Fikirtepe'ye bir Osmanlı yaşantısı (2)

Sultanın zevki köşke yansımış

Sultan Mecid’in tabii cesametteki yağlı boya tablosu pek muhteşemdi. Sultan Murad’ın profilden çekilmiş, altında Febus imzası okunan gençlik resimleri duvarlarda asılıdır. Ayanş ve Müzeyyenat burada pek çok olup, nefis şekilde döşenmiştir. Ahşap bina çok sağlam yapılmıştır. Merdivenleri çok güzeldir. Tırabzanları ve tokmakları tamimiyle billurdandır. Eğer bina Sultan Murad tarafından döşenmiş ise pek ince bir zevke sahip olduğu anlaşılıyor. Vaktiyle bahçede mevcut olan havuzlar hala harp haldedir.

Prof. Süheyl Ünver’in 1927’de metruk vaziyette tespit ettiği bu köşkün Osmanlı döneminde ki yaşantısı pek muhteşemdi.

Halkın Sarayı Esasen civar halkı burayı “ Sultan Murad’ın sarayı” olarak isimlendirmişti. Atları, arabaları, geniş personel kadrosuyla Fikirtepe’ye bir Osmanlı yaşantısı kazandıran köşk Osmanlının çöküşünden sonra bile yıllar boyu ismini sürdürmüş, geçmişten günümüze bir efsane gibi intikal etmiştir.

Sultan Hamid dönemi bankerlerinden Koçoğlu Agop Efendi’nin Acıbadem’de hala duran, bir bahçe içinde iki adet yazlık köşkü vardır. Köşklerden biri kısmen harap olmasına rağmen tavanında yağlı boyayla kadın resmi görülmekte ve Agop Efendi’nin kızının resmi olduğu tahmin edilmektedir.

Bir aşk hikâyesi rivayeti

Bizlerden bir evvel yaşamış olan neslin yaşlı insanlarından intikal eden fakat hiçbir vesikaya dayanmayan söylentilere göre; Murad Efendi gençlik yıllarında Fikirtepe’deki köşkten atla veya arabayla Koçoğlu Efendi’nin köşküne gider orada kızı ile müzik yaparlarmış. O kuşak buna birde gönül macerası ilave etmeyi ihmal etmemişti. Fikirtepe’deki hareketli, debdebeli Sultan Murat Köşkü yaşarken,

Sultan V Murad 28 Mayıs 1875—31 Ağustos 1876 arasında Osmanlı tahtında çok kısa bir dönem kalmış , akli dengesindeki bozukluk nedeniyle yerine II.  Sultan Abdülhamid getirilmişti.

Sultan MURAD 1904’te Çırağan Sarayında hayata gözlerini kapadı. Fikirtepe’deki köşkü eskisi gibi olmamakla beraber ihtişamına Cumhuriyet dönemine kadar sürdürdü. 1928 yılında yapılan bir müzayedeyle içinde kalan kıymetli eşyalar satıldı. Daha doğrusu kim vurduya gitti. Zamanla billur tırabzan ve tokmakları sökülerek çalındı. Bir ara Darüleytam’ın bir kısmı yerleştirildi. Bazı aileler gelip bahçedeki binalara oturdu. Ağaçlar kesildi, kurudu. Burasını korumakla yükümlü olamn mercilerden ne ses ne de seda çıktı. Yüksek duvarların içindeki binalar hem yanlızlıga  hem de sahipsizliğe terk edilmişti. O yıllar  Kuyubaşı ve civarı çok tenha idi. Sultan Murad döneminin hareketli, yöresinden değil gece gündüz bile geçmek tehlikeli bir hal olmuştu. Güpegündüz adam soyut-yorlardı.

Kışları büsbütün tenhalaşan Kuyubaşı’na kurtlar inerdi. Yıllar böyle geçti nihayet Sultan Murad köşkü önüne Sigorta Hastanesi yapıldı. Köşkün bahçesine Eğitim Fakültesi inşa edildi. Köşlk ve müştemilatı yıkıldı. Daha sonraki yıllarda civar arsalar parsellenip satıldı. Türkiye’nin her yöresinden gelen insanlar yerleşti. Yeni bir semt meydana çıktı. İsminede Fikirtepe Mahallesi dedi.

Geçmişin muhteşem yıllarında bugüne sadece bir isim ulaşabildi. V. Murad’ın bahçe duvarlarının Kurbağlıdere tarafından geçen yolla verilen  Sarayarkası Caddesi…

Zamanla V. Murad köşkü 1876’da av köşkü olarak yapılmıştı.

<