FIRSATÇI SERMAYE
Ekonomide Milli müdafaa ;
1980, 24 ocak kararları ile serbest kur ile resmi kur eşitlendi. Türk milletinin hem kendisi, hem de parası yurt dışına giriş ve çıkışları, Atatürk'ten sonra ilk kez serbest kaldı, hatta bu yıllar bile IMF’den borç alınmayan yıllar oldu.
Özal'ın arkadaşları, ülkemizde döviz kalmaz deyince Özal ; "Önce gider , sonra tekrar gelir " dedi ve dediği de oldu. Türk parasını koruma kanununu kaldırarak , " para kanun ile korunmaz, ekonomi ile korunur " dedi.
Yanlışları olmadı mı? Tabi ki oldu, bana göre Türk kamu kaynaklarının "ÖZELLEŞTİRİLMESİ" oldu. Bu gelenek halen devam etmektedir. Yabancı sermaye, banka mevduatı olarak tutulması, aşırı kâr etmesi devletimize zarar değil mi ? Yabancı sermayenin devletimizin tekel firmalarını alması , Ülkemizin kaynaklarının vatandaşa yüksek fiyata satması ve emeğinin sömürülmesine neden olması da ayrıca bir zarar değil mi ?
Türkiye ithalatçı ve yabancı sermayedarlara dağıttığı para ile bütün Ülkelerin sanayii ve teknolojisinde ileri, hatta dünya da süper güç olurdu.
Kardeşlerim ;
Yanlış para politikası hükümetlerin, Döviz kurunun TL karşısındaki düşük tutulmasından kaynaklanmaktadır, tabi şu anki aşırı değerden değil.
İthalat ve dış borç açığı , Ülkemizdeki özelleşmeden kaynaklı döviz transferleri de ekonomimizdeki sorunlarının ana kaynağıdır..
Şu anda ki hükümet , IMF borcunu ödediği gibi , ne de borç aldı. Şu anki para politikası ithalata giden dövizin önünü biraz olsun kesti.. İnanıyorum ki ileride kamuya ait olan bu malların ( Elektrik, TÜPRAŞ, Telekom, köprü ve otoyollar v.s ) geri dönüşümü sağlanır.
Bizim yapmamız gereken şey Türk ekonomisine "GÜVENMEK."
Yurt dışından ithal ettiğimiz ürünlere değil, yerli ve milli ürünlerimize sahip çıkmaktır.
Üretici firma kaliteli ürün ile rekabet alanını genişleterek, iç piyasa arzını karşılamak ve ihracata yönelmektir.
Ulu Önder, deha ve Türk bilgesi Atatürk'ün sözleriyle yazımı tamamlayayım.. Sağlıklı kalın. Var olun...
"Efendiler ; bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla yükselişiyle , alçalışıyla alâkalı olan, münasebetli olan , milletin iktisadiyatıdır. Türk tarihi tetkik olunursa, bütün yükseliş ve alçalış sebeplerinin bir iktisat meselesinden başka bir şey olmadığı anlaşılır. " Vakit gazetesi 19.2.1922
" Dünyada hükümet için meşru yalnız ve tek bir esas vardır. O da "meşveretten ibarettir. Hükümet için esaslı şart yalnız ve yalnız meşverettir. " ATATÜRK
Not : MEŞVERET : Danışmak, araştırmak, öğrenmektir...