HUTBE
Geçen Cuma günü hutbenin konusu Kurban idi.
Camiinin son cemaat yerinin ayak ucunda iki ayağını uzatıp yüzüstü uzanmış sarı bir köpek sahibini bekliyordu.
Hoca efendi minbere çıkıp aziz cemaate bir kaç kere göz gezdirdi. Bir kaç hutbe duası okuduktan sonra şu ayeti seslendirdi :” Kurbanların ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır”
Köpek, cami kapısının son cemaat yerindeki ayakkabılar arasında uzanıp namazdan çıkacak olan sahibini beklerken gelip geçenleri de göz ucuyla seyrederdi.
Hatip şöyle devam etti; “Kurbanlarımızdan bize asıl kalan yiyip tükettiklerimiz değil, paylaşıp ikram ettiklerimizdir”
Kimime göre et, müminlere göre kurban hadisesi bir köpeğe göre nasıl bir anlam taşıyor idiyse öylece pür dikkat dinlemekteydi. Bizce büyük ihtimal; kendisine ikram edilecek kurban etinin ve kemiğinin hayaliyle meşgul idi.
Ashab-ı Kehf ‘in köpekleri Kıtmir de mağaranın kapısına uzanıp içeride ikiyüz dokuz yıl uyuya kalan sahiplerini beklemiş idi.
Günümüz köpeklerinin atası sayılan Kıtmir’in bu vefası, hadiseden binlerce sene geçmesine rağmen unutulmamıştır.
Sadakat hususunda bugün dikkate değer bir nokta da şudur ; maalesef insan sadakatsizdir. Hz. Ali Radiyallahu Anh’a demişler ki; ya Ali filan kişi senin aleyhinde konuştu. Hz Ali ; Hayret ! Ben on bir iyiliğin de yoktu, demişti.
Bugün bakıyorum da , liderleri sayesinde büyük umur gören, mevki, makam, han , hamam sahibi olan bir kısım siyaset erbabı bugün pek vefasız çıkmıştır.
Gene basiret sahibi halkın “davar çobanı” bile olamayacak dediği biri, gene bugün birdenbire bakan, başbakan, meclis başkanı olan , gene hatta ahbap çavuş kontenjanından, biri cumhurbaşkanı olunca noldum deyip nolacağım demeyince umumu efkarın diline düşerek malamat olmuştu.
Hatta bunlardan birisi , durup dururken iktidar koltuğundan bir tık alttaki sandalyeye oturtulunca rahatsız olup ,ey ahali, “ kral çıplak ! Tedbirinizi alın ” demiş idi.
Ahali , bu değersizin kumaşını iyi bildiğinden, asıl çıplağın kendisi olduğuna hükmetmişti.
İkide bir “cübbemi giydirmeyin” tehdidinde bulunan bu cübbesiz zat hakkında liderin bugüne kadar ne gibi bir işlem yaptığı bilinmiyor.
Semtimizdeki Namazgah’ta birbiriyle oynayan , oynaşan yeni yetme köpekleri seyretmek pek hoşuma gider. Onları olduğu gibi Yüce Yaratan yarattığı için , olanla yetinip, fazlasını ihtiyaç sahibi diğer hayvanlara bıraktıkları için severim.
İmam her cumada olduğu gibi bu Cuma da hutbesini Nahl süresinin 91 . Ayetiyle bitirdi: “Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.”
Namazdan sonra cemaat dağıldı.
Kapıda sahibini bekleyen sevimli köpek ,yüzünü kapı eşiğine sürdü, gerisin geri yürüyerek tüylerini silkeledi. Camiden çıkan sahibi aşağıya Harem’ e doğru yürüyünce o da arkasına düştü ...
Ömür sermayesinden her gün bir parça kopuyor Aziz okurlar. Bu Cuma da gene bir parça daha koptu cancağızım.
Bakalım gelecek Cuma günü imamımız hutbede hangi hususlara dokunacak ? Gelecek cumaya sağ kalırsak öğreneceğiz...