FİNCANCI KATIRI
Raviyanı ahbar, nakilan-ı asâr ve muhaddisan-ı ruzıgâr...
Rivayet olunur ki, günlerden bir gün bir fincancı bezirgânı Karacaahmet Mezarlığı içindeki Çiçekçi geçidinden geçip Rumeli cihetine giderken bezirganbaşı yolun solundaki bir mezara nazar ettiğinde gözüne adı bir taş üzerine kazılmış eski Türkçe bir isim ilişti ; Simavna kadısı torunu...Ruhuna Fatiha ... altında doğum ve ölüm tarihi...
Bezirganbaşı olan Fincancı hal ve gidiş itibariyle okumuş ancak ata yadigarı yazıya Fransız kalmış bezirgan prof.lardan biriydi..
İmdi, şurada hadisemizi bu hakikate istisna ederek bu hem okumuş hem yazmış, sonunda profesör olarak yalan dünyadan bezmiş, demokrat, solcu, aydınlanmacı, arabeskçi, belki de Atatürkçü bezirgan hanımefendinin Osmanlıca yazısına vakıf olduğunu farz ederek, hikayenin belini kıralım ve bir hikayede bu kadar kusur kadı kızında da olur deyip geçelim.
Bu Fincancı hanımefendi ,yukarıda arz ettiğim üzere laik bir bezirgan olarak örtüsünü bir başörtüsü olarak değil hamayil olarak boynuna dolamıştı. Saçını 3 numaraya vurdurmuş, kuaförüne ense kökünden bir at kuyruğu bırakmasını rica etmişti. Binaenaleyh sayın profesörün ensesinde ele dolanacak uzunlukta bir at kuyruğu vardı.
Ben de o tarihte, Cemevi civarındaki fırından ekmek almak üzere yola çıkmış, mezarlıktaki ruhlara “Fatiha”lar hediye ede ede Çiçekçi geçidinden geçiyordum...
Ravilere inanmak icab ederse saçın bu at kuyruğunu şeklinde kullanılışı tarihte vakidir. Bu kuyruğu İslam askeri de kullanmış. Cenge giden asker sefere çıkmadan önce berbere uğrayıp başının arkasından bir at kuyruğu istermiş.
Tarihlerin yazdığına göre , cenk sırasında kafir eline esir düşen İslam askeri , kafire" Ya kâfir, pis elinizi başıma vurmayınız. Zira şer’an caiz değildir. Lütfen başımı at kuyruğundan tutarak kesiniz “ ricasında bulunurdu. Kafir leşkeri de yeniçerinin bu son arzusuna biat edip at kuyruğundan tutarak boynunu vururmuş...
Biz ravilerin yalancısıyız. Aksini iddia edenler ispat etsinler, bir cürüm varsa da kadıya müracaat etsinler.
Neyse ...
Ben fakir de yukarıda arz ettiğim üzere o sırada fincancı katırlarının yanı sıra yürüyor, sağda solda mezar taşlarına baka baka kabirdeki medfunlara Fatihalar okuya okuya geçiyordum.
Sayın Bezirgan başı Fincancı hanım da , kervanın önündeki merkebin yularından çeke çeke gayet düşünceli olarak yürümekteydi. Ağır aksak ve paytak, canından bezmiş, yorulmuş yıkılmış, derdini anlatamamış olmanın verdiği hayal kırıklığıyla ve geleneğe uygun sol omuzu yere eğe eğe ,. “Siz beni anlayamazsınız. Ben tahsilli bilgili ve görgülü, Avrupa görmüş bir hanımım ” edasıyla yürüyordu.
Denildiğine göre , mezkur mezarlıktan geçerken , merkep Simavna Kadısıoğulları aile mezarlığı hizasında kabirden gelen bir sesten ürkerek şaha kalkmış, bundan mülhem fincan katırları da “ Bu da nedir ya hu ? " diyerek yükünü yere indirmişti.
Fincancı “ Bismillah!” çekse de olan olmuş, mallar menziline varmadan nadide fincan tabakları un ufak olmuştu.
Tam o sırada oradan geçen Çiçekçi semtinin Memmet abisi , ellerini havaya kaldırdı, “ Ey, innin, cinnin , cümle mahlukatın haliki , her türlü eksiklikten münezzeh olan Rabbim , gizli ve açık her halimiz Sana malumdur. Bu hadisenin sebebi ne ola? Sadakallahülazim " dedikten sonra fincancıya dönerek “Ya Fincancı! Bismillahı mezarlığa girerken çekecektin. Geç kaldın" dedi.
Fincancı ne diyeceğini şaşırmış , ortada donup kalmıştı.
Tam bu sırada “Kamera stop!” diye bir seda duyuldu. Kabirlerin arkasından bir film ekibi sökün etti. Yönetmen kılığındaki “ Bizim Muhittin “ iki elini bir birine çarparak, film ekibine “ Baylar, bayanlar , çekime bir süre ara veriyoruz. Çay sigara serbest. Bir miktar istirahat ediniz, dedi.
Gözünde siyah bir gözlük, sırtında siyah bir pardesü, yumurta topuk kunduralı, saçı zilsiyah Bizim Muhittin yönetmen koltuğuna oturup , iki elini birbirine vurarak bir kahkaha attı. Fincancı başına ciddi ciddi; “ Şaka, şaka!.. Esprim nasıldı ama ! ” dedi gülerek.
Bezirgan -Fincancı başı ; “ Muhittin fincanlarım gitti! Böyle şaka mı olur Muhittin ? “ dedi dişlerini sıkarak ...
Bu sırada yönetmen yardımcısı kıza “ malları kontrol et" mealinde kaş göz işareti yaptı. Yönetmen yardımcısı kız , katırları sever gibi yaparak diğer taraftan çuvalları ellemeye başladı.
Muhittin ile Bezirganbaşı Fincacı Prof. hanım orada dursun; Hikmeti Hüda o sırada , mezarlıkta bir fırtına , müteakiben bir hortum peyda oldu.
Havada uçuşan kağıtlardan bir yaprak önüme düştü. . Senaryodan bir yapraktı bu. Kâğıtta senaryonun kenarına el yazısıyla “ Fincanların arasında kimyasal maddeler olabilir “ şeklinde bir şerh verilmişti. ...
İşler karışıyordu. Hızla oradan uzaklaştım.