Falih Rıfkı Atay'a Büyük Vefa
Hürriyet Gazetesi önemli bir adım attı. Atatürk'ün başyazarı Falih Rıfkı Atay'a büyük bir vefa göstererek, eserlerini basıp, dağıtma kararı aldı. Bunu önemsiyorum. Zira cumhuriyete inananlar, cumhuriyetçi geçinenler gerçek Atatürkçülere karşı vefasızdırlar. Bu ülkede solcusu da, sağcısı da, haini de kendi emeline yakın veya kendi düşüncesine hizmet etmiş nice sahte kahramana, yazara, şaire heykelleri, parkları, sokakları, caddeleri peşkeş çekmiştir de cumhuriyet kendi öz evlatlarına kıskanç ve nekes davranmakta büyük ustalık göstermiştir. Gençlerimizin Samih Rıfat'ı, Behçet Kemal Çağlar'ı, Yunus Nadi'yi, Hamdullah Suphi'yi, Yakup Kadri'yi, Tevfik Rüştü Aras'ı, Aka Gündüz'ü tanıdıklarını pek sanmıyorum.
Onun için Falih Rıfkı Atay'a gösterilen bu yüksek vefayı çok önemsiyorum. Bu vefanın gerçekleşmesine katkı da bulunan bütün emek sahiplerine bu köşeden en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Diğerlerini tanımadıkları gibi gençlerimizin Falih Rıfkı Atay'ı da pek tanıdıklarını sanmıyorum. Falih Rıfkı Atay; Türkçenin son doksan yıldaki en büyük üstadıdır. Sadece bir yazar değil aynı zamanda tartışmasız bir devlet adamıdır. Falih Rıfkı Atay'ın devlet adamlığının en önemli vasfını cumhuriyete olan inanışında görürüz. Atatürk'ün yaptıklarını kavrayan, anlayan ve uygulayan kadronun başında gelir.
Bir mimardan daha fazla mimar, bir mühendisten daha çok mühendistir. Diploması olmamasına rağmen Ankara şehrinin planlanmasında alın teri ve emeği vardır. Bugünün Ankara’sının ana arterlerinde, cumhuriyetin binaların da onun izleri bulunmaktadır.
Filozoftur. Yazdığı yazıların seviyesine yükselmeden onu tam olarak anlamak hemen hemen imkansızdır.
Demokrattır. Tek partili devlet hayatına rağmen çok partili hayata geçişimizin fikir babalarındandır.
Öğretmendir. Latin alfabesine geçişimizdeki payı büyüktür. Alfabenin şekillenmesini sağlayan odur. Kolayca yazılıp okunsun diye ''q'' harfi dahil bazı harflerin alfabemizde bulunmaması onun eseridir. Türkçenin büyük üstadı Falih Rıfkı Atay cumhuriyetin kuruluşundan ömrünün sonu olan çok partili hayatın içinde olduğumuz 1971 yılına kadar tartışmasız tek başyazardır.
Falih Rıfkı Atay; yirmi yedi yıl milletvekilliği, yaklaşık yirmi beş yıl Ulus Gazetesi başyazarlığı yapmış, edebiyatımıza Zeytindağı'nı, Çankaya'yı, Babanız Atatürk'ü, Taymis Kıyılarından'ı, Yeni Rusya'yı armağan etmiştir. Türk romancılığının, edebiyatının ve gazeteciliğinin büyük evladı Falih Rıfkı Atay'ın cümlelerinde ne eksik ne de fazla bir kelime bulamazsınız. Atatürk'ün değişmez başyazarı, cumhuriyetin bütün prensiplerinin şaşmaz savunucusu ve taviz vermez savaşçısı olan Falih Rıfkı Atay, bugün çevreci ve doğa dostu geçinenlerin çok ötesinde ve ilersinde ağaç ve orman sevgisini bu memlekette ilk ele alan ve orman ve de doğa düşmanlarıyla savaşan bir önderdi. Burada bir kadirbilirlilik olarak belirtmek isterim ki; ormancılarımız O'na sahip çıkmışlar ve İstanbul'da Belgrad Ormanları'nın bir köşesine Falih Rıfkı Atay'ın adını vermişlerdir.
Yazımızı onunla birlikte Dünya Gazetesini çıkaran Bedii Faik'in sözleriyle noktalamak isterim: ''Suriye cephesinde Osmanlı Ordusu savaşı kaybetmiştir ama Türk edebiyatı bir Zeytindağı'nı kazanmıştır.''