RECEP ARSLAN

RECEP ARSLAN

Helalden şaşmayanlar

İnsana düşen bir görev var. Ne istiyorsa helalinden istemek. Rızkı veren Allah. Çoğu insanın hangi sebeplerle para kazandığına bakınız. Kimi zaman mesleklerin kökten helal, kiminin de

kökten haram olduğunu anlattım. Bir de helal olan mesleği harama çevirenler var. İyi niyet ve helal kazanç isteği varsa kişide, Allah o kişiye helal yollardan para kazanma fırsatı verir. Ama kişide helal kazanma isteği, arzusu yoksa, Allah onun da rızkını verir. Bir meslek sahibi olarak, bir iş sahibi olarak, bir nispet ile, bağlantı ile, bir sebeple para kazanır insan. Önemli olan kazanılan paranın helal veya haram olduğudur.

 

Xxxx

 

Ticaret yapmak helal bir iştir. Ama ne alınıp-satıldığına bağlı olduğu kadar, nasıl alınıp-satıldığı da kazancın haram veya helal olmasına sebep olur.

Mühendislik, eczacılık, tababet, insanlara hizmet veren her meslek helal kazanç kapısıdır. Ama kötü niyet, hırs, fazladan ve çabuk kazanmak bu güzelim meslekleri berbat eder ve kazanılan parayı harama çevirir.

Bir de zaten ne yaparsa yapsın kazancı haram olan işler var. Hırsızlık, yan kesicilik, dolandırıcılık yasalara göre de suçtur. Dinen de kazanılan haramdır. İnsanlara zarar veren keyif maddelerini üretmek, satmak haram kazanç kapısıdır. Zina, fuhuş, kumar oynamak ve oynatmaktan para kazanmak haramdır.

Yasaların izin verdiği bazı işler ve meslekler var. Onlardan kazanılan paralar da haram muhtevasına girer. Çekiliş biletleri satmak, şans oyunları oynatmak, aracılık yapılan işlerden fahiş pay almak. Akla gelen-gelmeyen daha bir çok alan var.

 

Xxxx

 

İnsanlara yaptığı iş sevdirilir. Birileri yaptıkları işlerin fenalıklarını anlattığında da çok kızarlar. Çünki haramdan kurtulmak, yeni bir hayata başlamak, o kadar da kolay değildir.

İnsanlar helalden kazanmak için arzu ve istek sahibi olarak Allah’a el açmadıkça haram kazanmaya devam ederler. Ama Allah herkesin, inanan-inanmayan herkesin, rızkını verir.

 

Xxxx

 

Bir öğretmen arkadaş anlatıyordu.

Kıbrıs’ta askerlik yaparak gazi olmuş. Kıbrıs rakısı çok itibar görüyor Türkiye’de. Askerden gelirken bir  şişe rakı almış. Aklınca birine satacak ve hatırı sayılır para kazanacak. Getirmiş rakıyı ama, satacak adam bulamıyor. Çevresinde rakı içen arkadaşı yok. Kendisi de içmiyor.

Annesi merhume dilinde zikir eksik olmayan, ‘haram para kazanacaksan gözüme görünme’ diyen bir anne.

-Ya hu anne, ben Kıbrıs’tan gelirken bu rakıyı satmak için getirdim ama, içime sinmiyor. Bana ‘Dök ulan o zıkkımı helaya de’ diyor. Anne de aynen öyle diyor.

-Dök ulan şu zıkkımı helaya.

Öğretmen arkadaşım gidip şişeyi helaya döküyor. Fakat heladan homurtular geliyor rakının anasonundan dolayı.

Bu sesi duyunca gazi, ‘ulan hela bile haram şeyden rahatsız oluyor’ diye geçiriyor içinden.

 

Xxxx

Meseleyi şöyle özetlemek gerek:

Helal rızık peşinde olana Allah helal rızık verir. O kişi bazen nefsine ve şeytanına uyduğunda da, Allah ona haramı kısmet etmez. Ama kişi ısrar ederse, haramdan kazanmak için tekrar tekrar harekete geçerse, Allah da onu  haramdan korumaz.

Ama kul helal kazanç ister, diler, arzu ederse, bunun için dua ederse, Allah ona hem helal kazanç kapıları açar, hem de kimi zaman harama düşme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığında Allah onu harama düşmekten korur.

 

Xxxx

 

Bir arkadaşımız vardı. Ne zaman bir kamu kurumunda yemek yese gider kusardı. O yemeğin parasında kimlerin vergisi var, kimlerin hakkı var diye rahatsız olur, sonunda da bu yemekleri yemişse midesi bulanır ve kusardı.

Allah nasip etmedi mi, dayak bile yenmez.

<