ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

HANGİ ERSUN YANAL?

Tarih 20 Ekim 2013 Pazar. Tesadüfe bakın ki bundan 6 sene önce aynı gün ve tarihte yine bir deplasman oynamıştı Fenerbahçe. Kayseri’de Kayseri Erciyesspor’un rakibiydi. Tüm futbolseverlerin hatırladığı bir şampiyonluk sezonuydu. Sarı lacivertlilerin o dönemki teknik direktörü de bugünkü patron Ersun Yanal’dı. 

Fenerbahçe Erciyesspor’un karşına 4-2-3-1 düzeninde çıkarken; Volkan- Caner-Egemen-Bekir-Mehmet Topuz-Selçuk-Emre-Sow-Baroni-Kuyt-Webo ile sahadaydı. Kaleci ve defans haricinde bir defansif ön libero, Selçuk, ve iki merkez orta saha, Emre-Baroni, iki kanat Sow-Kuyt ve tek santrafor Webo vardı. Hatta Sow santrafordan devşirme kanat forvetti. Bu hocanın cesaretinin göstergesiydi bence. Yani aşağı yukarı herkes yerli yerindeydi. Bence bu sene şampiyonluğun gelmesi için kullanılacak sihirli cümle ya da teknik ekibin şampiyonluk mottosu olmalıydı bu. Teknik kadro durumdan vazife çıkarmalı ve kendine bir görev edinmeliydi. Kimbilir odalarının duvarına şu şifreyi yazmalılardı belki de; “Takımın şampiyon olabilmesi için her oyuncu kendi yerinde oynamalı.” Ki o sezonun büyük kısmında Fenerbahçe defansın önünde 2 merkez orta saha ile oynamış; Topal-Emre-Meireless-Baroni’den ikisiyle; öndeki üçlü ve santrafor tercihi için de; Kuyt-Sow-Emenike-Webo’yu değiştirerek oynatmıştı cesaretle. Evet Ersun hoca o sezonda cesaret abidesi gibiydi. Kadro çok sıkıştığında bile düzeninden taviz vermemiş ve sahaya mutlaka topu sol öne ve sağa öne, kenarlara taşıyacağı oyuncularla çıkmıştı hep. 

Pazar akşamki karşılaşmaya baktığımızda sahaya 4-1-4-1 düzeniyle çıkarken Antalyaspor’a yenilmekden bile ders almamıştı tecrübeli teknik adam. Buna rağmen, nedendir akıl sır ermez bir biçimde Ersun hoca neredeyse kadroyu değiştirmeden aynen sahaya sürmüştü. Kruse yoktu Rodriguez vardı. Yani Fenerbahçe’nin ilk 11’i aynı tas, aynı hamamdı. Maç başlar başlamaz Emre’nin yerden köşeye giden şutunun Stachowiak tarafından kurtarıldığını gördük sadece. Kalan dakikalarda ne her iki kaleye çekilen şut vardı, ne de kaleciler zor durumda kalmıştı. Fenerbahçe adına gol dışında bir de 42. dakikada Hasan Ali’nin yaptığı bir bindirme vardı. Hepsi de o kadardı. Fenerbahçe’nin haftalardır yaptığı en iyi işler takımın disiplinden, yardımdan kopmaması, oyuncuların da birbirlerine yakın kalarak sahayı parsellemeye çalışmalarıydı. Ama gollük pozisyon açısından kısır üretkenlik devam ediyordu. İkinci yarıda Rodriguez’in kaçırdığı önemli bir pozisyon vardı. Emre’nin yaptığı presle topu kapıp Vedat’a golü attırması görülmeye değerdi. Yoksa ne sağdan ne de soldan kanat bindirmelerine şahit olmadık hiçbirimiz.

DENİZ TÜRÜÇ NE ZAMAN KENDİ POZİSYONUNDA OYNAYACAK?

2016-17 sezonunda Kayserispor’da 11 gol atıp 11 asist yaparken Deniz’in oynadığı yegane pozisyondu forvet arkası. Deniz kelimenin tam anlamıyla “10 numara” mevkisinde oynamıştı. Nakoulma-Welliton-Umut Bulut’dan birisinin arkasında hep serbest koşturup durmuştu. Ne yazık ki Türüç, Belezoğlu’nun yerine oyuna girdiğinde de Vedat’ın arkasında oynatılmadı! 

Düşünebiliyor musunuz Cuma akşamı Galatasaray kazanmış, bir gün evvel Trabzon ve Başakşehir galip gelmiş ve sen mutlaka kazanmak zorundasın. Üstelik Denizlispor’un kilit forveti Rodallega sakatken sahaya 4 merkez orta sahayla çıkıyorsun. Kim soracaktı Ersun Yanal’a “Neden?, Niçin?,Nasıl?” diye. Hangi hakla Fenerbahçe orta sahasını gereksiz yere kalabalık tutup, öndeki dörtlüsünü vasat tutup pasifize ediyordu? 2013-14 sezonunda Fenerbahçe’yi şampiyon yapan Yanal ile 2019-20 sezonundaki teknik patron arasında klişe bir deyimle; “Dağlar kadar fark vardı” doğrusu. Kruse’nin yer alamadığı bir mücadelede sahaya Deniz Türüç’ün, Miha Zacj’ın çıkmaması, Ferdi Kadıoğlu’nun, Murat Sağlam’ın kübede dahi olmaması tek kelimeyle büyük hoca hatasıdır kanımca. Maç öncesi bir çok Fenerbahçe taraftarı Rodriguez’in karşı kanadına Ferdi’yi koyar, Vedat’ın arkasında da Deniz oynasın isterdi. 

BİRİLERİ HOCA’ya CESARET AŞILAMALI!

Ersun Yanal fena halde garantili oynamaya başladı. Çünkü tercihleri bu yönde. İnanın sakatlıklar, formsuzluklar filan bahane. Eğer siz her iki kanattan topu kenarlara indirip Vedat’ı beslemek, kimi zamanda Kruse’yi meşin yuvarlakla birleştirmek istiyorsanız sahaya illa ki kanat oyuncularıyla çıkarsınız, 4 merkez orta sahayla değil. Denizli maçında Rodriguez’in partneri Moses olabilirdi, Ozan sağ bek olup İsla önde oynayabilirdi, Deniz o bölgede oyuna başlayabilirdi, İsla yine önde görev alıp sağbek de Murat sağlam mücadele edebilirdi, Ferdi oynayabilirdi, en kötü ihtimalle Alper dahi kanatta oyuna başlayabilirdi. Ancak hoca bu oyuncularının hiçbirine güvenmediği için, hatta sakatlıktan yeni çıkan Hasan Ali ve Rodriguez’e dahi şüpheyle baktığı için 4 merkez orta sahayla oynamayı yeğledi.

Sorulması gereken soru şudur bence; “Koskoca Fenerbahçe 4 merkez orta saha ile mi şampiyon olacak?” Ünal Karaman’ın eksiklerine rağmen en önde 3 forvetle oynadığı, Sosa’dan orta sahada üst düzey verim aldığı, Erol Bulut’un en uçta Cisse ile gol arayıp arkasında direk gole giden Efecan, Bakasetas, Fernandes’le liderliğe çapa attığı bir ligde siz 4 merkez orta sahayla oynamaya devam ederseniz, ne cesaretten bahsedebilirsiniz ne de sezon sonunda şampiyon olacağınıza taraflı-tarafsız futbolu sevenleri inandırabilirsiniz.

<