Her madalyanın iki yüzü olur
Her madalyanın iki yüzü olur. Hayat bu hakikat üzerinde icar i faaliyet eder. Nimet olarak bilinen ne varsa, gün gelir külfete, musibete, afete dönüşebilir. Hem de her nimet için, değişmez kaderdir bu.
Güzellik, yakışıklılık, güçlülük, yetenekli olmak, muktedir olmak, varlıklı olmak, akla gelen ve olması istenen her iyilik ve güzellik gün gelir başa bela sebebi haline dönüşebilir.
Xxxx
Çok güzel bir kız vardı mahallede. Anne-babası, kızlarının güzelliği ile iftihar ediyor, başka insanlara karşı kendilerinde üstünlük vehmediyorlardı. Tüm mahalle halkediyor, kızlar takdirle karışık üzülüyor, erkekler ise takdirle karışık aşık oluyordu.
Kız ise öylesine garip duygular içindeydi ki, neyin ne olduğunu kendisi de bilmiyor, çözemiyordu. Ama bir zaman sonra hiç arkadaşının olmadığını, eşit şartlar içinde iki kız arkadaş olarak kimseyle oturup sohbet edemediğini anladığında burnunun kemiği sızladı.
Kız, hiç kimseyle yarışamayan mükemmel atkım gibi kendini yalnız hissediyordu.
Xxxx
Diğer kızlara bir erkek gönül veriyor, onunla karşılıklı küsmeler-barışmalar bir arkadaşlık ederken, güzel kıza kimse, hiçbir erkek arkadaş olalım demeye cesaret edemiyordu. Bu yüzden kızın bir seveni, sevdiği de olamıyordu. Aşk nedir asla tatmamıştı. Bir genç erkek-bir genç kız arkadaşlığı, duygudaşlığı nasıl bir şeydi acaba? Bunu asla bilemeyecekti.
Hiçbir erkek ona ‘seni seviyorum’ demeye cesaret edememiş ve o da diğer kız ve erkeklere gıpta ile baka kalmıştı her vakit.
Görünüşte her ortalama genç kzı ve erkeğin hayranlıkla, gıpta ile, şaşkınlıkla baktığı güzel kız herkesin yaşadığı duyguya hasret ve özlemle doluydu.
Hayatın karmaşası her alanda aynı boyuttaydı. Sadece güzellik değil, herkese verilenden fazla verilmiş ne varsa, insan için felakete dönüşebilir.
Xxxx
Güneş herkes için nimet. Saymakla bitmez yararı. Ama güneş çarpması da, güneş yanığı da güneşten kaynaklanır.
Su hayattır, Nefestir. Temizliktir, sıhhattir. Her canlının varlığının dörtte üçü sudur ama, sel de, sağanak da, aşırı yağış da suyla ilgili olaylardır.
Her nimet, ama her nimet mutlaka ibret alınsın diye, insanlar ondan ders alsınlar diye felakete çevrilir kimi zaman. Anlaya bilene, düşüne bilene, ibret ala bilene,
Xxxx
Zekea hemen herkesin en çok kendisinde olduğunu sandığı bir nimet. İnsanlar her türlü eksiklerini kabul etmekte sakınca görmezler. Topal, kel, kör, sağır, böbreksiz, ciğersiz, dalaksız olmayı kabul eder insan. Yeter ki doğru olsun söylenen. Ama asla, hiç kimse, ben bile, zekea eksikliğini kabul etmem.
Allah her insana bir alanda üstünlük vererek, belki de en zeki olduğunu düşünmesine zemin oluşturmuş. Belki de insan bu duygusuyla hayatın çilelerine katlana biliyor. Belki de insan sadece o tek alandaki üstünlüğüyle enaniyet, gurur, kibir sahibi oluyor.
Ne verilmişse insana, her biri bir madalyadır. Madalyanın da iki yüzü vardır. İnsanın da öyle. Her insan iki yüzlü, tek simalıdır.
Xxxx
İnsanın o iki yüzünden biri ipek ile biri köpek benzetmesiyle ifade edilmiş. Bu ortalama durumlar için yapılan bir benzetmedir. Yoksa ipekten daha yumuşak, köpekten çok daha vahşi durumlar sergileyenlere rastlanır.
Xxxx
Taleplerime, beklentilerime, umutlarıma cevap veren her hedef değerlidir, bir tanedir, eşsizdir. Talep ve umutlarıma bir şey vaad etmeyen hiçbir güzel, güzel olamaz.
