FENERBAHÇE’nin HOCASI DEĞİL
Fenerbahçe için çok zor bir deplasmandı. İlhan Palut ile bağışıklık sistemi artan, hocasıyla kan uyumu sağlayan Konyaspor, Aykut Kocaman'la Türkiye Kupasını aldığı dönemdeki günlerini yeniden yaşıyordu adeta. Galatasaray mağlubiyeti dışında başka bir yenilgileri de yoktu. İçerde de hep dominant olan takımı sahneliyorlardı. Bu yüzden Fenerbahçe'nin ne yapacağı da merak konusuydu.
Beşiktaş'ın kaybettiği günde Fenerbahçe'nin kazanması çok önemliydi. Üstelik iki haftadır kaybeden bir Fenerbahçe vardı sahada. İlk gol enfes bir vuruştan sonra geldi. Tadına doyulmaz bir goldü. Ama yenilen ikinci gol evlere şenlikti. Adam paylaşımı vahimdi sarı lacivertlilerde. Üç tane kuleyle oynayan bir takımın böylesine bir gol yemesi anlaşılamayacak bir durumdu. Aslına bakacak olursanız her hafta kopya goller yemeye devam ediyordu Fenerbahçe.
Vitor'un ikinci sayıdan sonra oyuncu değişikliğine gitmemesi, sistemsel dokunuşda bulunmaması bence şaşılacak bir durum değildi. Esas garipsenecek olan görüntü devre bitmeden takımını ameliyat masasına almasıydı Portekiz'linin. Burada da zamanlama hatası yaptı hoca. Neden ilk devrenin son beş dakikasındaydı değişiklikler? Futbolculara aklı sıra ceza mı kesiyordu? Yoksa ben çıkardığım on birle hata mı yaptım diyordu? Keşke Vitor düşüncelerinin esiri olmasaydı da gerekli tedbirleri skor iki farka geldikten hemen sonra alabilseydi. Pelkas'ın gol yapamadığı pozisyonun dışında oyuncu değişikliklerine kadar herhangi bir tehlike yaratamadı Fenerbahçe. Serdar Dursun ilk yakaladığı pozisyonu skora yansıtsaydı, eğrisi doğrusuna denk gelecek ve oyuncu değişiklikleri oyuna ivedilikle etki yapmış olacaktı. Fakat Cikalleshi’nin iki mutlak gol pozisyonundan faydalanamadığını ve skoru dört farka taşıma fırsatını kaçırdığını da söylemeliyiz ilk yarı sona ererken. İrfan Can uzun zaman sonra süre aldığı takımının hem ateşleyicisi hem de attığı muhteşem frikik golüyle takımını kısmende olsa oyunda tutan karakterdi son dakikalara kadar mücadele etmek adına.
4-4-2
Konyaspor dörtlü defans ve çift forvetli sistemi uygularken, Vitor eski köye getirdiği yeni adetle 3’lü ama gizli 5’li taktiksel uygulamasına devam etti. 4-4-2, 3-4-1-2’ye rekabet edecekti.
Bu iki istemle Konyaspor kanatları dört oyuncusuyla kapatırken; Skubic, Guilherme, Serdar, Zymer; Fenerahçe’nin kenarları sadece Ferdi ve Nazım’a, değişikliklerden sonra da Ferdi ve Novak’a emanetti. Siz stoperlerinizi ne kadar öne itseniz de, ne kadar kenarlara yönlerdirseniz de, ne kadar orta yapacaksınız diye ikna etseniz de, bir kanat orijinli oyuncu kadar verim alamaz ve onları yeterli derecede hücum organizasyonlarına sokamazsnız. Sonuçta da Konyaspor gibi bir takıma karşı hem enerji yönünden hem de kanat oyuncularının sayısı yönünden koca maç boyunca eksik mücadele etti sarı lacivertliler. Bir de aceleci davranıp ikişer, üçer oyuncu değiştrirseniz, sakatlanan oyuncunuzun yerine yenisini oyuna alamaz ve katmerli olarak eksik üstüne eksikle bitirirsiniz karşılaşmayı.
Gecenin Notu: Kanımca Fenerbahçe yönetimi keskin bir virajdan geçiyor ve tek atımlık kurşunları var hedeften uzaklaşmamak adına. Ya Vitor’a seninle işimiz tamam diyeceklerler ve onu ilk uçakla gönderecekler ya da Vitor’a inadından ve egosundan vazgeçmesini tavsiye edip; 2 stoper, 4 kanat, 2 orta ön alan oyuncusu ve 2 forvet veya 1 forvet – 1 forvet arkasıyla oynamasını söyleyecekler.
Arsene Wenger bir şöyleside 4-4-2 formatıyla ilgili olarak şu yorumu yapıyor:” 4-4-2 formasyonu futbol sahasına yayılım açısından en iyi taktiksel anlayıştır. Çünkü doğal olarak sahanın merkez bölgelerinde oynayan 2 stoper, 2 ön libero ve 2 santrafor – forvet ile oyun alanının %60’ını kontrol altında tutarsınız. Geriye kalan %40 içinse elinizde kalan kanat oyuncularını kullanır, böylelikle de matematiksel olarak sahanın %100’üne hakim olursunuz. “
Gecenin Tavsiyesi: Birileri Wenger’in 4’lü defans ve çift forvet ile ilgili görüşlerini sosyal medya mecralarında bulup Portekiz’li hocaya dinletmeli. Belki yönetimin yapamadığını Arsene Wenger yapmış olur!
Gecenin Sorusu: Eğer İrfan, Mert, Serdar ve Novak sonradan oyuna girebileceklerse ki özellikle İrfan ve Mert’den bahsediyorum, neden ilk 11’de sahaya çıkmadılar?