HÜKÜMET VE HALK
Hiç kimse başkalarını , onlar razı olmadan idare edebilecek kadar yüksek değildir.
---Lincoln---
HÜKÜMET adamları, millet adına memleketi idare ederlerken milletin onların hakkında <<Bizi kim sizin hüküm ve iradeniz altına soktu?>> sualini sormamalarına çalışmalıdır. Gerek milletin gerekse de hükümetin en büyük gayesinin, memleketin yükselmesi olması lâzım geldiğine göre hükümet ve milletin, bu hedefe erişmek için elele vermesi icap eder.
Bu gayeye ulaşmak için hükümetin kendisinin de milletten çıktığını unutmaması lâzım gelir. Esasen en iyi idareciler , bir vakitler üstlerine itaat etmesini öğrenmiş olanlardır. Bunların iktidar sandalyesine çıktıktan sonra da milleti kendilerinden uzak tutmamaları ve milletle müştereken çalışmaları gerekmektedir.
Bir milletin yükselmesine engel olan güçlükler sadece hükümeti teşkil eden birkaç kişinin gayreti ile yıkılamaz, zorlukların ortadan kalkması bütün milletin kuvvetini birleştirmesiyle mümkün olur. Millet de hükümetin hareketlerini tenkit etmeden evvel , gayesini göz önüne getirmeli ve onun tek bir ferdin saadetinden daha mühim olduğunu takdir etmelidir.
Herkesin menfaati için bir kişininki feda edilebilir. Hükümet ve millet yukarıdaki gösterilen hususları göz önüne almadıkları takdirle müşterek gaye unutulur ve memleket iktidar ile menfaat mücadelelerine sahne olur. Bu vaziyetin memleketlerin yükselmesini önleyen en büyük engel olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.
*
DEVLETİN VAZİFESİ
Devletin maksadı, hâkim olmak , insanları korku içinde yaşatmak veya onları esir haline getirmek değil, fertlerin emniyet içinde yaşamalarını temin etmek , başkalarına zarar vermeden tabii haklarını kullanabilmeleri için onları korkudan kurtarmaktır.
Devletin hakikatte gayesi , insanları mantıki bir mahlük halinden çıkararak bir hayvan veya makina vaziyetine getirmek değil ; Onlara hürriyet bahşetmektir.
( Spinoza )
Sevgi ve Saygılarımla.