İBRAHİM GÜLEÇ

İBRAHİM GÜLEÇ

ESKİ MEZAR

Nasrettin Hoca bir gün çok fena hastalanır 
Yorgan döşek uzanır, bir hayli halsiz kalır 
Hoca'nın bu halini konu komşular duyar 
Kimisi der üşütmüş, kimisi der neyin var 
Kimi hal hatır sorar, kimi nasihat eder 
Kimi oturur kalkmaz, kimi evi terk eder 
Kimisi moral verir, derdin unutsun diye 
Kimisi der, ne yaptın bu hale düştün niye 
Kimine cevap verir, derdini unutarak 
Kimine başın  sallar, hiç konuşmaz susarak 
Birkaç gün böyle sürer Hoca'nın hastalığı 
Sanki gam keder alır evi ve ortalığı 
Kimisi der tüh yazık, kimi der kurtulamaz 
Kimi içini çeker, kimi ağlar duramaz 
Kimi der, vasiyetin var mı Hoca Efendi 
Kimi der, konuşmuyor hoca bize gücendi 
Fakat olup biteni Hoca bir bir dinliyor 
Herkes söylenenleri sanır Hoca bilmiyor 
Bizim nüktedan Hoca bırakır mı mizahı 
Der ki, bakın komşular, dinleyin şu izahı 
Yaklaşın şöyle biraz vasiyetimi duyun 
Öldüğüm zaman beni eski mezara koyun 
Olur mu Hoca derler yeni mezar kazarız 
Hatırlı komşu diye şatafatlı yaparız 
Ne dersem onu yapın, benim vasiyetim bu 
Sorgu meleklerine çaktırmamak durumu 
Tüm sorgu melekleri yeni öldü bilmesin 
Baksana, mezar eski, sual sorulmuş desin. 

 

<