Hassasiyet lütfen

Elbette bir şehit ailesine yapınca daha da bir ağırlaşıyor elbette...

Ama bu sinkaflı söz  gündeme taşınınca eski defterler karıştırılmaya başlandı...

Sonuçta tencere dibin kara, seninki benden daha kara olayı ortaya çıktı...

Sonra düne kadar Ulu önderimize laf edenlere bile ses çıkarmayanlar birden 10 Kasım günü Atatürkçü oluverdi...

Ancak bu u dönüşü gündem değiştirmeye yetmeyince; bu kez koltuk krizi gündeme taşındı..

Elbette bu  koltuk meselesi bilerek mi oluşturuldu da  karşı cenah  diğer konulardan uzaklaştırıldı bilemiyoruz...

Elbette bir başka olay ise adı konmamış bu protokol sistematiği daha önceden deklare edilmediği için karşı tarafın eline koz mu verdi...

Şimdi soru şu eğer bu adı konmamış bir protokol sistematiği ise mesela olmaz ama Kılıçdaroğlu- Erdoğan  mümkünsüz zirvesi gerçekleşseydi hangi koltuk işaret edilecekti...

Yani iş sakız gibi istediğin yöne çek...

Uzaya bildiği kadar uzar...

Ammma...

Seçmen denilen o sessiz topluluk her türlü efaya cefaya razı olur sonra bileti keser...

Seçim uzak mı yakın mı bilmecesini çözemeyiz amma bildiğimiz tek şey sandık ortaya gelince bizim halk bilgelerimiz hatta "guru"larımız gerekeni yapar...

Ölçer biçer; habire vaatlerde bulunan ve bir türlü nasıl olacağını açıklayamayan mı, yoksa sandıkta oy hesabı yaparak, tüm iyi şeylerini 2023'e havale edene mi destek vereceği göreceğiz...

Ama  görünen o ki; bu kez sağda, dindarı, milliyetçisi, liberali ve sosyal demokratı bir büyük koalisyon kurmuş gibi...

Ancak bu koalisyonun ne kadar inandırıcı olduğu pek belli değil...

Bunun ne kadar gerçekleştiğini ve ne kadar inandırıcı olduğunu sandıktan çıkan sonuca göre öğreneceğiz...

Ancak seçimlerin ivdileştirilmesi hayırlı olacak gibi görünüyor...

Karpuz çatladı çatlayacak...

Bu konuda hassasiyet lütfen...