GENÇLİK BAŞKA BİR ŞEY
Sahaya çıkanların en yaşlısı Ömer Bayram’dı. Klübede olanların en yaşlısıysa Hasan Ali’ydi. Ozan Kabak ve Ahmed Kutucu henüz yirmi yaşlarına bile basmamışlardı. Ve elbette diğerleri. Bu maçın kadrosunda olan olmayan, İzlanda maçı sonrası dinlenmeye alınanlar. Tabii ki tecrübeli olanlar. Başta Emre…Sonrasında 30’unda keşfedilsede her zaman görev adamı olan Mahmut Tekdemir. Burak, kalecimiz Mert ve isimlerini buraya yazamadıklarım. Güneş tecrübeliler ile gençleri çok iyi harmanlayıp güzel bir tabak sundu bizlere bu işin aşçısı olarak. İki İzlanda maçındaki aksamalar dışında oldukça başarılı bir hikaye yazdılar.
Maçı taktiksel olarak yorumlamak böylesine bir maç ve rakip sonrası çok doğru olmaz. Gençlerimiz açısından tamamen bir “Test” karşılaşmasıydı. Sınavı birincilikle geçen oyuncu sanırım Nazım oldu ama o da yaptığı iyi bindirmeleri rağmen pas isabetinde zaman zaman hata yaptı. Ancak Sangare’nin ortaya koyduğu tablo ilk 11 için kesinlikle hazır olduğuydu.
Az oynayanlar daha iyi görünürken Hakan ve Yusuf istenilen yeteneklerini fazla ortaya koyamadılar. Sanırım bunda Şenol hocanın sahaya çıkardığı kadronun ve sistemin de etkisi vardı diye düşünüyorum. Sahada fazla hucümcu olunca Hakan ile Yusuf yerlerini yadırgadılar. Kenarda mı oynadılar, orta sahada sol iç, sağ iç olarak mı görev aldılar galiba kendileri de anlayamadılar. İzlanda maçında hepimizin oynamasını beklediği, klübede kalınca psikolojik olarak hayal kırıklığı yaşayan Yusuf o moral bozukluğunu üzerinden atamamış olmalıydı ki oyuna bir türlü adapte olamadı. Yusuf ikinci yarı sol kenarda sık sık çıkışlar yapsada kafasını bir türlü toparlayamadı.
Andorra’ya karşı orta merkezi parselleyen Ozan Tufan ve Kaan’ın uyumu da gayet iyiydi. Ozan 8 numara hüviyetinde öne doğru oynarken, Kaan 6 numara kimliğiyle defansın önünde çapa görevi yaptı. Belli ki Şenol Güneş İzlanda maçında uygulattığı takım atağa çıkarken 6 numaranın defansın arasına girip 4 veya 5 numaraya evrilip kanat beklerinin orta sahayı kalabalıklaştırması taktiğine Avrupa Şampiyonasında da devam edecek gibi görünüyor. İzlanda maçında Okay, Andorra karşılaşmasında da Kaan’ın bu göreve soyunması hocanın bu konudaki taktiksel uygulamasnı gözler önüne serdi.
BİRİNCİ SINIF STOPERLERİMİZ VAR
Sadece stoperlerimiz değil kanat beklerimizde iyi. Ancak stoper kadromuz herkesi kıskandıracak cinsten. Merih; Juventus, Çağlar; Leicester City, Ozan Kabak; Shalke 04, Kaan; Fortuna Düsseldorf, Mert Çetin; Roma’da oynuyorlar. Ki bu çocukların yaşları 19 ila 23 arasında değişiyor. Kanat beklerimizi yazmayacağım. Zaten biliyorsunuz. Defansif açıdan müthiş bir karışım var elimizde.
Keza orta sahamızda hem genç hem de tecrübeli isimlerden kurulu. An itibariyle en büyük sorun forvet hattında gözüküyor. Burak, Cenk ve Enes İnşallah sakatlık olmadığı sürece Avrupa Şampiyonası için banko gözüküyorlar. Enes de Andorra’ya attığı iki golle müthiş bir özgüven yakalamış oldu. Bu trionun arkasında kadroya girmeye gayret edecek Ahmed Kutucu ve Güven Yalçın var. Bu arada Ahmed Kutucu’nun Almanya yerine Milli Takımımızı seçmesi çok önemli. 19 yaşında, hem kanatda hem de santrafor mevkiinde oynayabilen Ahmed’in Avrupa Şampiyonasını kaçırsa bile 2022 Dünya Kupasında takıma büyük katkı yapacağını tahmin ediyorum. Ayrıca kanat-forvet oynayabilen Kenan Karaman’ı da unutmayalım.
Şenol Güneş;”Hedefimize ulaştık ve gruplardan çıktık. Avrupa Şampiyonası elbette önemli ama bizim asıl hedefimiz Dünya Kupasında bir yerlere gelebilmek” dese de ben bu kadronun Avrupa Futbol Şampiyonasında sürpriz yapabileceğine inanıyorum. Tabii ki takımımız çok genç. Avrupa Şampiyonasında tecrübe kazanacaklar. Güneş’e bu noktada katılmamak mümkün değil ama genç bir takım olmamıza rağmen en azından Londra’daki yarı finalistlerden biri olmak, hatta Wembley’deki finale adımızı yazdırma şansımız da elbetteki var. Gençlerimiz bize bu ışığı fazlasıyla veriyorlar. Andorra maçının bitiş düdüğüyle beraber umuda yolculuk başladı. Londra’yı Türk bayraklarıyla donatmak hiç de fena bir fikir olmasa gerek.