Fenerbahçe bildiğiniz gibiydi. Topal’ın orta sahadaki iş ortağı Jailsonda herhangi bir farklılık yaratamadı ikinci bölgede. Keza Miha’nın Eljif yerine oynaması bile ön tarafta kaydedeğer bir değişiklik sağlayamamıştı. 
Herşeyi bir kenara koydum maçın başında Ersun hocanın yüz ifadesini gördüyseniz eğer, takımın ne halde olduğunu kolayca anlamışsınızdır. Evinde senelerdir derbi kaybetmeyen Fenerbahçe ne ileride organize olabildi ne de orta sahada rakibine üstünlük sağlayabildi oyunun ilk devresinde. Kanımca göze batan olay, karşılaşmanın 30. dakikasında top Yusuf’un ayağına gelir gelmez Hasan Ali, Soldado ve Jailson ile sağlanan üçlü çevirmeydi. Bu baskı 45 dakikaya yayılamadığı için Fenerbahçe’nin top rakipdeyken meşin yuvarlağı rakibin ayaklarından söküp öne gitmesi mümkün olmadı. Trabzonspor’un da çok net pozisyonları yoktu ama en azından Yusuf’la ikinci golü yokladılar ve Anthony ile direkten döndüler farkı ikiye çıkarmak adına. 
İYİ ki SADIK İKİNCİ SARIYI GÖRDÜ
Trabzonspor korumaya, Fenerbahçe farkı kapatmaya çıkmıştı ikinci yarıya. Fenerbahçe’nin oyunu kendi lehine çevirmesi için bir şeyler olmalıydı. Ersun hoca doğru karar vererek oynanan oyuna sabretmedi. Valbuena değişikliğiyle oyun tamamen tek taraflı oynanmaya başladı. Sadık’ın atılmasından sonra dahi oyunun rengi değişmedi. Ekuban boş kaleye atamasa bile Fenerbahçe golü aramaya, Trabzonspor golü yememeye oynadı. Krediyi Ersun hocaya yazmak gerekiyor. Hele ki Ünal hocanın hanesine kocaman bir eksi koymalı böylesine kapalı bir oyundan sonra. 
Andre Ayew-Eljif Elmas değişikliği de hem zamanında yapılmış hem de olmazsa olmaz bir değişiklikti. 10 kişi oynarken, 1-0 gerideyken merkezi Topal-Jailson-Eljif ile tutmak akıl karıydı. Karaman Fenerbahçe’nin Galatasaray’a 10 oyuncuyla nasıl oynadığını unutmuş olmalıydı ki Sadık’ın kırmızısından sonra önce Yusuf’u sonra da Abdülkadir’i oyundan almıştı çaresizce. Çaresizce diyorum çünkü birisi 22 yaşında diğeri 19 yaşında olan Yusuf ve Abdülkadir’in yorulmuş olmaları imkan ve ihtimal dahilinde değildi Trabzonspor adına. Büyük hata yapmıştı Ünal hoca. 
İkinci devrede Valbuena sahaya adım attıktan sonra hem 11 oyuncuyla hem de 10 futbolcuyla karşılaşmanın tek hakimiydi sarı lacivertliler. Matthew 2 şut, biri direkten dönmüştü, Eljif ve Hasan Ali birer şut, Dirar bir aşırtma vuruşu, Elmas bir kafa vuruşuyla yoklamışlardı Trabzonspor’un kalesini. Oyunun son anında Fransız’ın ayağından gelen gol futbolu tekrar hakkaniyet terazisine koymuştu: “Çabalayanlar asla kaybetmeyecekti”. Fenerbahçe belki kazanmayı hak etmemişti ama yenilselerdide çok yazık olacaktı doğrusu. 
Ersun Yanal’ın kalan son 4 hafta için yapacağı tek hamle orta sahasını sağlama almak olmalı. Eljif oyuna girdikten sonra, 66. dakikaydı, Fenerbahçe orta sahası hep baş etti Trabzonspor’un merkeziyle eksik olmalarına rağmen. Valbuena’nın ilk 11 çıkacağı, Eljif-Jailson-Topal üçlüsüyle oluşturulacak olan orta saha sistemi, Valbuena-Soldado’yu rahatlatmakla kalmayacak, Fenerbahçe’nin önde ve arkada oynanacak taktiksel oyunlarda takımın elini de güçlendirecektir. Öyleyse formül bellidir Fenerbahçe için. Valbuena: Eljif+Jailson+Topal’dır. Matematiğini uygulamak da Ersun Yanal’a kalmıştır.