Güzel şeylerden söz etmek
Eleştiri her şeyden önce cesaret ister, sonra da dört başı mamur bilgi. Eğer daha iyiyi hedefliyorsanız ve eleştiriyorsanız derin bilgi ve tükenmez cesaretiniz olmalı. Bilginin de cesaretin de faturası ağırdır.
Xxxx
Bilgi elde etmenin yolu okumak, dinlemektir. İkisi de zaman alır. Okuduğunuz ve dinlediğiniz her şey tamamıyle sizin malınız olmaz. Okudunuz, oradan öğrendiklerinizi daha doğrusu haberdar olduklarınızı düşünce imalathanesinde evirip-çevireceksiniz. Eğeleyecek, ateşe sürecek, haddeleyeceksiniz. Onlara şekil vereceksiniz. Ondan sonra o bilginin, bilgilerin sahibi olacaksınız.
Dinlediğimiz ya da okuduğumuz hiçbir şey saf ve işlenme gerektirmeyen bilgi değildir. Onlar mutlaka işlenmeli, saflık derecesine, kıratına, ayarına çekidüzen verildikten sonra kullanılabilir bilgi haline gelir.
Bilgi edinmek ve edinilen bilgiyi yararlı amaçlar için kullanmak çok meşakkatli bir iştir. Genellikle insan bu meşakkate katlanmak yerine, duyduğu, okuduğu, hatta gördüğü her şeyi bilgi gibi değerlendirerek onları kullanmaya kalkışır.İşte yanlışlıkların doğumhanesi burasıdır.
Xxxx
Cesaret başka bir özellik. Doğuştan mı gelir, anne karnında mı oluşur, bebeklik yıllarında mı? Her iki tarafın da haklı sebepleri var tezlerini savunmaları için.
Anne-babadan gelen özelliklerin yeni ceninde bileşke oluşturduğuna bakarsanız, cesaret de genlerden, anne-babadan geliyor denebilir.
Ama öteki taraftan anne ve baba bebeğin, çocuğun anbean takip ettiği iki ideal, model, numune varlıklardır. Herhangi bir tepkiyi çocukların aynen taklit ettikleri sonra da o davranış biçimini hayatları boyunca uyguladıkları görülür.
Çocukların yemek ayırmaları, kimini red kimini kabul etmeleri, kuşlardan, böceklerden, köpekten korkmaları annelerinden öğrendikleri bilgilerle karakter haline gelir. Çocuğun takip ettiği insanlardan ilk göreceği davranış biçimi onun aynen o davranış biçimini hayat tarzına dahil ettiği görülüyor. O halde cesaret ve başka özellikler genlerden geldiği kadar numune insanlardan alınan ilk tepkilerden de kaynaklanır denebilir.
Xxxx
Cesaretin de yüzlerce rengi, renginin tonu var. Gece sokağa çıkma korkusu, boşluk korkusu, işsizlik, işinden olma korkusu, yüksekte bulunmak korkusu, tek başına olmak korkusu, terk edilmek korkusu, başaramayacağım korkusu, yeterli olmayacağım korkusu, değerli olmadığı korkusu. Cesaretin düşmanları korkular ve korku türleridir.
Xxxx
Cesaretin şiddete yönelimi dışındaki her türü güzeldir, faydalıdır. İnsanı yüceltir. İnsanı ileriye hep daha ileriye götürür. Cesaretin tek kötü yanı şiddete meylettirmesidir. Onun için cesareti sınıflamışlar. Medeni cesaret, fıtri cesaret, vahşi cesaret ve daha bir yığın türünü ifade etmişler.
Xxxx
Eleştiri yapan adamın cesareti medeni cesarettir. Eleştiriye gelecek tepkiler, karşılıklar şiddet içerebilir. O zaman ne olacak? İşte o zaman işler biraz karışıyor. Eleştiri yapan önce üslubunu gözden geçirecek. İnciten eleştiri, kıran eleştiri yumuşak hale getirilmeli.
Tamam da, günümüz insanı eleştiri istemiyor. Ne sertini, ne yumuşağını. Günümüz insanı sadece pohpohlanmak istiyor. Gaz verilmesini istiyor. Sırtının sıvazlanmasını, ‘aferin’ denilmesini, ‘yürü, durma kim tutar seni’ denmesini istiyor.
Xxxx
Dedik ya. Eleştiri yapmak toplumları, insanlık alemini ileri götürmek için şart. Ama faturası ağır. Bilgi ile yapılmayan eleştiri de bir işe yaramaz. Bilgi sahibi olacağız ve cesaretimiz ölçüsünde eleştireceğiz. Türümüzün evrimi için bunu yapmaya, karşımıza çıkacak faturaları ödemeye talip olacağız.