D.ALİ GÜLTEKİN

D.ALİ GÜLTEKİN

HAYDİ HAYIRLISI

Nihayet günlerdir beklediğimiz aşımıza kavuştuk. Ve aşılama öyle bir hızla sürüyor ki, takdir etmemek mümkün değil.

Hepimiz aşı sırasındayız. Aşılama günlük 1500000 seyrinde hızla ilerliyor. Nüfusumuzun yarısından fazlası şimdiden aşısını oldu bile. Bırakın Avrupa’yı artık dünya ile yarışıyoruz.

Ve mutluyuz. Aşımızı olurken fotoğraf çektirmeyi ve çektirdiğimiz fotoğrafı sosyal medyadan paylaşıp, üstüne çok şükür aşımızı olduk yazmayı ihmal etmiyoruz.

Gören de bizi aşı şirketinin reklam yüzü zanneder. Ama biz beleş aşı reklamı yapıyoruz… Adamlarda bu işi beleşe getirmenin sevinciyle göbek atıyordur her halde.

Kimi takdir etmeli bilmiyorum ama daha tam olarak etkinliği kanıtlanmamış, yan etkileri, hatta sonrasında doğabilecek etkileri kesin olarak bilinmeyen milyonlarca, milyarlarca doz aşıyı satarak dolarları cebe indiren aşı şirketini kutlamak gerek.

Elbette böyle bir aşıya izin verenleri de unutmayalım.

Koronavirüs salgınını önleyecek tek şey’in aşı olduğu savunuluyordu.

Aşı çıkacak, bu salgın bitecekti. Hatta bir doz aşı olan bile bu salgından korunmuş olacaktı.

Ben söyleyenlerin yalancısıyım, öyle söylüyorlardı.

Evet aşı çıktı.

Alelacele bir şekilde lisansı bile alınmadan, acil kullanım onayıyla aşı piyasaya sürüldü.

Bir dozla her şey hallolacaktı ama öyle olmadı.

İkinci doz, üçüncü doz hatta, her sene tekrar gibi laflar ediliyor.

Aşı olduktan sonra tedbiri elden bırakmayın deniliyor

Aşı olmak Koronovirüse yakalanmayı engellemez deniliyor. Hafif atlatırsınız deniliyor.

Yan etkileri olabilir deniliyor.

Bir taraftan da sürekli aşı teşvik ediliyor. Aşı olmak istemeyenler mahalle baskısına maruz kalıyor. İkna timleri oluşturuluyor.

Bazı özel şirketler aşı olmayan personeli kapıdan içeri sokmamakla tehdit ediyor.

Hatta bazı bilim adamlarımız o kadar ileri gidiyorlar ki bu konuda, aşı olmayanlara karşı neredeyse ölüm cezası getirilsin diyecek.

Ya anayasal hak?

Yani olmak isteyen olur, istemeyen olmaz kendisi bilir denilmiyor. Bu bir tercihtir denilmiyor. 

“Yahu sen aşını oldun, artık garantidesin, bana niye karışıyorsun” diyen de çıkmıyor.

Aşılarla ilgili olumsuz açıklama yapanlar komploculukla suçlanıyor. Aşı hakkında ciddi bilgi sahibi, ama tedirginlikleri olan bir sürü bilim adamları yok sayılıyor, konuşturulmuyor. 

Fikir beyanı ciddiye alınmıyor.

Nereye gider bu iş bilemem ama kanımca büyük bir küresel oyun oynanıyor ve bizi figüran olarak kullanıyorlar.

Aşılamada denek olarak kullandıkları gibi.

Haydi hayırlısı…

<