Harbiye (II)
II. Abdulhamid zamanında hem öğretim kadrosu genişletilmiş hem de derslerde askeri uzmanlaşmaya odaklanılmıştır. Orduyu Prusya sistemine göre düzenlemek için getirilen Alman subaylarından Baron Von der Goltz (Goltz Paşa) Harbiye’nin başına getirilmiştir. Goltz Paşa ders programına modern askerliğin ihtiyaç duyduğu yeni dersler koymuş, derslere yüksek rütbeli hocaların girmesini ve bazı Alman subaylarının ders vermesini sağlamıştır.
1834’ten 1883’e kadarki dönemde Harbiye mezunlarının çok büyük bir kısmı İstanbul kökenlidir, İstanbul’u Balkan illeri ile Edirne, Bursa, İzmir, Ege Adaları gibi bölgeler takip etmektedir.
1910’lara gelindiğinde Harbiye’de verilen eğitim, ülkenin diğer okullarında verilen eğitime oranla çok daha yüksek bir standardı tutturabilmiş ve Harbiye’den yetişmiş subaylar, savaşlarda önemli başarılar göstermiştir.
Balkan Harbi başladığında bazı öğretmenlerle öğrencilerin cepheye gönderilmesi Harbiye’de derslerin aksamasına yol açmıştır. 1912’de imtihan yapılmadığı için ikinci sınıf öğrencileri subay olamamış, ayrıca okul yeni eğitim yılına iki birinci sınıfla başlamak zorunda kalmıştır. Bu sırada Almanya’dan gelen askeri heyet Harbiye’de yeni düzenlemeler yapmış, okulu yeni kurulan Askeri Okullar Genel Müdürlüğü’ne bağlamış, Alman Yarbay Back von Erlich genel müdürlüğe ve Harbiye Komutanlığına tayin edilmiştir. 1. Dünya Savaşı patlak verdiğinde birinci sınıfın kıdemsiz öğrencileri de kıdemsiz asteğmen olarak mezun edilip Harbiye kapatılmıştır.
Savaş başladıktan sonra Pangaltı’daki Harbiye binası yedek subay adayları için eğitim birliği yapıldı. Fakat binanın hastane olarak kullanılmaya başlanması üzerine eğitim birliği Kartal Maltepe’deki Piyade Atış Okulu’na taşındı. Maltepe İhtiyat Zâbit Namzetleri Tâlimgâhı adı verilen bu kurum, savaş süresince yedek subayların eğitim gördükleri bir merkez oldu. Mondros Ateşkesinden sonra lağvedilerek aynı yerde Muvazzaf Zâbit Namzetleri Tâlimgâhı açıldı. Yeni eğitim birliğinin öğrencileri, Kuleli ve Edirne liselerinden yeni gelenlerle, 1918 Şubatında liseyi bitirip eğitim birliğine sevkedilen ve henüz bitirmeyen öğrencilerden oluşuyordu. Sayıları 600’e ulaşan yeni öğrencilerden üçer bölüklü iki tabur teşkil edilerek bunlara Muvazzaf Zâbit Namzetleri Taburu adı verildi. Sayıları 450 olan eski öğrencilerden de bir tabur oluşturularak buna da İhtiyat Zâbit Namzetleri Taburu denildi. Fakat İngilizlerin, Pangaltı’daki Harbiye binasını işgal ettikten sonra Maltepe taraflarını da işgale kalkışmaları üzerine Muvazzaf Zâbit Namzetleri Tâlimgâhı Maltepe’den Bostancı’ya taşındı ve Ağustos 1919’da lağvedildi. Aynı zaman diliminde Bostancı merkez olmak üzere Suadiye ve Erenköy’de, Edirne ve Kuleli liselerinden gelen öğrencilerden meydana gelen iki bölüklü bir tabur kuruldu ve buna Mekteb-i Harbiyye Taburu adı verildi. Bunlar Harbiye’nin birinci sınıfı kabul edildi. Lağvedilen Muvazzaf Zâbit Namzetleri Tâlimgâhı’nı henüz bitirmemiş olan eski öğrencilerden de bir tabur oluşturuldu. Ayrıca daha önceki İhtiyat Zâbit Namzetleri Talimgâhı’nı bitiremeyenlerden Talim Kıtaları adıyla bir tabur daha teşkil edildi. Bu üç karma taburdan da Harbiye Alayı adıyla bir alay kuruldu. Böylece beş yıllık bir aradan sonra Harbiye yeniden açılmış oldu.
Harbiye Alayı’nın öğrenci taburu Kuleli’de, diğer iki tabur ise Bostancı’da eğitimlerini sürdürüyorlardı. Bostancı’dakiler Kasım 1919’da asteğmenliğe yükseltildiler. İngilizlerin baskıları sonucu Harbiye Alayı Aralık 1919’da Halıcıoğlu’na taşındı ve buradaki Topçu Harbiyesi ile birleştirildi. Kuleli’den gelenler Harbiye birinci sınıf, Bostancı’dan gelen asteğmen öğrenciler ise ikinci sınıf kabul edildi. Fakat İngilizlerin burayı işgali üzerine Nisan 1920’de okul tekrar kapandı. Öğrencilerin bir kısmı Kuleli’ye yerleşti; ancak İngilizler burayı da işgal edince önce Kâğıthane’de kurulan çadırlara, bir ay sonra da Eyüp’teki İplikhane’ye nakledildi. Daha sonra Maçka Kışlası’na taşınan okulun adı Zabitan Mektebi olarak değiştirildi ve bu okul İngilizlerin Maçka Kışlasını işgal etmeleri üzerine Zeytinburnu Kışlasına taşındı ve Ekim 1922’de lağv edilinceye kadar burada kaldı.
Harbiye’nin İstanbul’da ikinci defa kapanmasının ardından öğrencilerin birçoğu Anadolu’ya geçerek Ankara’da Cebeci’de kurulan eğitim birliğine katıldı. Abidin Paşa Köşkü civarındaki barakalarda Sınıf-ı Muhtelife Zâbit Namzetleri Tâlimgâhı adıyla 15 Temmuz 1920’de açılan bu birliğin amacı Millî Mücadele için kısa yoldan subay yetiştirmekti. Burası ilk mezunlarını 1 Kasım 1920 tarihinde vermiştir. Mustafa Kemal bu birliğin şeref defterine "Büyük Millet Meclisi “Ya İstiklâl, Ya Ölüm!” andıyla yetişen ilk istiklal subaylarının ordu ve milletimize takdim ve tevdi olunduğunu görmekle bahtiyardır." şeklinde duygularını ifade etmiştir. Sonraları Ankara’da kurulacak olan Harbiye’nin temelini oluşturan bu eğitim birliğinin ilk öğrencileri yedek subay adaylarından, İstanbul’daki Harbiye’den ve Kuleli’den gelen öğrencilerden oluşmaktaydı. Milli Mücadelenin kazanılmasında büyük rol oynayan bu eğitim birliği Nisan 1923’te Harbiye’ye dönüştürüldü.
Harbiye’nin eğitim süresi iki yıldı. Sınıf-ı Muhtelife Zâbitan Namzetleri Tâlimgâhı ile Topçu Tâlimgâhı’nda bulunan öğrenciler birinci sınıfı teşkil edecek ve Ağustos 1923’e kadar bunlar ikinci sınıfa hazırlanacaktı. Her sınıf bir bölük kabul edildi. İstanbul işgalden kurtarıldıktan sonra Harbiye, Eylül ayında Pangaltı’daki tarihî binasına taşındı. Birinci sınıfa askerî ve sivil liselerden yeni öğrenciler alındı. Hava ve kara çeşitli meslek sınıflarına mensup subay adayları Harbiye’de toplandı. Ayrıca I. Dünya ve Kurtuluş Savaşı dolayısıyla eğitimlerini yarıda keserek orduya katılanlar 1931’e kadar Harbiye’de eğitimlerini tamamladılar. Harbiye, İstanbul’a taşındıktan sonra ilk mezunlarını 1924’te verdi. 1931’de tabur kuruluşundan alay kuruluşuna geçirilen okulun ikinci sınıfı alayın birinci taburunu, birinci sınıfı da alayın ikinci taburunu oluşturdu. Harbiye, Eylül 1936’da tekrar Ankara’ya taşındı. 1947’de alay kuruluşundan tümen kuruluşuna geçildi. 1948-1949 ders yılında eğitim süresi, ilk yıl meslek hazırlama sınıfı olmak üzere üç yıla çıkarıldı. 1951-1952 ders yılında Hava Harp Okulu Harbiye’den ayrıldı. 22 Şubat ve 20-21 Mayıs 1963 olaylarına karıştıkları için Harbiyelilerin okulla ilişikleri kesildi. Bu sebeple 1963 ve 1964’te Kara Harp Okulu mezun vermedi. 1963 yılında okula alınan öğrenciler 1965’te mezun oldular. Böylece 1948’den beri üç sınıflı olarak eğitime devam eden Harp Okulu tekrar iki yıla indirildi. Fakat 1970-1971 ders yılında Harp Okulları Kanunu kabul edilerek öğrenim süresi yeniden üç yıla çıkarıldı. Bundan dolayı 1970’te mezun verilmedi. 1970-1971 ders yılından itibaren fen bilimleri ve sosyal bilimlerle ilgili dersleri üniversite hocaları vermeye başladı. 1974-1975 ders yılında ise Harp Okulu da diğer yüksekokullar gibi dört yıla çıkarıldı. Öğrenciler birinci sınıfın sonunda bilimsel dallara, üçüncü sınıfın sonunda da askerî sınıflara ayrılmaya başladılar. Kara Harp Okulu, 1931’de inşaatına başlanan ve 1936’da tamamlanan Ankara’daki yeni binasında, Harbiye’den ayrılan Hava Harp Okulu İstanbul Yeşilyurt’ta, Deniz Harp Okulu Tuzla’da konuşlandı. 15 Temmuz 2016 kalkışması sonrası askeri eğitim öğretim sistemi yeniden yapılandırıldı ve Harp Okulları 9 Kasım 2016’da kurulan Milli Savunma Üniversitesi kuruluşuna dahil edildi.