Hep yaşın 19” diye yazmıştı sevilen sanatçı Mazhar Alanson. Şarkının ismi Emre Belözoğlu’nun futbol görüntüsüyle ne kadarda güzel örtüşüyordu. Ünlü müzisyen Alanson yaptığı bir röportajda; “Bu yaşlara kadar sahnede şarkı söyleyeceğimi tahmin bile edemezdim” demişti bir kaç sene evvel. 70’ine merdiven dayayan Alanson ile 40’ına gelmek üzere olan Emre’nin bu sahne alışları ne de güzel benzerlikler taşıyor müzik ve spor dünyamız adına. 

Belözoğlu 39 yaşında değilde hakikaten Mazhar Usta’nın yazdığı gibiydi. İlerlemiş yaşına rağmen, her çıktığı karşılaşmada hep 19’luk delikanlı gibi oynadı Fenerbahçe’den ayrıldıktan sonraki döneminde de. Gazişehir karşısında da öyleydi Emre. Her zamanki tarifesini yaptı. Aldı, verdi, oyunun yönünü değiştirdi, yönetti; orkestra şefi gibiydi. Golünü de attı. Ozan’a da kendine yakın oynamasını öğretmiş. Adeta yapışık ikizler gibi oynadılar. Pazar gecesi Emre’nin dönüşüyle, Fenerbahçe’nin dönüşü adeta birbirlerini sarıp sarmaladı. Seyirci hem kaptanını hem de takımını çok özlemiş. 

ÖNEMLİ OLAN KAZANMAKTI

Trabzonspor’un puan kaybı, diğer şampiyonluk adaylarının mağlubiyetinden sonra Fenerbahçe’nin evinde kazanması gerekiyordu. Bunu da farklı skorla almayı başardılar. Ancak skor farklı olsa da Gazişehir’in iyi oyuncularına rağmen kopuk oynamasının da katkısı var elbette. 

Bu yüzden Fenerbahçe’yi Gazişehir’e karşı analiz etmek zor. Sumudika’nın 3’lü defans dizilişiyle takımını kurgulaması farklı skora davetiyeydi.nHem 3’lü defans düzeni hem de Emre’nin olağanüstü oynaması gollerin üst üste gelmesinin başlıca sebeblerindendi. 3-5-2 dizilişini sadece taktik tahtasına yazmak yetmiyor. Pratiği de dökmek gerekiyor. Romen hoca soyunma odasında kaybetmişti karşılaşmayı. Bu sistemde pozitif oynayıp oyuna ortak olmanız için sol ve sağ kanatlarınızda oynayan oyuncularınızın çok efektif oynaması zorunlu. 33 yaşındaki Morais ve 29’luk Olkowski ile oyuna ortak olmayı bekleyemezsiniz.