GÖLGELİ ADALET
Yargı vicdan terazisinin en duyarlı olduğu görev alanıdır. Siyasi oyunlar ve çabalar, kötüye kullanmalar, yargıya saygısızlıktan öte, yadsıma ve bir tür siyasal saplantılılıktır. Yargı hiçbir bağ, hiçbir etki, hiçbir el atmaya olanak vermeyen adalet güvencesidir.
Yargı görevlisinin tartışılmaz özelliği adalet kavramının benzersiz ve eşsiz değerini yaşama geçirmek işleminden gelmektedir.
Yeni Anayasa'da dikkat edilecek en önemli husus Anayasa'nın yargıda öngördüğü kuralları tersine çeviren tutum ve Devletin niteliği ile oynanmamasıdır.
Hiçbir kuşkunun, kuruntunun, olumsuz düşünce ve yakıştırmanın konusu olmaması gereken Adalet alanında siyasal etkiler ve katkılarla Adalete gölge düşürülmemesi gerekir. Gölgeli adalet, Adalet değil rezalettir. Yeni Anayasa'yı düzenleyen yetkili ve görevlilerin bu konuda çok duyarlı olması gerekir.
Uygulanacak kuralların yetersizliği bir yana, uygulanmasına karar veren görevli ve yetkililerin yaraşırlığıyla başarıları en önemli etkendir. Doyuruculuk yönünden hiçbir şeyle karşılaştırılması olanağı bulunmayan adaleti gölgeleyen yanlışlıklar ve yanılgılar insanlık bağlamında en büyük, en bağışlanamaz kusurlardır.
Adaletin gecikmesi Adaleti gölgeler. Maalesef Ülkemizde Anayasa başta olmak üzere kanunların yetersizliği Adaleti geciktirmekte ve gölgelemektedir. Arabuluculuk sistemi Adaleti hızlandırmış olsa da yeterli olmamaktadır. Adalette reform çalışmaları doğru bir karar olup, Arabuluculuk sistemi ve davalarda dava süresinin bu çalışmalarda dikkate alınıp, düzeltilmesi Adaleti hızlandıracak dolayısıyla ekonomik ve siyasi istikrarı sağlayarak Ülkemiz Büyük ATATÜRK'ün hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış olacaktır.
Ayrıca bir önemli husus ta avukatlar barolarının belirlediği ücret tarifesine riayet etmemekte ve tarifenin birkaç katı fiyata hizmet vermekte olduğundan, mali gücü yeterli olmayan vatandaşlar mağdur edilmektedir. Bu da önemli bir konu olup, bu reform çalışmalarında dikkate alınmalıdır.
Şahsen kendimden misal vermek istiyorum. Uzun bir mesleki, siyasi ve sosyal faaliyetlerim sebebi ile her ne kadar hiç bir ceza yememiş olsam da başımdan geçen çok sayıda uzun süren davalar sebebi ile önemli miktarlarda maddi kaybım, en önemlisi sağlık sorunlarım oluştu. Benim gibi yüz binlerce vatandaşımıza zarar veren bir adalet sisteminin değişecek olması sevindiricidir.
Doğruluk yönünden hiç bir şeyle karşılaştırılması olanağı bulunmayan Adaleti gölgeleyen yanlışlıklar ve yanılgılar en büyük ve bağışlanamaz hatalardır ve düzeltilmesi zorunludur.
Yanlılığı, tembelliği, bilgisizliği en büyük ahlak ve insanlık suçu sayan yargılama işlemi, toplumsal barışı ve dayanışmayı yaşamın temel dayanaklarının bir türü olarak benimsemelidir.
Yargı görevlilerimizin kişilik, ahlak, bilgi, kavrayış ve anlayış yönünden yeterlilikleri konusu çalışmalarda öncelikle dikkate alınmalıdır.
Yargıda görevini kötüye kullananlarla, yargıyı kullanma ve etkilemede bulunanlar, bağışlanmaz kusurların sorumlularıdır.
MERHUM S. DEMİREL’DEN BİR FIKRA
A.B.D.. Rusya ve Türkiye Başkanları bir araya gelerek ülkelerindeki vergi sistemini örnek göstererek tartışmışlar.
A.B.D. Başkanı demiş ki:
-“Bizde halk %20 kazanır, %10'nunu vergi olarak alırız. Halkımız da halinden memnun olur. Devlet de halkını sevdiği için halkına her hizmeti sunar.”
Rusya Başkanı demiş ki:
-“Bizde halk %20 kazanırsa, %20'sini biz alırız. Her şeyi biz yaparız. Halkın adına biz karar veririz. Onların ihtiyaçlarını da biz karşılarız.”
Türkiye Başkanı demiş ki:
-“Bizde halk %20 kazanır, biz %30 alırız.”
A.B.D. ve Rusya Başkanları şaşırmışlar.
-“Ama bu iş nasıl olur? Türk halkı buna nasıl dayanıyor?”
Türkiye Başkanı şöyle cevap vermiş.
-“Valla ben de bilmiyorum, benim halkım işini bilir.”
Sağlıcakla kalın.