FARK VE DEĞER YARATMAK-2
Fark ve değer yaratmak günümüz liderlerinin en önemli sorumluluklarından biri, içinde bulunduğumuz topluma, Ülkemize, şirketimize, ailemize ve çalışanlarımıza ve de insanlığa…
Fark ve değer yaratmak için öncelikle çevremizdeki değişimi, dönüşümü iyi görmemiz, buna karşılık kimi zaman sizin de bu dönüşümü sahiplenmeniz ve kararlılıkla uygulamanız gerekir.
Hiç kuşku yok ki liderliğin bir numaralı koşulu güvenilir ve bir numaralı saygı hak eden insan olmalı. Güçlü, başarılı, etkili ve iyi liderlerin açık fikirli, iyi dinleyici, sürekli öğrenen, genel kültür sahibi, ilham veren, liderliğin ve her şeyden önce bir ahlak sorunu olduğuna inanan insanlardır.
Bugün değer yaratırken iş insanlarının o değerin bütün yaşam döngüsüyle, sürdürülebilir bir geleceğin parçası olmasını da güvence altına alması gerektiğini düşünüyorum.
İçinde bulunduğumuz zamanda sürekli olarak yaşanan dönüşüme ayak uydurma çabası, hepimiz için önemli bir mücadele halini aldı. Bir yandan da Dünyamızın ve hayatlarımızın parçası olan her türlü iş ve yaşam modelinin sürdürülebilirliği ile ilgi gerçeklerle karşı karşıyayız. Kaynakların sınırlılığı, ekonomik ve politik istikrarsızlık, gıda yetersizliği, iklim değişikliği, gelir dengesizliği gibi pek çok büyük sorun insanlığa aydınlık bir gelecek sağlanması için çözüm bekliyor. İşte Dünya’nın ve insanlığın geldiği bu noktada ister istemez geleneksel liderlik anlayışı büyük değişikliklere uğruyor.
Günümüzün liderlerinin sürdürülebilir başarı için, esnek ve yüksek kapasite, sürekli gelişim çabası, değişen dinamiklerle hazırlıklı olma ve hızla cevap verebilme, riskleri etkin yönetebilme özelliklerine sahip olmaları gerekir, ayrıca yenilikleri iyi anlamalı dengeleri iyi kurmalı ve farklılıkları kapsayan bütüne liderlik edebilmeliler.
Bir liderin başarısı, hem o liderin her anlamda ürettiği, hem de liderlik ettiği bütünün her paydaşına kattığı değerle ölçümlenmelidir.
Pandemi krizi ve sonrasında liderlik ve kurumsal sorumluluk nasıl değişiyor?
Pandemi, sorunların net cevaplarının tam bilinmediği, birçok belirsizliğin olduğu, uzun süreli ve ciddi bir kriz yönetimi süreci olarak hayatımıza girdi. Liderlerin bu süreçte tüm bu belirsizliklere karşı önemli sorumluluklar alması gerekti. Bu anlamda gerçekçi, temkinli ve duygusal açıdan güçlü karakterler ön plana çıkmaya başladı. Bu anlamda toplumun ihtiyaçlarını iyi analiz eden ve duyarlı olan liderler ve kurumlar bu sürecin başaranları olacaktır.
GENÇLERE MESAJIMIZ;
Pandemi, hepimizi zaman zaman umutsuzluğa sürüklese de tüm liderlerin ve insanların geleceğini belirlemede önemli rolü olacaktır. Umarım bu sürecin sonunda bilim ve insani değerler, her şeyin önünde olur.
Hayatımızda toplumsal problemler hep olacaktır ve bunlar çoğunluğun iş birliği yapması ile çözüm bulabilecektir. Aklımız, fikrimizi ve çözüm projelerimizi paylaşmaktan korkmayalım. Unutma, sen kendinden ve yaptıklarından eminsen, kimse senin aklının önüne geçemez. Bunu kabul edersen lider olabilirsin.
Ülkemizde ve Dünya’da fark ve değer yaratan liderler;
Dünya’da Bill GATES, Warren BUFFET ve Angela MERKEL, Ülkemizde ise Türk Toplumu olarak bu gün sahip olduğumuz pek çok değerin temellerini atan Mustafa Kemal ATATÜRK gibi çok önemli örnek bir lidere sahip olduk. Ondan bu yana pek çok değerli devlet adamımız, sanayicimiz ve iş adamımız önemli liderlik örnekleri sergileyerek memleketimizi bu gün olduğu mevkiye getirdiler.
Ülkemizin arzu edilen seviyeye gelmemesini sadece hataları liderlerde aramak büyük haksızlıktır. Osmanlı döneminde meydana gelen 16 ihtilal Osmanlı İmparatorluğu’nu, Cumhuriyet Döneminde de meydana gelen ihtilâller ve koalisyon hükümetleri dönemleri Ülkemizin kalkınmasını engelleyen önemli faktörlerdir. Ülkemiz tek başına iktidarlar döneminde büyük başarılı hizmetler gerçekleştirmiş, bu nedenledir ki rahmetli Süleyman DEMİREL ve Bülent ECEVİT, aziz Milletimizin teveccühü ile defalarca iktidara gelebilmişlerdir. Bu günkü iktidar yirmi yıldır ülkenin yönetiminin başındadır. Boğazlarda gerçekleştirilen büyük projeler, G.A.P. ve Yusufeli gibi devasa eserler siyasi istikrarın sağlanabildiği zamanlarda gerçekleşebilmiştir. Bu dönemlerde Ülkemizi yönetenler liderlik vasıflarına haiz olduklarını, milletimizin desteği ile kanıtlamayı başarmışlardır.
Bu gün siyaset sahnesine çıkan 120 civarında siyasi parti ve bunların genel başkanları, kamuoyu araştırmalarına göre bunların %95’i oyları bir puanın altındadır. Bir partinin Genel Başkanı olmakla lider olunmaz.
LİDERLİKTE NE FARK YARATIR?
Siyaset tarihimizin gördüğü en değerli siyasi liderlerden Süleyman DEMİREL’i TRAKYA GRUBU Başkanı olarak ziyaret eder, anlattıklarında büyük bir feyiz ve keyif alırdım. Cumhurbaşkanlığı zamanında ziyaretimizde sohbetimiz sırasında bana, “En önemlisi, insanlara umut vermektir” demişti. O zaman sıradan bir söz olarak kabul ettiğim bu cümlenin, hayatımda aldığım en önemli liderlik derslerinden biri olduğunu yaşım ilerledikçe ve tecrübe kazandıkça daha iyi anladım. Özetle liderlikte en önemli farkın “UMUT” ile yaratıldığını söylüyordu. Sadece siyasette değil bunun iş hayatında da önemli olduğunu anladım.
Liderlik konusunda rahmetli Vehbi KOÇ ve Sakıp SABANCI’nn kitaplarından çok ders aldım. İş adamı olmak isteyen gençlerin bu kitapları okuması çok önemli olup, Üniversitelerde de bu kitaplar ders kitabı olarak okutulmalıdır.
Liderlik konusunda A.B.D.’li iş insanı Max De PREE’nin şu sözü beni çok etkilemiştir:
“Liderin ilk görevi, gerçekliği tanımlamaktır, son görevi ise teşekkür etmektir. İkisi arasında lider, bir hizmetkârdır.”
Bu anlayışa göre lider öncülük ettiği insanlara hizmet ederek fark yaratır.
Sağlıcakla kalın.
(Bitti)
