Gülşen evinin balkonundan konser vermeli!

Sen neymişsin Gülşen?..

Ortalığı toz duman ettin...

Seni eleştirmek için bu cümleleri kurmadım...

Savcı nasıl oluyor da yasalarda olmayan bir şekilde “tutuklama” talep ediyor?..

Mahkeme savcının talebine yasalara aykırı bir şekilde uyup, nasıl oluyor da “tutuklama” kararı veriyor?..

Haksız yere “tutuklama” yapıldığı tüm katmanlarca (Adalet Bakanı’mız hariç) eleştiriliyor...

Hafta sonu boyunca, Pazartesi günü Gülşen’in tahliye edileceği herkes tarafından dillendiriliyor...

Ve, adalet bu fırtınayı göz önüne alarak Gülşen hakkında tahliye kararı veriyor...

Buraya kadar iyi de, mahkeme neden “evde hapis” şartıyla tahliye ediyor?..

Cezaevleri çok dolu, ondan mı?..

Yoksa, dekolte “sahne hayatı” kısıtlansın diye mi?..

Ben Gülşen’in yerinde olsam, evimin balkonundan sevenlerime hem de “ücretsiz” konser veririmdim...

Mahallen de şenlenir Gülşen...

Sevenlerinin kulaklarının pası da silinir...

Böyle bir karar verirsen, muhteşem olur...

Emekliyim, ama bazı masrafları (ufak tefek) üstlenirim hatta...

Bakalım o zaman ne yapacaklar?..

İyice şaşırıp kalacaklar, büyük ihtimalle...

Yanlış üstüne yanlış...

***

Lağım artık o kadar pisliği taşıyamaz durumda...

Patladıkça patlıyor...

Pis kokular yayıldıkça yayılıyor...

Pislikler de ortalığı iyiden iyiye kirletiyor...

Hemen hemen her gün ortalığa saçılıyor, rezillikler...

Pislikler artık paçalardan akıyor...

Binlerce kilometre uzakta bir kişi, “Deli Çavuş” adıyla ülkenin içinde bulunduğu durumu, tüm halkın önüne koyuyor...

Siyasiler dahil herkes boşu boşuna bağırdıkça bağırıyor...

Sonuç yok!..

Duyması gerekenler elbette duyuyor, ama “koy torbaya, at arkaya” yapıyor...

Vatandaş da sandığı bekliyor...

Sandık bir aksilik olmazsa, halkın görüşünü yansıtacak, inşallah...

Artık herkes birbirini suçlar oldu...

Nerede bu Cumhuriyet’in savcıları?..

Nerede bu Hakimler Savcılar Kurulu?..

Nerede bu Devlet Denetleme Kurulu?..

Nerede bu ülkeyi yönetenler?..

Birinden biri artık sahnede yerini almalı!..