Feminen bir hikaye…
Hikaye bu…
Hiçbir art niyet yok… Feminist bir öykü de değil…
Önce hikayeyi okuyalım sonra karar verelim…
Günün birinde üç adam ormanda yürürlerken karşılarına büyük ve vahşi bir nehir çıktı.
Ama nehrin karşı kıyısına mutlaka geçmeleri gerekiyordu.
Peki bunu nasıl başaracaklardı?
Birinci adam, dizlerinin üstüne çöktü ve Tanrıya dua etti:
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ver!"
Tanrı ona uzun kollar ve güçlü bacaklar verdi.
Böylece nehrin karşı kıyısına geçebildi.
Ancak bunun için 2 saat boyunca dalgalarla boğuştu ve neredeyse 3-4 kez boğulma tehlikesi geçirdi.
Ama, başardı!
Bunu gören ikinci adam da Tanrıya dua etti:
"Tanrım lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç ve gerekli aracı ver!"
Tanrı onun dileklerini de kabul etti ve bir tekne verdi.
O da nehrin karsı kıyısına geçmeyi başardı, ancak birkaç kez teknenin alabora olma
tehlikesiyle karşılaştı...
Tüm bu olan bitenleri izleyen üçüncü adam da, dizlerinin üstüne çöktü ve tanrıya yalvardı:
"Tanrım, lütfen nehrin karşı kıyısına geçebilmem için bana güç, araç ve zekayı ver!"
Tanrı adamı bir kadına dönüştürdü...
Kadın haritaya baktı....
Nehrin biraz yukarısına doğru yürüdü ve köprüden karşıya geçti....
***
İşin püf noktası burası..
Maskülen güç, çoğu zaman feminen zekaya karşı yenik düşüyor.
Özün sözün kısası şu; güçle her şeyi bir noktaya kadar çözersiniz.
Eğer güç fukarasıysanız zekanızı kullanın..
Kazanacağınız kesindir…
Çevrenize bakın bunu yakından göreceksiniz…
Güçlü olmaya çalışırken zekanızı da yabana atmayın…
Anlatılan her hikaye bir derstir…