Hayatı kucaklamak
Hayatı kucaklayan insan ne kendine ne de başkalarına olumsuz eylemlerde bulunur. Olumsuz eylemlerden kastımız, insanın içinde bulunan şiddettir . Şiddet ne kadar artar ve dış dünyaya yönelirse kişi o kadar yıkıcı olur.
Eğer kendinize şiddet uygularsanız aslında başkalarına da şiddet uygulamış oluyorsunuz. Başkasına şiddet uygulayan kişi o an kendini güçlü hissedebilir aslında kendini ve bedenini zayıf bırakır.
Hayatı kucaklayan insana şiddet yaklaşmaz ve o , şiddet içeren olaylarla karşılaşmaz. Siz, içinizde şiddet hissediyorsanız bunun başkalarına ulaşmasını engelleyebilirsiniz ama yine de bu şiddet kaybolmaz . Zihin şiddet ile dolunca başkalarına ifade edilmediği için kişinin kendisine ifade edilir.
Şiddetsiz olmaya çalışan kişi başkalarına uygulamadığı şiddeti kendisine uygular , böylece şiddet ya baskılanır ya da patlar. Bunun için yapılması gereken Değişim Sanatı veya içsel simya sanatının uygulanmasıdır. Dünya Değişim Akademisi nde uygulanan Değişim Programları sayesinde şiddet merhamete dönüşür ve içteki yaratıcı enerji açığa çıkmaya başlar. Aksi halde içteki şiddet zarar vermeye başlar.
Hayatı kucaklayan kişi hayatı her yönüyle sever ve kabulleniş içinde olur. O, hayatin olumlu olumsuz yanlarının hepsini kabul eder, negatifleri pozitife dönüştürür. Her olumsuz olayın içinde olumlu taraflar görür.
Şiddet nasıl ki gerçekse şiddetsizlik de gercekdışıdır. Şiddeti dönüştürmek ve ötesine geçmek için hayatı kucaklamak gerekir. O zaman şiddet kendiliğinden dönüşmeye başlayacaktır ve ego da erimeye başlayacaktır. Sertlik yumuşamaya başlayacaktır. .
Özellikle şiddetsiz olmaya çalışmayın çünkü şiddetsizlik birşeyin inkarı demektir. Şiddet reddedilerek ve inkar edilerek aşılamaz , şiddeti aşmak için sevgiye ve paylaşım gerekir. Eğer sevgi, coşku, mutluluk , bilgi herkesle ayrım yapmadan paylaşılırsa hayatı kucaklar ve şiddeti merhamete dönüştürebilirsiniz.
Hayatı kucaklayınca insan hem kendini hem de sahip olduğu herşeyi paylaşır. Hayatı kucaklayınca insan yumuşaklık, nezaket, kibarlık, sadakat ve sakinlik ile karşılaşır. O zaman eylemler şiddet içermez ve hayat coşku dolu geçer.
Hayatı kucaklayan ve şiddetten arınmış insan herkesin içinde ebedi ruhi varlık olduğunu görür ve onlarla birlikte hayatı mutlulukla paylaşır. Bu samimi birliktelikte zorlama ve şiddet yoktur. Her şey sevgi ve coşku ile yapılır. Böylece paylaşma coşkusu yaşanır.
Neval KÜTÜK