CEVDET TÜTÜNCÜ

CEVDET TÜTÜNCÜ

G 20

Sevgili dostlar, geçtiğimiz hafta Japonya’nın Osaka Kenti Dünya çapında bir etkinliğe ev sahipliği yaptı; G 20 ( Group of 20 ).  Dünya’nın ekonomi bazında en gelişmiş yirmi ülkesinin liderlerini bir araya getiren büyük buluşma.

Günler öncesinden hazırlığı yapılan ve kusursuz bir organizeyi gerektiren çok önemli toplantı belli amaçlara yönelik çok ama çok önemli temasların ardından 28 – 29 Haziran 2019 günlerini kapsayarak sona erdi.

Bu gibi toplantılara ülkeler liderler seviyesinde katılıyorlar ve çok önem veriyorlar. Gelecek yeni toplantı gerçekleşinceye kadar da politikalarına yön vermek açısından büyük fayda elde etmekteler. 

G 20’nin uluslararası statüsü olmadığı için sekretaryası yok. Bir önceki yılın başkanı, hali hazırdaki başkan ve gelecek yılın başkanı bir anlamda sekretarya görevini de yürütmekteler. Burada alınan kararların doğrudan yasal yaptırımı da bulunmamakta.

Ayrıca, ülkelerle birlikte OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) IMF (Uluslar arası Para Fonu), Dünya Bankası, ILO (Uluslararası Çalışma Örgütü), BM (Birleşmiş Milletler) ve DTÖ (Dünya Ticaret Örgütü) temsilcileri de katılmaktalar.

Değerli okurlar, katılıma ve kuruluşlara bakarsanız az rastlanacak düzeyde bir öneme haiz olduğunu gözlemleyebilirsiniz.

O halde; 

Dünya üzerinde hiçbir ülke yoktur ki başka bir ülkenin her ne konuda olursa olsun kendi bilgi ve kontrolünün dışında kalmasına razı olsun. Uluslararası arenada söz sahibi olmanın yolu, diğer ülkelerin hangi konuda ne yaptıkları ve yapmak istedikleri hakkında yoğun bilgi sahibi olmayı gerektiren vazgeçilmezliği her zaman gerekli kılar. 

Üstelik başka bir ülkenin işlerine burnunu sokmanın da yazılmamış yönetmeliğidir.

Diğer bir ülkenin hakkında yeterli bilgiyi birinci ağızdan, yani söz konusu ülkelerin liderlerinin ağzından duymak ve yine bire bir temaslarla ikna yöntemleri uygulamak her zaman mümkün olmaz. Yaşadığımız Dünya’da en azından yeterli zamanı gözeterek, yalnızca iki lider arasında böylesi pozisyonları ortaya getirmek zor olmaktadır.  

 Hali hazırda dünya üzerindeki ülkelerin ekonomiden tutun da askeri güç, nüfus, istihdam ve enerji politikası ve üretimi gibi pek çok konularda aslında birbirlerinin durumunu kontrol etmenin ne denli önemli olduğunu söylemeye gerek bile yok.

Yeni bağlantılarla ülkelerin kendi lehine durumlar oluşturmak amacının gözetildiği böylesi toplantılar, üstelik herhangi iki ülkenin kendi aralarında yeni buluşmaların zeminini oluşturmak açısından da bulunmaz fırsatlar sunmaktadır.

Hakkını vererek değerlendirmek her ülkenin kendi diplomasi becerisiyle doğru orantılıdır. 

Esen kalın. 

<