bir rüzgar gibi eser durur engelli kardeşlerimiz.  Haksızlıklara ve ayrımcılığa isyan ederler.  “Sesimize kulak verin ve sorunlarımıza duyarlı olun” derler hatta.  Derler oğlum derler...

Bence engelliyi anlamak için kişilerin mutlaka empati yapması lazım.  Kendilerini onların yerine koyarlarsa, onları daha iyi anlayacaklar herhalde.

Şöyle kafamdan geçiyorum engellilerin sorunlarını...

Geçmişteki toplumsal ve siyasal yapılaşmalarımızda engelliler de kendi gerçeklerini halkın ve tüm siyasilerin önüne koyarlarken, değişen dünya gerçeklerini de takip ederek herşeyi ifade ederlerdi.  O ifade edişte belediye ve kentsel yapılaşmalarda, yürüyüş güzergahında, binalara giriş çıkışlarda engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak fiziki tedbirlerin alınması için büyük mücadeleler vardı.

Herhalde herkes farkındadır...  Bir markete veya bir kamu binasına girişte araçların park alanlarına özel çizilmiş tekerlekli sandalye resimleri olur.  Engelli bir insanın park sorunu olmaması adına yapılmış park yerleridir bunlar.  Lakin kaçımız uyarız şu engelli park yerinin kurallarına?  Genellikle insanlar egoları ile yaşarlar.  Şu engelli park yerlerini de işgal eder kendini bilmez insanlar.

Engelli kardeşlerimizin son yaptıkları çıkışlar engellilerin de bir sistem içinde istihdamlarının sağlanmasını hedefler.  Bu insanlar neden isyan ederler?  Çünkü gelmiş geçmiş hükümetler, maalesef “Engellileri Koruma, Rehabilitasyon ve İstihdam Yasası”na pek uymadılar.  Bu konuda engellilerin isyanı yerindedir bence.  O nedenle siyasilerin kapısına dayanıyorlar.

Engellilerin öncelik kriterleri nedir?  O kriterler herhalde bütün istihdamlarda göz önünde tutulması gerekir.

Engellilerin yapılarına göre gerekli önlemler alınırsa ve istihdam politikası uygulanırsa, herhalde bu sorunlar kısmen azalacaktır.

Bu uygulama gündeme gelince hükümet kanadının engellileri istihdam edememenin argümanını nasıl yapacaktır, bilemiyorum.

Şimdi bir istihdam açısından mevkileri göz önüne alalım ve tek taraflı eleştiriden sıyrılalım.  Tabii ki her mevkiye bir engelli atanacak diye bir durum yoktur herhalde.  Elbette engellilerin istihdam edilecekleri mevkiler de olacaktır.  Mesela bacaklarından veya kısmen kol kısmından engelli insanların olası Telefon Dairesi’nde mevki açılması durumunda,  bu durumdaki kardeşlerimizin de bir veya birkaç kontenjanı olacaktır.  Görme engellilerin sorunları ayrıdır. 

Bilmem şimdiye kadar birileri düşündü mü?

Engelli kardeşlerimizden de mutlaka en az lise mezunu olanları vardır.  Veya üniversiteyi bitirmiş olanlar.  Hiç özel televizyonlar ve özel radyolar bu durumdaki donanımlı kardeşlerimize program yaptırmayı düşünmediler mi?  Bence yayıncılarla ilgili bir madde konmalı ilgili yasaya.  Devletin olanakları bir yana, mutlaka otururken bile bir engelli kardeşimiz bal gibi de program yapabilir.  Bunu da düşünmek lazım.

Çok gelişmiş ülkeler, engellilerin rehabilitesi ve yaşam koşullarının kolaylaştırılması için pek çok tedbir almışlar ve almaya da devam etmektedirler.  Özellikle Amerika, İngiltere, Almanya, İtalya bu alanda pek çok tedbirler almışlardır.  Bu uğurda Türkiye de gerekli tedbirleri  almaktadır.  Yeterli mi değil mi bilmem ama bu alanda epeyce yol kat ettiklerini düşünüyorum.  Mesela bütün bölgelerdeki belediyeler, çok gelişmenin ve engellileri korumanın tedbirlerini alıyorlar.  Hatta engellileri istihdam ediyorlar.

Mesela engelli kardeşlerimizin engel kartlarını çıkardı mı devlet?  Her engellinin tahsili, engel derecesi ve yetenekleri, kendi yetişme ve gelişme alanları bir tablo şeklinde çıkartıldı mı?

Gerçekte hükümetin de engellilerin de işi hayli zor bence.  Önemli olan engellilerin durumunu her durumda göz önünde bulundurmak ve onların yolunu açacak, hayatlarına kalite getirilecek tedbir ve önlemleri almaktır.

Bir anda aklıma geldi...  Ülkemizde kaç tane otel var?  Kaç tane turistik tesis var?  Bu turistik tesisler otellerin idari bölümünde bazı engelli kardeşlerimizi çalıştıramazlar mı?  Bence çalıştırabilirler.  Bir yerde bu türdeki tablo ve öneriler gündeme geldi mi, işverenle Engelliler Federasyonu işbirliği içinde birşeyler yaratabilirler.

İşin özü şudur esasında.  Bir engellinin hayata tutunabilmesi ve kendi kendine yeterli olabilmesidir.  Bunun için de bir gelire ihtiyaç vardır.  O bağlamda temelde onların istihdam sorunu masaya yatırılıp görüşülmelidir diye düşünüyorum.

Engellilerin sadece bedensel sorunları yoktur.  Onların ruhsal ve psikolojik sorunları da var.  Toplum içinde kendilerine bir yer edinme, kendilerini kabul ettirme ve kabul ettirirken de başarmanın dinamiklerini yaratma var benliklerinde.

Özetle engelliye engel olmayıp onlara destek verelim diyorum.

<