ZAFER BENGİ

ZAFER BENGİ

Feryat!..

Bugün size bir maç sonrası olanlardan bahsedeceğim...

Özetle, “haksızlık” konusunu yazacağım...

Geçtiğimiz Çarşamba günü Ankara’da oynanan Ankaragücü-Galatasaray maçı sonrası Abdurrahim Albayrak “feryat” etti!

Malum Ankaragücü, Galatasaray’ı 2-1 yendi. Maçın VAR hakemi de, dünyaca ünlü hakemimiz Cüneyt Çakır’dı...

Siyasi görüşünü herkesin bildiği, benim de hemşerim olan Albayrak’ın maç sonrası ettiği laflar, yenilip yutulacak cinsden değildi!

Adeta “isyan” etti... Pardon “isyan” değil, “feryat” etti...

***

Maç sonrası kameraların önüne geçen, Galatasaray’ı canından çok sevdiğine emin olduğum “servis uzman”ı Abdurrahim Albayrak, “Adalet istiyorum, istiyoruz!” cümlelerini sürekli “feryat” ederek söyledi!

Bu cümlelerin peşinden de, “Konuşamıyoruz, konuşunca da cezayı yiyoruz!” diye bağırdıkça bağırdı!

Haksız mı?

Beşiktaş’lı olmama rağmen, elbette değil...

Abdurrahim kardeşim bu lafları canlı yayında, kameralar önünde söyleyince, neredeyse “şok” geçirdim!

...Ve kendi kendime, “Albayrak, başına gelebilecekleri düşünmedi mi acaba?” diye sordum...

İnşallah siyasi görüşü bilinen Albayrak’ı “hoşgörü” korur, ceza da verilmez!

Maç sonrası konuşan Albayrak’a ceza verilirse, çok üzülür, ben de “feryat” ederim!

Çünkü, çok heyecanlı, çok büyük Galatasaray’lı...

Ama, ağabeyler devreye girecek ve ceza almayacak!

Ceza alırsa, yine “şok” geçireceğim!

***

Gözleri var, görmez!..

Kulakları var, duymaz!..

Kalpleri var, sızlamaz!..

Yukarıdaki bu cümleleri, hemen hemen herkes bilir ve yeri geldikçe de sarf eder!

Ben bu durumu sevgili hemşerim Albayrak’ın da bildiğine tam eminim!

Ama, takımının hakkının yenildiğine inanınca, ince düşünmeden konuşabiliyor!

Acaba, gerçekler Albayrak’ın beyninin arkasında sürekli duruyor mu?

Sadece takımına yapılan haksızlığı görünce mi “feryat” ediyor?

Hemen aklıma şu soru geldi:

Kişi ayağına basılınca mı feryat eder?

***

Yine size fanatik, ama gerçekleri gören bir Galatasaray’lıdan bahsedeceğim.

Kendisi benden 3 yaş büyük olsa da, bana “baba” der!

Neden bana “baba” dediğini irdelemedim, ama kabul ettim, bir bildiği vardır diye!

İtiraf edeyim, o’nu eylemleri düzgün olduğu için “evlat” olarak kabul ettim!

Emekli bir kaptan pilot. Okumayı seven, doğruları kendi kendine de olsa haykıran, görüşünü davranışlarıyla ortaya koyan, sevimli mi sevilimli, teknesini seven, musluğu arada da olsa su kaçıran, çok titiz mi titiz, eve gelen kadının peşinden tekrar temizlik yapan, cinsi latiflerle uzun uzunkonuşmayı seven, muhteşem kahvaltı hazırlayan,yakışıklı mı yakışıklı, müzmin dul...

Aman “evlat”ına eş mi arıyorsun diye düşünmeyin?

Ben defalarca denedim, ama başarılı olamadım!

***

Evlat”ım diye yazmıyorum, ama çok dürüst ve liyakatlidir.

Gerçekleri her zaman görür ve söyler.

O’na sordum, “Sen de Albayrak gibi feryat ediyor musun?” diye.

İyi bir Galatasaray’lı olduğu halde, bana “Neden feryat edeyim? Takım iyi oynamıyor ki” dedi, tabi telefonda...

Yani, kendine dokununca “feryat” edenlerden değil,

Gerçek haksızlık, adaletsizlik karşısında “feryat” edenlerden...

Hemen yazayım:

Galatasaray’lı olduğu halde, bu klüpte tek sevmediği kişi Fatih Terim!

Acaba neden?

Sorunun cevabını ben biliyorum, siz de biliyor musunuz?

<