Fırtınalı bir yıl….
Milletin ağzı torba değil ki büzesin…
Bu bir halk deyimi… Gizlenmesi elzem olan veya söylenmemesi gereken bazı şeyleri ulu orta söyleyen kişiler için söylenir bu söz..
Ama bazıları şeffaflık adı altında bunları yumurtlayı verir..
İşte bunlardan biride Alacak sigortası şirketi Euler Hermes..
Bu şirketin Türkiye ile olan ilintisinin boyutunu ve etkisini pek bilemiyoruz. Ama bir 2019 raporu yayınladı oturup düşünmek gerek.
Yani söylendiği gibi, kur belası pek savuşturulmuş değil. Daha doğrusu o kur kazığının acısı daha yeni yeni çıkıyor gibi..
Lafı uzatmayalım ve o rapora bir göz atalım:
“Alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in Küresel İflas Raporu’na göre Türkiye’de iflaslar 2019’da yüzde 5 artacak. 2018’de 15 bin 400 olan iflas eden şirket sayısı 2019’da 16 bin 200’e yükselecek.
Raporda, Türkiye’de kur krizinin ekonomideki olumsuz etkilerinin 2019’da da süreceği belirtildi. Euler Hermes, geçen yılki raporunda 2018’de Türkiye’de 12 bin 300 şirketin iflas edeceği tahmininde bulunmuştu ancak sayı 15 bin 400 oldu.”
Görünen kadarıyla şirket yanılmış, durum biraz daha vahim gibi. Bu işin Türkiye tarafı.
Bir de dünya için yapılan ekonomik projeksiyona bakalım;
“2018’de yüzde 10 oranında artan küresel düzeyde şirket iflasları, 2019’da yüzde 6 artacak. İflaslar Batı Avrupa’da, Fransa, İtalya, İspanya da yüzde 2, Birleşik Krallık’ta yüzde 9 artış gösterecek. Çin ise iflaslarda yüzde 20 ile başı çekecek. Çin yetkililerinin, bazı verilere göre 20 bini aşan devlete ait “zombi” teşebbüslerini temizlemeye karar vermesi iflas oranlarını etkileyecek önemli bir neden olarak ön plana çıkıyor. 2019’da ABD ve Brezilya hariç her üç ülkeden ikisi, iflas artışı ile karşı karşıya. Rapora göre, mevcut iflas görünümü, dünyanın her yerinde risk yöneticilerinin ve liderlerin seçici olmalarını gerektiriyor”
Burada Brezilya örneği dikkat çekici. Çünkü Brezilya ve Türkiye ekonomik anlamda en kırılgan iki ülke idi. Anlaşılan Brezilya yırtmış görünüyor. ABD ekonomisi ise çılgın başkan Trump tarafından kurtarılmış gibi duruyor.
Bu rapora bakıldığında dünya içinde durum pek iç açıcı değil. Savaşların yoğunlaştığı, teknolojinin insansız üretime yöneldiği dijital yapının yoğunlaştığı bu yeniş çağda, insan gücüne dayalı üretim ve onların pazarlamasına dayanan yapıların soluk alabilmeleri artık imkansız gibi, görünüyor.
Elbette bu çerçeveden bakıldığında durum pek parlak değil. İnsan oğlu bu projeksiyona göre yeni bir ekonomik ve siyasal sistem bulmalı. Toplum mühendisleri yaşamı ve talepleri yeniden dizayn etmeli…
Göstergeler gelecekteki bir felaketin veya olası bir değişimin habercisi gibi.. Çünkü rapordaki son tahlilde başka bir noktaya dikkat çekiliyor,
Küresel ekonominin 2018’de kaydettiği yüzde 3.1’lik büyüme oranının 2019’da yüzde 3’e inmesi bekleniyor. ABD’de 2018’de yüzde 2.9 olan reel GSYH’nin 2019’da yüzde 2.5’e, Avro Bölgesi’nde yüzde 1.9’dan yüzde 1.6’ya ve Asya’da yüzde 5.1’den yüzde 4.8’e gerileyeceği tahmin ediliyor.
Yani bu yıl biraz fırtınalı geçecek…