Gövde gösterisi mi?
Ağızlarıyla kuş tutsalar dahi Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ı Cumhurbaşkanı adayı yapmayacaklar...
6’lı masanın liderlerinden herhangi biri de, aday olmayacak!
Ben bu iddiamı yaklaşık bir yıldır sürekli yazıyorum...
Gerekçelerini de açıklıyorum...
Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri’nin meclislerinde Cumhur İttifakı çoğunlukta...
Özellikle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi, ülke bütçesinin neredeyse yüzde 25’i...
Seçime giderken böyle bir imkân terk edilir mi?
Ankara da ha keza aynı durumda...
Hala beyinleri kilitlenmiş bir kitle, bay Kemal’e, Kılıçtaroğlu’na, inancı gereğince sıcak bakmıyor...
CHP içinde de azımsanmayacak bir kitle, esneklikten yana değil...
Davutoğlu ile Babacan’ın bagaj sıkıntısı var...
Yönleri belli olsa da...
Meral hanımın zaten tek bir hedefi var, Başbakan olmak...
Karamollaoğlu’na sıcak bakan yok denecek kadar az...
Uysal’ın ise, şansı yok! Keşke olsa... Genç olması çok büyük bir avantaj, ama...
Parti liderliği adaylığın en büyük engeli...
Daha önce de yazdığım gibi bu mevkie, yani Cumhurbaşkanlığı koltuğuna iyi bir bürokrasi geçmişi olan, siyaset dünyasında renkli mozaiklerde bulunmuş bir kişi olabilir...
Ben hala İlhan Kesici’nin bu koltuğu layıkıyla doldurabileceğine inanıyorum...
Olur mu, olmaz mı?
Bu, 6’lı masanın kararı olacak!
Doğru zamanda doğru insanı bulmak o kadar da kolay olmasada...
Göreceğiz...
***
Gelelim, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bana göre zamansız Karadeniz gezisine...
Gövde gösterisi mi, hemşerilere nezaket ziyareti mi?
Bence, gövde gösterisi...
Cumhurbaşkanlığı koltuğunu “hayal” etmek bile güzel...
Ancak, olmayacak duaya “âmin” denilir mi?
Bir grup gazeteciyi yanı başına alıyorsun, çıkıyorsun Karadeniz gezisine...
Ey İmamoğlu, seni izlemek ve takip etmek isteyenler peşinden gelseydi, kötü mü olurdu?
Ben Nagehan Alçı’yı ve Ertuğrul Özkök’ü bagajına almasını, içerisinde bulunduğumuz vasat nedeniyle çok doğru bulmasam da, esasen zamanlama konusunda İmamoğlu’nu eleştiriyorum...
Bugün İmamoğlu’nun yaptığını yıllar önce, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapmıştı...
Hala karşı cephesini çok yakınına alarak yapıyor...
Çok örnek var, ama biri bile yeter!
Yiğit Bulut...
Yıllarca, Erdoğan’a etmediği hakareti bırakmadı!
Şimdi Erdoğan’ın kapısında, can siper hane bekçilik yapıyor...
Bu tür insanlar bugün seninle, yarın bir başka kişiyle kolayca olabilir...
Önemli olan “tamamen duygusal” yaklaşım...
Ben, Nagehan Alçı’nın Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğini anladığı an, “Ben yazmıştım, ben uyarılarda bulunmuştum” yazılarını kaleme alacağını düşünüyorum!
Keşke İmamoğlu gaza gelip, “güç gösterisi” için Karadeniz’e, memleketine çıkarma yapmasaydı!
Bence çok kötü bir zamanlamaydı...
Özür diledi, ama yine de “Vız gelir, tırıs gider” dememeliydi...
Yani, “hayvan” diyen ya da diyenlerin kategorisinde yer almasaydı...
Bu derece kötüydü...
--------------------