ASIM ÇALIK

ASIM ÇALIK

Hesapsız İşler

Başlama düdüğünden önce şunlar düşünülebilirdi: Fenerbahçe'nin defans merkezi
Skrtel'in iyileşememesi sebebiyle sert görünümünden uzaklaştığı gibi bir kaç santimetre de
kısalmıştı. Diğer taraftan Neto-Roman'la Fenerbahçe oyunu yerden daha düzgün kurabilme
şansına sahipti. Her iki oyuncu da oyunu kurmaya yatkındı. Skrtel'in olmaması Joseph'in
çapa görevini daha gerilere demirlemesine sebep olacaktı sanki. Alper yerine Ekici tercihinin
sebebi Joseph'in sık sık geriye kayacak olmasından dolayı orta sahada daha kaliteli pas
yapma isteği ve Giuliano- Valbuena ikilisini daha rahat beslemekti. 
Beşiktaş Oğuzhan'ı maça yetiştirmiş takımın can damarı olan Ozi-Atiba ikilisini
bozmamıştı. Necip kulübede, Medel sahadaydı. Necip'in hızı Valbuena'ya yetmeyeceğinden,
Matthew'un ilacı Medel olabilirdi. Ayrıca Caner ileri çıktığında Tosic soldaki boşlukları
kapatabilir, Medel de Pepe'nin partneri olarak yerini alabilirdi. Maç önü görüntü böyleydi
benim gözümde Kadıköy'de. 
Her derbi sürprizlere gebedir mücadele öncesinde. Kırmızılar olur, futbolcular arasında
arbede olur, penaltılar olur, sakatlıklar olur, hakem hataları olur, teknik adam yanlışları olur,
olur da olur...
Ancak derbide bütün bunlar uç noktada yaşandı sanırım. Palabıyık maçın önüne geçti
gibi ama pozisyonlara bir kez daha bakıp öyle değerlendirme yapmalı. Ancak Cenk'e yapılan
hareketin kesin penaltı olduğunu düşünüyorum. Hasan Ali'nin profesyonelce yaptığı faulü
göremedi hoca. Bir de Negredo'nun pozisyonundaki ofsayt kararı bıçak sırtı gibiydi. Kanımca
goldü pozisyon. 
TEKNİK ADAMLARIM HAMLELERİ
Fenerbahçe'nin geçen hafta başlayan oyun kalitesi yükselişi Beşiktaş önünde de
devam etti. Gerçi penaltı golünden sonra Beşiktaş oyunun patronu gibi gözükse de,
Fenerbahçe savunurken de ne yaptığını bilen görüntüdeydi. Fenerbahçe ayrıca Neto-
Roman'la merkezde çok hata yapmadı. Ancak Atiba'nın kafasında şanslıydılar. 
Beşiktaş Roman-Neto'ya rağmen merkezde bu ikiliyi rahatsız edecek pozisyonları bulamadı.
Talisca-Babel- Quarezma uzaktan hiç şutta denemediler neredeyse. Sadece bir kere
Ricardo'yla yokladılar Cameni'yi. 
İsla hem Caner'i hem Babel'i sindirdi ilk yarıda. Üstelik atağa da kalktı zaman zaman.
Caner, olağanüstü Isla gayreti ve seyirci baskısının arasında sıkışıp kalınca oyuna
hükmedemedi kendi bölgesinde. 
Fener öne geçtikten sonra korumaya geçti skoru. Eğer Ekici sakatlanmadıysa niye
çıkardığını açıklamalı Kocaman. Bu arada benim de bir özür borcum var Mehmet'e. Alper
oynamalı diye düşünmüştüm ama Ekici ivme getirdi Fener'in orta sahasına. Kocaman'ın ikinci
hatası yine Giuliano yerine Valbuena'nın oyundan çıkmasıydı. Kocaman'ın doğrusuysa
Roman'ın yanına Topal'ı değilde Joseph'i konuşlandırmasıydı. Joseph'in sert ve yerinde
oyunu hocasının değişikliğinin doğru olduğunu kanıtlar nitelikteydi. 
Güneş'in ekibi daha dominant gözükse de, kaliteli isimler istenilen seviyede değillerdi.
Yine de ona rağmen Şenol hoca oyunu çevirmek için cesaretli değişiklikler yaptı. Negredo'yla
çift forvete döndü. Oyunu hep önde oynamaya çalışandı Beşiktaş. Ama kaliteli isimlerinin
verimliliği gösterdikleri gayretle örtüşmedi. Şunu da söylemeden edemeyeceğim doğrusu.
Şenol hoca kolay kolay tribüne gönderilen bir teknik adam değil. Fakat tribüne
gönderilmeden hemen önce maçın orta hakemine ettiği küfür futbolumuzda resmettiği
karaktere hiç yakışmadı doğrusu. Tribüne gönderilmesi doğruydu. 
Maçın kırılma noktası son on dakikaya girilirken Cameni'nin topa Negredo'dan önce
hamle yapıp mutlak golü önlemesiydi. Son sözümüz de Ozan'a. Sabretti, çalıştı, hocasını
dinledi ve sonunda kendini buldu. Kocaman'a da kocaman teşekkür etmek gerekir Ozan'ı
kaybetmeyip kazandığı için.

<