FİLİN DİŞİSİ
Timur savaş dönüşü yolu bir köye uğrar
Ne sevgi, saygı bulur, ne de görür itibar
Kime ne söylediyse dudak büker, kaş çatar
Böyle soğuk davranış Timur'a fazla batar.
Timur'un sabrı taş ar kendisini tanıtır
Köylüler boyun büker mahcup mahcup sırıtır
Özür dileseler de Timur insafa gelmez
Çekilin der karşımdan sizi haddini bilmez
Hemen emir vererek köye bir fil bırakır
Fil ne bulsa yer yutar köylü kalır tamtakır
File bir şey olursa herkesi keserim der
Hemen atlar atına durmaz köyü terk eder
Timur'un korkusundan kimse bir şey yapamaz
Kıtlık getirir köye fil ağzını kapamaz
Köylüler toparlanır tez Timur'a gidelim
Aldır filini burdan kıtlık verdi diyelim
Düşer köylüler yola, hocaysa önlerinde
Timur'a vermek için ikramı ellerinde
Gide gide varırlar Timur'un makamına
Cesaretleri biter girmek için yanına
Hoca, sen önden yürü, biz varalım peşinden
Ancak tek sen çıkarsın bu müşkülün içinden
Hoca girer içeri öbürleri kaçarlar
Tek başına kalınca Hoca biraz afallar
Timur'un huzuruna çıkmış mahcup bir halle
Azarlayacak sanmış kendini sert bir dille
Gayet sakin bir halde buyur etmiş Hocayı
Bir derdin olmalı ki gelip buldun burayı
Timur Hazretleri der, bize bıraktığın fil
Bir başına sıkıldı, yazık huzurlu değil
Rica etsem de size eşini gönderseniz
O zavallı hayvanı rahata erdirseniz
Timur der, sen haydi git, bir şeyler düşünürüz
Madem ki memnunsunuz eşini de veririz
Hoca döner köyüne herkes merakla bekler
Timur her ne dediyse sorup öğrenecekler
Hayırlı haber Hocam inşallah iş halloldu
Hayırınız öte dursun, herkes belayı buldu
Aman Hoca ne oldu, biz sandık düzelecek
Yakında filimizin dişisi de gelecek
Herkes bin pişman olur Timur'a gittiğine
Der ki adam insaflı fazla vermedi yine