KENAN SÖNMEZLER

KENAN SÖNMEZLER

HAYATIMIZ KÜBİZM!

Siyasetin alıp başını gittiği şu günlerde sizleri bu ortamdan uzaklaştırıp kafanızı dağıtmaya çalışacağım bu hafta. Hani biraz “dam üstünde saksağan” yazısı olacak ama eminim ki bir “oh” çekmenize yardımcı olacağım diye düşünüyorum.

1973’e dünyadan ayrılan.  75 yıllık yaşamında başta tablo ve heykeller olmak üzere 240 bin eser bırakan. Bazı yapıtları dünyanın en pahalı sanat eserleri arasında yer alan Picasso’dan söz edeceğim bu hafta sizlere…

O, yaşadığı dönemin en tartışmalı ve en çok tanınan sanatçılarındandır.  “Resimlerim beni sürükler” diyerek sanatını kendini ifade etmenin en özgür şekli olarak yorumlamıştır.

Eserlerinde genellikle sıra dışı bir çizgi çizen Picasso’nun “balık” adlı tablosunu gören bir kişi “tuhaf” der. “Bunun neresi balık?”

Picasso, “O balık değil.”

“Peki ya ne?”

“Resim! Sadece bir resim.”

“Herkes resmi anlamak istiyor. Neden kuşların ötüşünü anlamaya çalışmıyorlar? Gece, çiçek, kişiyi çevreleyen her şey neden anlaşılmaya çalışmadan sevilir? Ama resme gelince anlamaya çalışıyorlar…”

George Braque ile birlikte Kübizm akımının öncüsü sayılan Picasso, bir gece evine dönerken kapıda evine girmeye çalışan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat kalmadan hırsız kaçar. Derhal evine giren Picasso hırsızın resmini çizerek polis merkezine gönderir. Bir hafta sonra ünlü ressama şu bilgi verilir:

“Sayın üstad! Gönderdiğiniz resim üzerine çoğu sakat olma üzere yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır…”

O kadar çok çalışıyordu ki ünlü ressama “Çılgın verimli sanatçı” deniyordu. Sık sık açtığı sergilerin birinde, sergiye gelen bir kadın Picasso’nun yanına gelerek “Bu resimlerden hiç mi hiç anlamadım!” der.

“Siz Çince anlar mısınız?” diye sorar Picasso.

Kadın şaşırarak “Hayır nereden anlayacak mısınız?”

Picasso sakin bir şekilde tablolarından birini düzelterek “Ama bir buçuk milyar insan Çinceyi hem anlar hem konuşur…” der…

Picasso’nun ününü duyan bir hükümdar onu huzuruna çağırarak bir horoz resmi çizmesini ister. Picasso bu resim için hükümdardan üç ay süre ister. Üç ay dolduğunda ünlü ressam elinde boş bir kağıt ve kalemle gelerek hükümdarın huzurunda hemen resmi çizer. Bu olaya şaşıran ve aynı zamanda kızan hükümdar “Bu resmi madem birkaç dakikada çizecektin de neden benden üç ay süre istedin” diye sorar.

Picasso hükümdarı atölyesine davet eder. Birlikte atölyeye gittiklerinde dolabın birini açan Picasso, dolabın içinde bulunan üç yüzü aşkın çizim çalışmasını gösterir ve şöyle der:

“İşte bu birkaç dakikada çizdiğim resim, üç aylık çalışmanın ürünüdür…”

Bu haftaki yazıma ünlü ressamdan bir anı daha anlatarak son vereyim…

Picasso’nun “Anne ve Çocuk” adlı tablosunu satın almadan önce otel sahibi Arnold Kirkeby, sanatkardan bunun gerçekten kendi eseri olup olmadığını kontrol etmesini rica etmişti.

Picasso tablonun kaça satıldığını sorar, “Yüz seksen beş bin dolar” cevabını alınca, biraz da böbürlenerek “Öyleyse başkasının olamaz mutlaka benimdir” der…

Efendim bu haftalık bu kadar.

Haftaya sevgili ağabeylerim Ergin Konuksever ve Mete Akyol’un Kıbrıs Barış Harekatı’nda ölümden dönüş anını anlatmak istiyorum…

Kalın sağlıcakla

(Not: Picasso’nun bu anılarını sevgili Akın Alıcı’nın “HAYATA YÖN VEREN SÖZLER” adlı kitabından aktardım. Şiddetle öneriyorum.)

 

 

 

<