İLTER AVCI

İLTER AVCI

ERMENİ İDDİALARI (Gerçekler açıklanmalıdır)

Demokratik ve Lâik Türkiye Cumhuriyeti'nin doğuşunda ABD ilk Büyükelçisini Türkiye'ye tayin etmiş. Amiral Mark Lambert Bristol ve ekibi, Morgenthau'dan farklı olarak, Türkiye'nin bir çok bölgesini ziyaret ederek, hain Ermenilerin asılsız suçlamalarını destekleyen Amerikan basınındaki iddiaları soruşturmak ve bilgi toplamak istemiş.

Büyükelçi Bristol Müslüman Türk erkek, kadın ve çocukların uğradığı Ermeni mezalimi hadiselerini öğrenmiş. Amerika'daki arkadaşlarına mektupta şöyle diyor ki; "Ermeni iddiaları kanımı beynime sıçratıyor."

Bristol'un mektuplarını halka duyurmak, Ermeni masalını kesinlikle ortaya çıkaracaktır.

Ardahan doğumlu olduğum için, oradaki nineler çocuklarına anlatmışlar; Ermeniler baskın yaparsa, kız çocuklarına tecavüz etmemesi için yüzlerine insan dışkısı sürerlermiş, pis koksun, iğrensinler diye. Kat kat yatak yapar, aralarında gizlenirmişler... İşte entrika üstüne entrika tabi bunda Ruslar başrollerde....

ÜLKEMİZDE ÜRETİM OLMALI...

Kartel ve tröstlerin oluşumuna imkân veren politikalar, genellikle iktidarların "yandaş"larını koruma ve mükâfatlandırma, yükseltme arzularından doğar. Bu tutum yandaşlığı aşarak cemaatleşme yolunu açar. Cemaatleşmede, dini unsurlar ne kadar tesirli olursa olsun, siyasi bir himayeyi de beraberinde getirir. Cemaat siyaset, siyaset de cemaat üzerinde tesirli olabilir. Bu durumda  cemaat siyaset üzerinde vahim sonuçlar doğurabilir. Cemaat sermayeye hükmeder. Hem halkı hem de iktidarı yönlendirir.

Ülkemizde anti-tröst kanunlar gözden geçirilmeli ve kartellerin-tröstlerin oluşumuna imkan verilmemelidir. İktidarlar tayin ve terfilerde belli seviyenin  üstünde  "yandaşlık" yapmamalıdır. Devletle  iş yapan iktisadi kuruluşlar arasında fark gözetmemelidir.

Bu bakımdan taahhüt işlerinde azami şeffaflık sağlanmalıdır. Özelleştirmeler, mümkün olduğunca işçilere ve halka yöneltilmeli, devlet kontrolü işler hale getirilmelidir.

Sermaye yerine emeğin, dolayısıyla üretimin teşviki yoluna gidilmeli, sermayenin israfı ve emeğin işsizliği böylece azaltılmalıdır.

Küreselleşme karşısında tavrımız.

Küresel sanayi, milli devletlerin büyümekte olan sanayilerinin kökünü kazır.

Küresel güçler, borsalarımızda diledikleri zaman fırtınalar estirebilir. Mesela 50 milyar $ bizim için çok büyük para, küreseller için ise çok küçük paradır. Büyük balık her zaman küçük balığı yutar.

Teknoloji sadece batıya ait değildir. İnsanlık malıdır. Türklerin teknolojiye katkısı yok mudur? Elbette vardır, matematiğe sıfırı ekleyen El-Cabir ül-Türk, Sibernetiğin temelini atan Artıkoğlu Ebu Mahmut iz de bir Türk'tür. Masaüstü bilgisayarı icat eden Azerbaycanlı im Lütfullah da bir Türk'tür.

Teknoloji yabancı kültürünün girişine vasıta olmamalıdır.

Dünyada saf liberalizm veya komünizm yoktur. Bunları vasıta olarak kullanan ve kullanmış olan, kendi ülkelerinin menfaatleri için çalışan küresel güçler vardır.

Sonuç olarak kendi yaramızı kendimiz kaşıyarak onlara yem olup, sömürülmeyeceğiz. Bir olacağız, mutlu yarınlara beraber gideceğiz.

Ne Mutlu Türk'üm diyene....

KARANLIK

Hava kararınca, karısı Hoca'ya, "Efendi, sol tarafında fener olacaktı, ver de yakayım." demiş. Hoca, "Ayol, bu karanlıkta, ben sağımı solumu nereden bileyim!" diye karşılık vermiş...

Millet bu durumda ne sağını ne de solunu görebiliyor… Ama biz Türk'ler yılmaz savaşçıyızdır. Evelallah çıkacağız bu buhrandan...

<