DR.AKKAN SUVER

DR.AKKAN SUVER

GAZETECİ/YAZAR

Eşk olsun Azerbaycan…

Zor günlerden geçiyoruz!

Bir tarafımızda Covid-19, diğer tarafımızda komşularımızla ilişkilerimizde uğramakta olduğumuz akıl almaz haksızlıklar...

Bu zor günler içinde nadirde olsa güzel olaylarla da karşılaşabiliyoruz.

2 Eylül günü Yunanistan'ın yeni Bakü Büyükelçisi Nikolaos Piperiqkos Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e itimatnamesini sunar. Bakü’de gerçekleşen tören sonrası İlham Aliyev,  Büyükelçi'ye hitaben bir konuşma yapar. Konuşmasında Türkiye ile Azerbaycan arasında mevcut bulunan birliktelikten söz eder ve sözü Doğu Akdeniz'e getirerek, Türkiye yalnız değildir,  Azerbaycan Türkiye'nin yanındadır, der. Bilahare Güney Kıbrıs, Yunanistan ve Ermenistan askeri işbirliğine temas eden Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, bu konudan rahatsız olduklarını da söyler. Arkasından ekler, benim sözlerimi başkalarından işitmeyiniz diye, bizzat size söylüyorum. Ermenistan’ın terörizm alanında yaptıklarını, teşebbüs ettikleri sınır ihlallerini ve bir milyona yakın göçmeni de hatırlatan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev,  arzu ederim yeni Yunan hükümeti, Ermenistan konusunda daha dikkatli davranır, diyerek konuşmasını noktalar.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bu sözleri, yaşamakta olduğumuz bu zor günlerde, yüreğimize su serpti.

İnanıyorum ki, Türk milleti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in bu samimi sözlerini unutmayacaktır.

Bunu fırsat bilerek yüz yıl önceye ait bir hatırayı sizlere nakletmek istiyorum.

İstiklal Savaşımız sırasında Ankara'da Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'nin Temsilcisi İbrahim Abilov'dur. İbrahim Abilov, Mustafa Kemal ile Lenin'in müspet ilişkisini sağlayan bir diplomattır. Ona ait iki önemli notu da bu vesileyle sizlerle paylaşmak isterim. İbrahim Abilov görevdeyken, kızı olur. İsmini Atatürk koyar; Anadolu.

Anadolu Hanımı, Bakü Büyükelçilik binamızın açılış merasiminde görme şansına erenlerdenim.

İkinci notum ise, görev süresi sona erdikten sonra İbrahim Abilov'u 1923 senesinde; Stalin, 17 Şubat ile 4 Mart arası tertiplenecek İzmir İktisat Kongresi'ne Rusya’nın temsilcisi olarak gönderir. Ne var ki 23 Şubat günü aniden rahatsızlanan İbrahim Abilov vefat eder. Atatürk’ün arzusuyla cesedi mumyalanır ve defnedilmek üzere Bakü’ye gönderilir.

İbrahim Abilov'un Ankara Hatıraları 1967 yılında Bakü’de, Nesir İmankuliyev'in redaktörlüğünü yaptığı Vecerny Bakü Gazetesi'nde yayınlanır. Dikkatle okuyalım:

"Dünya üzerindeki aklı başında hiç bir insan, milli mücadelenin bu şartlar altında kazanılacağına inanmazdı.

Ama kazanacaklardı!

İnanılmaz bir sıkıntı içinde idiler. Fakat hiç kimse borç istemiyor, kimse halktan kanunsuz para toplamayı düşünmüyor ve nihayet kimse yokluğunu dışa vurmayı denemiyordu. Bu Türklere has bir vasıftı. Zafere öylesine inanmışlardı, aralarındaki ihtilafa ve bazen Meclis'teki ters anlayışa rağmen buna öylesine iman etmişlerdi ki, çokluk Halide Hanım da başta olmak üzere günde bir öğün yemek yediklerini biliyorduk ama Sefaretten bir hediyeyi kendilerine göndermeğe cesaret edemiyorduk. Ankara’nın karanlığında, bir başka ışık parıldıyordu."

İbrahim Abilov'un takdirinden, Haydar Aliyev'in “Bir Millet İki Devlet” düşüncesine oradan da İlham Aliyev'in yüksek tavrına...

Bu birlikteliğin bir gün tarihçesini yazacaklar;  bu çizgileri, bu değerleri bir tarihi veraset olarak ele alacaklardır.

<