RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Genel Kurul

Yüce Diriliş Partisi 4. genel kurulunu yaptı. Kimileri buna kongre diyorlar. Sezai Karakoç belli bir gençlik kesimi üzerinde derin etkisi olan bir insan. 1950’lerde yayınevi kurmuş, kendi kitaplarını yayınlıyor. Mülkiye Mezunu. Maliye Müfettişi olarak çalıştığı yıllarda Anadolu’yu daha yakından tanımış. Arapgir’den her hafta kamyonlara eşya dolduran ailelerin  büyük şehirlere göçünü düşünmüş bir zaman.
Siyasal Bilimler Fakültesi’nde okuduğu yıllarda yazdığı Mona Roza şiiriyle tanınmıştır. Daha sonra İslam, din, ahlak, felsefe, tasavvuf temalı şiirleriyle İslam Şairi olarak kişilik koymuştur.
Yaşantısıyla, duruşuyla, ilkeleriyle, dürüst ve tutarlı tavırlarıyla gönüllerde yer etmiş bir insan. Şiirinden çok düşünceleriyle çok değer verdiğim bir kişi benim için.

Xxxx

İktidara talip olmadığı halde neden siyasi parti kurdu diyenlere verilecek tek cevap var. Kimsenin arabasına binmek istemeyen Sezai Karakoç, belli bir kitle üzerinde uyandırmış olduğu etkiden dolayı, kimi siyasi partiler ona teklifler getiriyorlar. O da bu tekliflerden ve hayır diyerek kötü insan olmaktan kurtulmak için partisini kurmuştur. Daha önce Diriliş Partisi idi, seçimlere yasal ölçülerde katılmadığı için kapatılmıştı. Bu yüzden adı Yüce kelimesi ilave edilerek yeniden açıldı.
Sezai bey İstanbul’da yaşıyor, ama Ankara’lı. Çünki yüksek tahsilini orada yapmış, memuriyetini orada almış, bir süre devlete hizmet etmiş. Okul arkadaşlarıemekli olmuşlar ama Ankara’dalar. Sezai bey Ankara aydını sayılabilir. Tabi doğum yeri Diyarbakır.

Xxxx

Medeniyetler ile münevverler (aydınlar) birbirine paralel kaderlere sahiptir. Medeniyetler, kendilerine ait değer üretemedikleri zaman ölürler. Bu ölüm bir anda olmaz. Belki yüzyıl sürer. Çünki yeni değer üretmese de medeniyet cepten yiyerek daha yüz yıldan fazla devam edebilir.
Mütefekkirler, münevverler, aydınlar da böyledir. Gün olur insanlara hayat veren, canlılık ve dirilik veren görüşler üretir ve ifade ederler. Ürettikleri düşüncelerin uygulanabilirliği fazladır. İşte o günler o düşünürlerin altın çağıdır.
Gün gelir düşünürler eski hızlarında, seri düşünce üretemezler. Ürettikleri düşünceler eski sınıflamalara dayandığı için yeni hayat düzeninde uygulanabilirliğini kaybeder. O düşünürler de tıpkı değer üretemeyen medeniyetler gibi ölüme yatarlar. Münevverin hayatı da medeniyet gibi eski değerlerin cepten çıkması şeklinde bir süre daha devam eder.

Xxxx

Değerli dostum, irfan kaynağım, ağabeyim Abdullah Işıklar 1957 yılında Fetih Gazetesi’nin sahibi olarak yayınladığında Sezai Karakoç bir yazısını gazeteye getirdiğinde tanıştılar. O günden beri arkadaşlıkları sürüyor. Doğum tarihleri aynı 1933. 
Abdullah Işıklar Ankara’ya kendisiyle beraber gitmemi istedi. Ben de onu emir telakki ettim ve gittik.
Hamamönü’nde bütün eski binalar yenilenmiş, aslına uygun konaklar haline getirilmiş ve çalışmalar sürüyor. Divan Sokak’ta 25 numarada Mimar ve Mühendis Gırup adında bir mesleki dernek var. Onun arka komşusu da Avrasya Yazarlar Birliği.
Yüce Diriliş Partisinin genel kurulu orada yapıldı.Oy birliğiyle (42 delege oy kullandı) Sezai Karakoç ve listesi yeniden seçildi. Seçim ve genel kurul terbiyeli insanların bir arada olduğu zeminlerde olduğu gibi gerçekleşti.

Xxxx

Orada Yüksel Kanar, Keamil Eşfak Berki, Mahmut Bıyıklı, Şaakir Diclehan ile karşılaşmaktan zevk duydum.
Saat 11’de orada olan insanlar 12.45’e kadar Sezai beyi huşu içinde beklediler.  Sezai beyi ilk defa görecek olan edebiyat öğretmeni hanımlar da orada heyecan içindeydiler. Kitaplarını okumuş ama kendisini ilk defa görecekti. Onunla birkaç kelamlık sohbet ettim.

Xxxx
Acaba diyorum Müslümanlar toplantılarını, buluşmalarını, yer seçimini namaz vakitlerine göre ayarlasalar önünde yasal bir engel varmı?

<