HATAYI TELAFİ ETMEK
Sevgili dostlar, herhangi bir görevi yapsın ya da yapmasın yaradılışı itibariyle insan, düşünme ve muhakeme yeteneğine rağmen, hayatının her döneminde her an hata yapmakla maruf bir canlı…
Günün her saatinde elimizde olmadan önemli ya da önemsiz pek çok hata yapmaktayız.
Bunlar günlük yaşantımız içinde evde ya da sokakta olagelen, telafi etmek ya da sonuçlarına katlanmak konusunda tamamen kendi yetenek ve yetkilerimizle düzeltebileceğimiz ve altından kalkabileceğimiz durumlar olarak hata listemizde yer almakta. Yeteneklerimiz ölçüsünde kendi kişisel çabalarımızla yaptığımız hataları düzeltebilmek de mümkün…
Ancak günlük yaşantımızda kendimiz ya da ailemizle ilgili kararlar almak ve uygulamalarımızın dışında, bir de iş hayatımızdaki çalışmalarımız sırasında her an karşı karşıya olduğumuz yönetmelik ve disiplin kuralları bulunmakta.
Genellikle devlet dairelerinde yeni işe başlayanların öğrenmesi için hemen başvurulan “Personel Yönetmeliği” uyulması gereken kurallar silsilesinin en başta olanıdır.
Çalışmanın düzenli ve verimli olması amacıyla hazırlanmış, her personelin bilmesi ve öğrenmesi gereken bir yönetmelik…
Dolayısıyla elbette çok önemli…
Önemine binaen çalışma hayatı boyunca bütün dikkate ve özene rağmen, herkesin olmasa bile bir takım personelin bu yönetmeliğe uymayan tavır ve davranışları olabilmekte. Bunun sonucunda da ilgili disiplin kuralları gereğince soruşturma açılmaktadır.
Soruşturma sonucunda da personele verilen ceza, dosyasında muhafaza edilerek cezanın nev’ine göre belli sürelerde ( 2 – 10 yıl gibi ) personelin terfi etmek ya da görev değişikliği gibi hemen her türlü isteğine engel olabilmektedir.
Değerli okurlar, eğer hata yapmakla suç işlemek arasındaki farkı gözetecek olursak hata yaparak personel yönetmeliğine uymamak başka ancak, suç işlemek ise çok ayrı ve başka eylemlerdir.
Uygulama ve sonuçları açısından burada ele aldığımız söz konusu disiplinsizlikle, suç işlemek arasında büyük fark var.
Suç işlemenin cezası elbette ilgili mahkemeler tarafından ele alınarak ceza verilmektedir.
Ancak personele verilen disiplin cezasında çoğunlukla iş yerinde istenmeden yapılan hata niteliğinde bir eylem söz konusu olmakta ve ilgili personelin öncelikle terfi etmek gibi ideal ve planlamaları olmak üzere pek çok moral değerlerini yıllarca çöküntüye uğratmaktadır. Moral çöküntüsü ise başarıya giden yolu engelleyen en büyük etkenlerden birisi hatta en önemlisi…
Söz konusu disiplin cezalarında bir bağışlama hamlesiyle düzenlemeye gidilmesinin, ilgili personeli saran vefa ve minnet duygusuyla ve yüzde yüz verimle geri kazanılması sonucunu doğurmaması için bir sebep yoktur.
“Yarım elmayla gönül almanın” (1) bir zararı da yoktur.
Kaldı ki disiplin cezası affedilen personelin genellikle bir daha disiplinsizlik yapmamaya azami özen gösterdiği gözlemlenmektedir.
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer…
Esen kalın.
- Yarım Elmayla Gönül Almak ; Anadolu’da insanların gönlünü kazanmak amacıyla yapılanı ifade etmek için kullanılan bir deyim.