Homurdanma, gerçekleri kabul etme!
20 yıllık iktidarının yıpranmışlığına, yüzünün eskimesine rağmen, hala iyi kötü ayakta durabiliyorsa, bunun tek kahramanı var: AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan...
Seversiniz, sevmezsiniz...
Partisi ve iktidarını çok zor durumlarda dahi ayakta tutmuş, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin neredeyse yüzde 25’lik diliminin hakimiyetine sahip olmuş Recep Tayyip Erdoğan, siyasi manevralarıyla ülkemiz siyasetinde derinlemesine yerini almıştır.
Her şeyde olduğu gibi, partiler de içten yıkılır...
Muhalefet iktidarı, iktidar muhalefeti hırpalayabilir, ama yıkamaz...
İç bünyede oluşan “ur” ya da “tümör” ömrü kısaltır...
Neşterle bu işi çözmek de çok olanaklı değildir...
“AK Parti’yi kim hala ayakta tutuyor” diye sorsam, koro halinde, tüm ülke, “Recep Tayyip Erdoğan” der...
Bir siyasi kitlede ne kadar homurdanma olursa, yıkılış o kadar kolaylaşır...
Sayın Erdoğan dışında konuşup, saçma sapan sözlerle de olsa muhalefeti eleştiren yok gibi...
Ancak, son günlerde sessizliği bozanlar da olmaya başladı...
Hatta, yüksek tondan...
Adeta, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda neferi olan AK Parti MKYK üyesi eski milletvekili Metin Külünk, Twitter’dan köprüleri attı!.. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun isim vermeden, “Peker’den 10 bin dolar maaş alanlar var” çıkışına yanıt vermeyen Külünk, Twitter’dan ekonomi yönetimini sert dille eleştirdi, “2023 yolunda ilerlerken en kritik alan olan ekonomide kaynakların betona, holdinglere ve büyük şirketlere akıtılmasının önüne geçilmeli ve halkın refahına odaklanılmalıdır” dedi...
Bu çok önemli bir çıkıştı...
AK Parti ağır toplarının kendi yönetimlerine eleştirel bakması şaşırtıcı...
Bu durum, Erdoğan’a rağmen, AK Parti’nin içinin fokurdadığının en önemli göstergesi...
Yakıdan tanıdığım Külünk’ün böyle bir çıkış yapmasını asla beklemezdim...
Zaman zaman partisinin üst noktalarında yer almaya çalışan Külünk’ün AK Parti İstanbul İl Başkanı olmak istediğinde başına gelenler herkesin hafızasındadır...
Hatta, Erdoğan’ın kendisine “Git Çekmeköy’de çalış aday sensin” dedikten sonra aday yapmaması da bilinen bir gerçektir...
Sayın Erdoğan, bu gelişmelerden sonra Külünk’ü bir dönem milletvekili yaparak ödüllendirdi...
İşte, Sayın Erdoğan’ın siyasi kıvrak zekâsı...
Bu zekâyı, danışmalar kadrosu ve diğer atamalarda çok görüyoruz...
***
Peki, AK Parti’nin ve Sayın Erdoğan’ın önünde her zaman set gibi duran Yeni Şafak gazetesinin, Erdoğan tarafından İBB koltuğuna oturtulan Mevlüt Uysal hakkında sürmanşette yer alan haberine ne dersiniz?..
Kadir Topbaş’ın istifa ettirilmesinden sonra İBB Başkanlığı’na seçtirilen Mevlüt Uysal hakkında “yolsuzluk” haberi yapan Yeni Şafak, Uysal’ın, HSK ile Danıştay’da bazı isimlere baskı kurarak, yakınındaki şirketlere imtiyaz sağladığını, “hukuksuz” şekilde “adrese teslim ihaleler” düzenlediğini ve yargıyı etkisine almak için üst düzey hükümet yöneticilerini devreye soktuğunu iddia etti...
İlginç değil mi?..
Bu kavga, parsadan pay çıkarmak mı, Sayın Erdoğan’a rağmen?..
İlginç olan bir tarafı da Mevlüt Uysal’ın muhalif Halk TV muhabiri üzerinden Yeni Şafak’a yanıt vermesi...
Kendi taraftarı medyanın yüzde 95’lerde olduğu bir ülkede, muhalif kanaldan iddiaları yanıtlamaya çalışmak, neyle izah edilir, nasıl yorumlanır?..
Mevlüt Uysal ya yalnız ya da çıkış yolu arıyor...
Unutmayın ha...
Mevlüt Uysal İBB Başkanlığı’nı devrettikten beri, Halk Bank Yönetim Kurulu üyesi...
“Otur oturduğun yerde” mi denildi, acaba?..
Ülkemiz üzerinde neredeyse çeyrek asır etkin rol alan AK Parti’ye, içten içe bir şeyler oluyor...
Acaba, AK Parti yönetim kademeleri hala farkında değil mi, yoksa manzara mı seyrediyorlar?..