Gülmelik
Ünlü bir şairin oğlunu ruhbilimciye götürmüşler. Tabip sormuş çocuğa ‘sıkıntın nedir?’ diye. Çocuk şöyle anlatmış.
Babamla hiç sohbet etmedim ben. Ne zaman ona bir şey sorarak sohbet kapısı açmak istedimse, bana şiir yazıyorum. İlham perilerimi dağıtma dedi.
İlham perileri daima babama bende daha yakındı. O yüzden babamın herkesi hayran bırakan şiirleri benim için hiçbir anlam taşımıyor.
Tabip eliyle çenesini sıvazladı ve sen babana kızmakta haklısın. O seninle arasına hep ilham perilerini koymuş. İnsan aile bireylerine gereken alakayı göstermeli demiş.
Xxxx
Sadrazam Avlonyalı Ferit Paşa, Padışaha çok önemli bir konuda bilgi aktarmış. Padışah o kadar çok ayrıntıya girip sorular sormuş ki, Ferit Paşa kan ter içinde kalmış. Arabasıyla evine dönerken sırık hamallarını görmüş. Uzun uzun o hamalları seyrettikten sonra şöyle eseflenmiş:
Bu ağır devlet yükünün hamalı olacağıma keşke bir sırık hamalı olsaydım. Madem kaderde hamallık varmış, devlet yükünün hamalı olmak yerine sırık hamalı olsaydım.
Xxxx
Ayıntap’lı halk şairi Hasırcızade, Sadrazam Keçeci Fuat Paşa’nın parmağındaki yüzüğe çok dikkatli bakmış.
Fuat Paşa, ‘yüzüğümün taşına mı bakıyorsun?’ diye sormuş. Fuat Paşa’nın yüzüğünde çok değerli, çok mutantan bir taş varmış. Elmasmış.
Hasırcızade sormuş:
-Paşam o taşı yüzüğünüzde taşıyorsunuz size yılda kaç akçe kazandırıyor?
-Hiç
Hasırcızade gülümsemiş.
-Benim de dededen kalma bir çift taşım var.Her sene bana 50 altın lira kazandırır.
Fuat Paşa meraklanmış,
-Ne taşı bu?
Hasırcızade cevabını vermiş,
-Değirmen taşı.
Xxxx
Erkeklerin üç deliliği var.
Birincisi, para kazanmak için çırpınır durular. Halbuki kazandıkları parayı kendileri değil, kadınlar harcar.
İkincisi, yalan söylemeye çalışırlar, halbuki hiçbir zaman kadınları geride bırakamazlar.
Üçüncüsü kadınların peşinden koşarlar. Halbuki bıraksalar, kadınlar onlara koşacak.
Ercüment Ekrem beyin yalancısıyım. Bu iddialar ona ait.
Xxxx
Ercüment Ekrem bey bir arkadaşını ziyarete gitmiş. Kapıyı açan hizmetçi, alacaklı mısınız, verecekli misiniz, sadece dostu musunuz diye sorunca şöyle cevap vermiş.
-Her üçü de kızım.
Xxxx
Arnavut köprünün üstünde bir büyük fare vurmuş. Gelen geçen bakıyor. Kimse sesini çıkarmıyor. Kimileri de bu fareyi kim vurmuş diye söyleniyor. Arnavut’ta ses yok.
Bir Arnavut şöyle sormuş soruyu, işi bilen biriymiş.
-More kim vurdu bu aslanı demiş.
Arnavut göğsünü kabartarak
-More ben öldürdüm onu demiş.
Xxxx
Kıssadan hisse. Demek iterler ki, Arnavutlar başarılarının abartılmasını isterler